16. Bölüm- Kelebek hissi?

7K 225 68
                                    




İyi okumalar...

---

Ortam çok sessizdi tanımadığım bir kaç kişi daha vardı. Biri gözlerini ayırmadan bana bakıyordu. Zannımca 17 yaşlarında bir kızdı. Çok sevecen ve tatlı bir şekilde bakması kanımı ona karşı ısındırmıştı. O gülümseyince bende karşılık olarak gülümsedim.

"Yengecim çok güzelsin."

Bir anda sessizliği bozan bu tatlı sözler tekrardan gülümsememe neden olmuştu.

"Teşekkür ederim o senin güzel görüşün."

32 diş sırıtan bu tatlı kız kimdi biri bana bunu söyleyebilir mi!

"Hee bu arada ben evin en küçüğüyüm. Tanıştığımıza memnun oldum. Aslında düğünde vardım ama o aceleyle bir türlü yanına gelemedim"

Anlaşılan Alkanın kız kardeşiydi. Böyle ketun bir aileden bu kadar tatlı bir insan çıkması şaşırtıcıydı.

"Bende memnun oldum. Kısmet bu güneymiş:)"

O sırada evin en büyüğü olan Alkanın dedesi araya girdi.

"Kızım, sıhhatin yerindedir umarım."

"İyiyim teşekkür ederim. Sizde iyisinizdir umarım."

Gülümseyerek başını salladı.

"Bir torun yüzü görürsem daha iyi olacağım."

Haha haha komik şaka. Ha Ha...

Ciddi.

O anda Alkan araya girdi.

"Merak etmeyin en kısa zamanda bizde çocuk düşünüyoruz."

Alkan bey kafayı yedi de haberimiz yok galiba. Daha gerçekten evli bile değiliz neymiş çocuk?!

"Bu zamana kadar neden olmadı acaba? Korunuyor muydunuz  yoksa tedaviye mi ihtiyaç var?"

Bu salakça soruyu soran tabiiki de Serap karısıydı

Alkan tam ağzını açacakken ben konuştum

"Bir sorunumuz yok Allaha şükür. Sadece biraz erken diye istemedik. Nasıl olsa sizin aksinize daha evleneli 2 ay bile olmadı"

"Sen!-"

O sırada sert olan dede konuştu.

"Yeter. Yemeğinizi yiyin."

Bu adam harbi korkutucuydu. Diğer dede daha tatlı.

"Geç kaldığım için kusuruma bakmayın bir toplantım vardı da."

Yanımıza uzun yapılı ve üstünde smokin olan bir adam geldi.

"Otur"

Dedenin emriyle boş olan yere oturdu.

Bu kimdi şimdi? Biraz dikkatli bakınca sanki Alkanla benziyorlardı. Ama daha büyük gösteriyordu. Göz göze geldiğimizde bakışlarımı başka tarafa çevirdim.

Yemeğin bitmesine az kala izin alarak lavaboya adımladım. Saçımı başımı düzeltip hafifçe rujumu tazeledim. O anda içeriye Serap girdi.

Heh buyur bide bunla uğraş. Uğraşmak istemediğim için tam yanından geçip gidecektim ki beni tutup sertçe duvara ittirmesiyle sendeledim.

"Bana bak ufaklık. Sen beni çok hafife alıyorsun ayağını denk al ona göre. Aramızda tatsızlıklar çıkmasın derim."

Dedi yüzünde tonla makyaj olan kırmızı rujlu cadı

Kimsin Sen?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin