13. Bölüm- Yaralı kalpler

8.7K 245 22
                                    


(Badenin gözünden)

Karşımda gördüğüm manzarayla adeta yıkılmıştım bu sevgilim Çınardı... Yatakta ki kadın hızla üstüne bir şeyler geçirip odadan koşarak çıktı. Çınar yavaş yavaş yanıma doğru yaklaşıyordu. O anda Baha onu durdurup yaklaşmasına engel oldu.

"Sen ne şerefsiz birisin lan! Ne biçim adamsın lan sen?!"

Çınar bu sefer sinirle Bahanın yakasına yapışarak bağırdı.

"Sen kimsin lan! Sana ne. Bu durum seninle ilgili değil şimdi bas git."

Artık dayanamıyordum. Bütün yaşadıklarımın üstüne bir de bu beni çok sinirlendirmişti. Hızla onlara doğru adımlayıp silahı Bahanın elinden alarak Çınarı sertçe ittim ve Bahanın önüne geçerek silahı Çınara doğrulttum.

"Defol git evimden derhal!"

"Bade. Bak bu-"

"DEFOL DEDİM!"

En sonunda o da hızla pılını pırtını toplayıp odadan çıktı. Çıkmasıyla silahın elimden düşmesi ve sendelemem bir olmuştu. O anda Bahanın tutmasıyla ayakta durabildim. Baha beni aşağı götürüp koltuğa oturttu. Sonra ise elinde bir bardak su ile yanıma geldi. Suyu alıp bir kaç yudum içtikten sonra bardağı duvara fırlatarak ağlamaya başladım. Parçalanan camları gördükçe daha da ağlıyordum. Çünkü o camlar benim kalbimi temsil ediyordu sanki. Onun gibi kalbim de parçalanmıştı. Yanımda kimsem yoktu. Ne annem ne babam.

Baha yanıma gelip çömeldi.

"O it için ağlama. Değmez."

Bir müddet durup Bahanın bana bakan yüzüne baktım. Hiç bir duygusu olmayan adam biraz olsun acıyarak bakıyordu bana. Bu beni daha çok sinirlendiriyordu.

"Sen... biliyor musun kimsesizlik ne demek. Sence onun için mi ağlıyorum! O siktirsin gitsin dünyanın öbür ucuna umurumda değil anladın mı! Bana ağır gelen ne biliyor musun. Kimsem yok. Ne annem ne babam! İkisi de bırakıp gittiler beni. Terk ettiler! Annem kim bilir hangi adamın koynunda escort ,babam da bir kızı olduğunu bile bile koşa koşa diğer çocuklarının yanına gitti. Parayla babalığını yaptığını düşünüyor! SEN YAŞADIN MI Kİ BUNLARI! HE!?"

Sustum. Gözümü sıkıca kapattım. Gözlerimden akan yaşları umursamayarak devam ettim sesimin kırıklığıyla.

"Yoruldum... ben cidden yoruldum. 13 yaşımd...(nefes verir) 13 yaşımdan beri, dayanmaya çalışıyorum."

Baha yerden kalkıp yanıma oturdu.

"Biliyorum. Biliyorum kimsesizliği. Benim hiç annem babam olmadı. Bebekken çöpe bırakıp gitmişler. Bir kere olsun sormak isterdim. Velev ki bırakacaktınız ne diye yaptınız diye. Ama siktir ettim. Umurumda değil. Bende bu hayata bebekliğimden beri 26 yıldır tutunmaya çalışıyorum. Bana sevgisizliği öğrettiler sevgiyi değil. Sevmemeyi öğrettiler sevmeyi değil. Affetmemeyi öğrettiler affetmeyi değil."

Yaralı kalpler, dolu zihinler, hüzünlü gözler ve ağır yükler...

O anda Baha ayaklanıp kendisine çeki düzen verdi.

"Geç oldu. Ben gideyim artık."

bende kendime çeki düzen verip ayağa kalktım.

"Şey, istersen burada kalabilirsin. Yani misafir odası var. Hava da baya bulutlu. Yağmur yağacak gibi."

Boğazını temizleyerek cevapladı.

"Yok, gerek yok."

Baha kapıya doğru ilerlerken bende arkasından adımladım. Kapıdan çıkmıştı ki bende kapıyı kapatacakken elini kapıya koyup kapatmamı engelledi. Bu sefer gözlerini kaçırarak konuştu.

Kimsin Sen?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin