LEYDİ (DÜZENLENECEK)

PLAN

Daha dokunamadan kaybolan
Nadir bir kelebek gibiydin
Düştüm sana ulaşamadan
Sense sadece gülümsedin

Saatler sonra, Allysa, kapıyı yavaşça açarak içeri girdi.
- Tatlım diye seslendi nazikçe. İyi misin?
- Hayır dedim. Yüzümü yatağa bastırdığım için sesim boğuk çıkmıştı. Git sevgiline söyle, ondan nefret ediyorum.
Allysa hafifçe gülerek yanıma geldi. Reanergeo da Allysa da birbirlerini seviyordu, ama nedense sevgili değillerdi.
Gerçi neden belliydi, Reanergeo aşırı kıskanç, Allysa da bazen fazla kibirliydi.
- Reanergeo'dan nefret etme tatlım dedi sessizce. O sadece seni korumak istiyor. Tıpkı ben ve Jackson gibi.
Çünkü ona söz verdik...
Söylenmemiş bu söz aramızda asılı kaldı.
- Biliyorum dedim sonunda, iç çekerek.
Gülümsedi. Ardından ciddileşti.
- Ayrıca Reanergeo bir şeyler öğrendiğini söyledi.
Ve bu, aklıma duyduklarımı getirdi.
- Reanergeo, June ve Marcus'a söyle, Jackson'ın barına gitsinler. Sen de tabii. Barı kapatın, sadece biz olalım. Bende geleceğim. Yapmamız gereken bir plan var. Şimdi ciddileşme zamanıydı çünkü.
__________________________________________

Bara gider gitmez hepsi bana meraklı gözlerle döndü.
Meraklı sincaplar gibi...
Benzetmelerine hayranım iç ses.
- Evet dedim. Duyduklarımı Reanergeo size anlattı mı?
- Evet dedi Jackson. Her ne kadar işin içinde o kadının olduğunu biliyorduysak da, bir başkasının daha oluşu biraz şaşırtıcı.
Kafamı salladım. Yine de bu mantıklıydı, bir kişinin daha olması.
- Bu kişinin üstünde zaman Konseyi cübbesi olduğunu söylemiştin dedi Reanergeo.
- Evet dedim. Konseye girebilmem mümkün mü, üyelerin seslerini duymak için.
Reanergeo düşünceli bir şekilde başını eğdi.
- Belki bir duruşmada girebilirsin dedi Marcus. Reanergeo sana kefil olabilir.
Haklıydı, ama bu çok şüpheli olurdu.
-Ses kaydını alsak diye söze karıştı June. Hepsi konuşurken.
- Konseyin odasına böyle cihazlar sokmak yasak dedi Allysa. Güvenlik çok sıkı.
- Belki de dedi Jackson. Io'yu gizlice içeri alsanız?
Ama bu plan da işe yaramayabilirdi. Bize kesin bir çözüm lazımdı.
Hepimiz bir süre düşündük.
Kafanı çalıştır salak...Onlara gidemiyorsan onları getir...
Yine ne zırvalıyorsun iç sesciğim?
Öf, kafanın içinde beyin yerine ne yaşıyorsun sen? Gelmek zorunda oldukları bir olay yarat...Hepsiyle konuşmanın normal karşılanacağı bir olay...Bir parti...
Di Valencilia ailesinin partisi. Ev sahibi olarak misafirlerle konuşmamın dikkat çekmeyeceği bir durum.
Kendinden beklenmeyecek şekilde soruna mantıklı bir çözüm buldun iç ses.
Bazen buradaki tek akıllının ben olduğumu düşünmüyor değilim...Sonra hatırlıyorum ki, düşünmeme gerek yok, zaten öyleyim...
İç ses bak, egon uçuyor.
Evet, bu gereksiz konuşmayı da bitirdiğimize göre...
- Bir parti dedim düşünmeyi kesmeleri için. Di Valencilia ailesinin partisi. Gelmek zorundalar, ailemizin ismine saygı için bile olsa. Ve ben de onlarla konuşurken gayet rahat olabilirim, kimse bu durumu sorgulamaz.
- Aynen dedi June heyecanla. Harikasın Io!
- Ve suçlular kesinlikle gelecektir dedi Marcus. Gelmezseler tuhaf bir durum olacağını biliyorlar. Senin şüphelerini öğrenmek adına da olsa, geleceklerdir.
- Evet dedim büyük bir tatminle. Gelecekler.
Ve ben de o adamın kim olduğunu öğreneceğim.
Ve onu mahvedeceğim. Sonsuza dek...