LEYDİ (DÜZENLENECEK)

SÜRÜNGEN

Gösterişli ve kendini beğenmiş
Kıvrılıyor bir nehir gibi
Avına odaklanmış avcının gözleri
Farketmemiş daha av olduğunu

MARCUS

Şu an korkuyorum. Ölümüne.
Korkunç...
Bu yüz...
Korkunç ötesi...
June'un yüzü.
- Sen...Susan'ın yanına gidip...Bir de...Bu planı...Uygulayacaksın?
Eğer yukarıda gerçekten birileri varsa...Lütfen şu an bir mucize falan olsun ve sağ salim kurtulayım.
- June, bugün resmen parlıyorsun.
Evet, bula bula bunu buldum. Io'yu bulunca söyleyeyim, bu IQ olayı işe yaramıyor.
- Sen.Benimle. Dalga. Mı. Geçiyorsun!
Bu kıza dövüşmeyi kim öğretti ya!
____________________________________
Sonunda bunu Io ve toplum yararı için yaptığıma June'u inandırmıştık.
İç çektim. Depresyona girdim.
Resmen aşık olduğum kız tarafından dövüldüm. Neyse, en azından hala hayattayım.
Yavaşça kapıyı açarken ciddileşmiştim.
İçerideki manzaraysa gerilmeme neden oldu.
Ah...Ah!June beni öldürecek...
_____________________________________
Her ne kadar günahı şehvet olsa da...Bu benim dikkatimi dağıtmak için bir plan.
- Susan Cilicia Minorities dedim soğukça. Görüşme talebimi kabul ettiğiniz için teşekkür ederim.
-Ah canım dedi kurnaz bir sırıtmayla. Senin gibi sevimli bir şeyi nasıl reddedebilirdim?
Benimle alay ediyor.
- Otursana hayatım. Çekinme.
Ondan en uzak koltuğa oturup ciddi bir şekilde ona baktım.
- Neden geldiğimi biliyorsunuz diye tahmin ediyorum.
- Pek değil hayatım.
Benimle dalga geçiyor. İplerin hala onun elinde olduğunu sanıyor.
- Öyleyse neden geldiğimi açıklayayım...
Ama çok yanılıyor.
- Buraya sizi tehdit etmeye geldim.
Çok yanılıyor.
_____________________________________

- Bizzat sizin tarafınızdan imzalanmış belgeler bunlar. Üstelik yetkili kişiler onları kontrol ettiğinizi itiraf ettiler. Geçerli bir sebep olmadan Zaman Hapishanesine tıktığınız bir sürü insan ve yakınları da var tabii.
- Ve buna rağmen bunları Konseye vermek yerine buraya geldin çünkü...
- Sizin Konseydeki etkinizi bilmiyor değilim. Yine de bunlar ortaya çıkarsa itibarınızın ciddi bir şekilde sarsılacağı su götürmez. Ayrıca sizi yönlendiren kişi de hiç şüphesiz sinirlenecektir.Yani, neden bize Io'yu geri vermiyorsunuz? Böylece tüm bunları unutabiliriz.
Unutmayacağız. Hiçbirimiz, ama şimdilik bunun sır olarak kalması daha iyi.
- Öyle mi? Gerçekten böyle mi olacak Marcus William Greach Jenneffry?
Gözlerim hafifçe odağını kaybetti.
Bana yaklaşırken vücudum gerilmeye başladı.
Gücünü üstümde kullanmaya çalışıyor!
-Bana bütün planlarını söyle hadi...
Vücudumu hareket ettiremiyorum! Kontrolü kaybediyorum!
- Ben...
Kontrolü kaybedemem. Beni bekliyorlar. Allysa, Reanergeo, Evangeline, Jackson, Henry, Clarissa...Io. June. June.
- Çekil üstümden!
Derin nefesler alarak sakinleşmeye çalıştım. Sonra onun şaşkın yüzüne baktım.
- Cevabınızı en kısa zamanda bekliyorum. Hatta cevabınızı Zaman Hapishanesine verin. Çünkü şimdi gidip Io'yu alıyorum.
Ve çıktım.
Kapının biraz gerisinde duran June heyecanla sordu.
- Ne oldu?
Ona gülümsedim.
- Her şey yolunda.
Senin sayende...
- Şimdi gidip Io-Eden'i alalım.
Bekle Io.Eden.Seni kurtarmaya geliyoruz. Dayan...

Multimedia Susan Cilicia Minorities