Kapatılmış bir kuleye
Bekliyorum prensi
Kükrüyorken ejderha
Duyuyorum prensesiNe kadar zaman geçti?
Bilmiyorum...
Vücudumu hissetmiyorum.
Üzgünüm...Artık seninle konuşabilir miyim?
Artık? Artık bir önemi yok.Kavganın ya da küslüğün. Zaten ölüyorum, değil mi?
Daha değil...Şimdi değil. Hala...Hala bir şeyler yapabiliriz...
Ben...Üzgünüm...Dayana-mıyorum...
____________________________________
JUNEKorkuyorum...
Burada Io'yu bulamamaktan korkuyorum...
Io'yu burada bulmaktan korkuyorum...
Yüz ifademi gören Marcus elimi güven verircesine tutuyor. Bir rüyaya benziyor.
Ama bu bir kabus.
Hapishane görevlisi bizi durdurmaya çalışıyor, Reanergeo ve Marcus bir şeyler söylüyor. Adam çekiliyor.
Jackson ve Henry dışarıda bekliyor. Evangeline ve Clarissa ise barda.
Burada yalnızca ben,Marcus, Reanergeo ve Allysa varız.
Titriyorum. Marcus kolunu bana sarıyor.
Onu burada tutuyor olamazlar.
- Burası tehlikeliler bölümü diyor adam. Bir süredir konuşuyor olmalı.
Bir kapının önünde duruyor. Devasa, çirkin bir kapı.Ürkütücü.
Bende kaçma isteği uyandırıyor.
- Dikkatli olun diyor adam. Geçen kafeteryada çıkan kavgadan beri dışarı çıkarmadık. Gücünün burada işlememesi gerekiyordu ama...Hala harabeye dönmüş kafeteryayı temizliyoruz.
- Bu olay ne zaman oldu?
Bu Allysa'nın sesi. Titriyor. Ne demek istediğini anlıyorum.
Ne zamandır orada?
- Bir haftayı buldu sanırım.
Bir haftadır, deli çukurunda.
Adam gidiyor. Reanergeo kapıyı açıyor.
Hepimiz bir an duruyoruz.
Sonra ben çığlık atıyorum.
____________________________________
IOLANTHE-EDENSen...Sen iyi misin?
İyinin yakınından bile geçmiyorum.
Üzgünüm...Seni...Seni korumaya söz vermiştim...
Jason'a? Biliyorum.
Seni...Korumak istiyorum...
Öleceğim için üzülmüyorum.Beni öldürecek kişinin Jason'ı öldürenle aynı kişi olduğuna kızıyorum. İntikamını da daha almadım.
Üstelik, geride bırakmak istemediğim insanlar var. Onlara söylemem gereken şeyler var.
Öyleyse...İzin ver, seni koruyayım...
Nasıl?
Sadece bir kez, bana vücudunun kontrolünü ver...Seni buradan çıkarabilirim, ama kötü hissedeceksin.
Sorun değil.
Eden?
Hala bitmemiş işlerim var. Sadece bir kereliğine Katherine, vücudumu kontrol etmene izin veriyorum.
Öyleyse, şimdi, yok edeceğim, tüm düşmanları.
Ve çığlıklar başladı...
____________________________________
MARCUS-Bizimle dalga mı geçiyorsunuz?!O Io değil. Ona benzemiyor bile!
Sinirlerime hakim olmaya çalıştım.
Hücrede bulduğumuz bir cesetti. Bir kız cesedi.
Kim bilir hangi zavallı.
Onu kaçırmışlardı. Yetişememiştik.
Hüsranla diğerlerine baktım. June hıçkırıyordu. Allysa'nın gözleri dolmuştu ve Reanergeo ona sarılmıştı. Birden Allysa çığlık atarak ileri koştu. Onu takip ettik.
Ve onu dehşete düşüren şeyi gördük.
Bu Io...Kanlar...Kanlar içinde!
- Io!İyi misin? Aman Tanrım! Bir yerin acıyor mu?
Bize baktı. Gözleri boş bakıyordu. Zorla gülümsedi.
Titrediğini görebiliyorum.
- Ben...İyiyim. Bu, benim kanım değil.Endişelenmeyin. Marcus...
Ona baktım. Bana keskin bir şekilde baktı.
- Sonunda...Her şeyi çözdüm.Multimedia Io kayıpken
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEYDİ (DÜZENLENECEK)
FantasyZaman yolcuları gardiyanlardır. Olmaması gereken olayları tarih çizgisinden çıkarır, bazen de olayları zaman çizgisi değişmeyecek şekilde yeniden düzenlerler. Fakat herkesin zaman çizgisinin koruyuculuğunu üstlenen bu varlıkların kendi zaman çizgi...