YİNE Mİ HÜSRAN? (Tamamlandı)

7. Bölüm

"Ayrılığımızın üçüncü ayında görkemli bir nişan yapmışlar. Ünlü iş adamının kızıyla. İstedikleri olmuş çok mutlulardı. İşin garibi Ceyhun da çok mutluydu. Ben üzüntüden kahroluyordur o da benim gibi derken adam kendini atmış başka kollara. Yeni sevdalara merhaba demiş. Asıl bomba ise haber de yıllardır birlikte oldukları söyleniyordu. Yani aile demecinde böyle söylenmiş. Yani anlayacağın yalan bir aşk yaşamışım 8 yıl boyunca. Belki gerçekten sevmiştir. Bilemem. Ben ayrıldıktan üç ay sonra gördüm gerçeği. Böyle sevmek yerin dibine batsın. Benim hak ettiğim bu değildi. Kimse böyle bir şeyi yaşamayı hak etmez. Televizyonda gördükten epey bir sonra da canlı canlı gördüm. Beni hiç tanımıyormuş gibi yaptı. Evlendiğini ve çocuk sahibini olacağını öğrendim. Onu da sevgili eşi yorulduklarını beyan edince anladım."

Tan hiç konuşmamıştı. Beden dili her şeyi anlatıyordu. Çok sinirlemişti. Tan'ın göğsünde ağlıyordum o da saçlarımı okşayıp yanımda olduğunu hissettiriyordu. Uzun süre öylece kaldık. Benim gözyaşlarım dinene kadar. İçimi dökmem için hiç konuşmadı, yorum yapmadı. Sessizliğime sessizlik oldu. Geriye doğru uzandı beni de beraberinde çekti. Ağlamam iç çekmelere dönüşmüştü.

Sessizliği bozup "Daha iyi misin?" diye sordu. İyiyim dedim. Gerçekten bu arınma seansı iyi gelmişti. Sanki yüreğimin acısını yaşadığım sıkıntıyı denize bırakmış göndermiştim. Üzerimden, yüreğimden, aklımdan... kötü rüya gördüğünüzde büyükler der ya; suya anlat alıp götürsün diye. Kötü anılarım da umarım bu şekilde benden çok uzağa giderdi.

Başımın üzerinde Tan'ın dudaklarını hissettim. Yanındayım der gibi. Her zaman derdine ortak olurum der gibi. Çok şey der gibi ama söyleyemez gibi. Ben aptal bir insan değildim. Farkındaydım bazı şeylerin ama... aması vardı işte. Çok uzun zamandır hem de. Ya bana açılmaya kalkarsa ya onu üzersem ya da kendimle beraber onu da karanlığıma çekersem korkusu taşımaya başlamıştım. Tekrar karşılaştığımızdan beri dile getirdiği büyük bir şey olmamıştı. Sadece ufak flörtleşmeler. Tan benim için çok değerliydi. Onu üzemezdim. Birkaç yıl sonra bulduğum dostumu arkadaşımı kaybetmek istemezdim.

Ben kanadı kırık bir kuş misaliydim. Yaralarımı henüz iyileştirmiş. Acısı biraz dinmiş olsa da yapılanları henüz unutamamış. Zamanla belki dedi içimden bir ses. Canımın acısının ne zaman geçeceğini bilmiyordum ki.

"Söyleyecek söz bulamıyorum. Yaşadığın şeyleri yaşamanı asla istemezdim güzellik. Sen bunları hak etmedin." Başımı kaldırıp gözlerine bakmaya çalıştım. Hala karşıya bakıyor kaşları çatıktı. Elimi kaldırıp çenesinden tutup bana bakmasını sağladım. Göz temasımızı kurduğumda "Teşekkür ederim Tan." dedim. Aramızdaki elektriğin ikimiz de farkındaydık. Elini kaldırıp yanağımı okşamaya başladı. Dokunuşu bana huzur verdi. Gözlerimi kapatıp bu huzurun tadını çıkardım. Bir taraftan da Tan'ın bana yaklaştığını hissediyordum. Fısıltıyla "Gökçe." dedi. Anın bozulmasını istemiyordum. Gözlerimi açmadım.

"Şimdi değil Tan. Şimdi olmaz lütfen." Geçmişi dökmüşken yeni bir oluşumu bu kötü anıların üzerine kuramazdım. Aynı ses içimden zamanla dedi tekrar. 'Zaman her şeyin ilacı acıların dinecek mutluluk gelecek. Gerçek mutluluk.' dedi. "Anlıyorum. Peki tamam. Ama bu konuşma burada bitmedi. Bu konu konuşulacak güzellik. Konuşacağız." Olur dedim.

Aşağı inip elimi yüzümü yıkamak istediğimi söyledim. Yerinden kalkıp benim önden geçmemi bekledi. Ben aşağı inerken o arkadaşlarımızın yanına gidip oturdu. Bu sırada yat hareket etmeye başlamıştı. Gecenin karanlığında nereye gittiğimizi fark etmiyorduk. Yukarıya çıkıp bizimkilerin yanına gittim. Işıl'ın yamacına oturdum. Başımı omuzuna dayadım. Kısık sesle "Canım ablam iyi misin?" diye sordu. "İyiyim canım. Bundan sonra daha iyi olacağım. Erkekler yanımızdan kalkıp biz uyumaya gidiyoruz iyi geceler dediler. Tan sadece bana bakıyordu. Kal desem kalacaktı. Gülümseyip iyi geceler diledim. Yanıma yaklaşıp alnımdan öptü. "İyi geceler güzellik. Mutlu huzurlu uyu." Tam giderken tekrar arkasını döndü. "Sabah plaj çantalarınızı hazırlayın. Kahvaltımızı dışarıda yapacağız. Gezip dolaştıktan sonra gideceğimiz yerin sahilinde vakit geçireceğiz. Ona göre hazırlanırsanız sevinirim kızlar. Hepinize iyi geceler." Nereye gideceğimizi söylemeden arkasını dönüp gitti.