23. Bölüm

66 20 28
                                    




Kahvaltı sonrası etrafa biraz çeki düzen verdikten sonra odama gittim. Tan aramış. Ulaşamayınca mesaj atmış.

Gamzelim

*Güzellik günaydın. Telaşen çok değil mi? o yüzden mesajımı görünce beni ara olur mu? Seni seviyorum ;) çok hem de...*

Hemen aradım. Telefon arama sesi vermeden açılmıştı. Şok geçirdim. "Telefonun başında mı bekliyordun gamzelim?"

"Sadece senin aramana hazır olmak istedim ve evet aramanı bekliyordum sevgilim. Nasılsın?"

"İyiyim canım. Sen nasılsın?"

"İyiyim güzellik çok iyiyim. Hemen konuya gireyim. Sor bakalım babana seni kuaföre götürmeye geleceğim izin var mı?"

"Ben şimdi odamda hazırlanıyorum. Aşağı inmem biraz zaman alır. Eğer beklerim sonra bana haber ver dersen babamla konuşup haber vereyim."

"Yok ben o kadar bekleyemem. Sen bir kapat bakalım telefonu. Düşünceli damat modumu açıyorum şu an." Gülmeye başladım.

"Neyi açıyorsun neyi? Hahah."

"Düşünceli damat, terbiyeli damat, kıymet veren damat artık Allah ne verdiyse bütün modlarımı açıyorum sevgilim. Mod is online güzellik."

"Hadi o zaman sana başarılar diliyorum. Bana da haber ver. 15 dakika sonra duşa gireceğim. Eğer telefonu açamazsam mesaj atarsın gamzelim. Ben ararım seni."

"Tamam sevgilim. Kapatıyorum."

Biraz oyalanayım bari diye düşündüm. Arar da ulaşamazsa ben üzülürdüm. Ayıp olmasın şimdi değil mi? Aynada kendime bakıp saçlarımı kıvırıyordum. Birden aşağıdan bir kükreme sesi geldi. "Ne münasebet abi! Kim oluyormuş kendisi? Ben götürürüm cimcimemi. Daha söz yok nişan yok nereye götürüyormuş."

"Rafet! Ağzımı açtırma istersen. Bu çocuk hangi sıfatla evimize geliyor? Senin cimcimen bu adamı istiyor. Hoş ben de beğendim. Neyin tatavasını yapıyorsun. Bir sus eşeğini geri bağla. Asabına da bir çüş de oğlum."

"Benim cimcimem değerli abi. Hele bir de biz görelim şu oğlanı ondan sonra karar verelim. Senin sözün üstüne söz söylemem ama kızımızın gözünden bir damla yaş düşürürse onun feleğini şaşırtırım ben!" anında odamdan fırladım. Salona girdiğimde Rafet amcamın sinirden yüzünün kızardığını gördüm. İyi de bu kadar büyütecek ne vardı olayı. Alt tarafı bir kuaföre gidecektim.

"Rafraf, baba. Ne oluyor?" babam arkasını dönüp derin bir soluk aldı. Bir eli belinde diğer eli burun kemerini sıkarken bana döndü. "Rafet'in bok yemesi! Tan aradı gelip seni kuaföre götürmek için izin istedi. Ben de izin verdim. Amcan kudurdu. Daha telefonu bile kapatmamıştım." Odadaki diğer herkes sus pus olmuştu. Işıl yerinden kımıldayamaz haldeydi.

"Amca. Neden böyle tepki verdin?"

"Ben..." burnundan soluk verdi. Elleriyle başını sıvazladı. "Ben kızımızı kime emanet ediyoruz öncesinde görmek istiyorum cimcime. Öncekinde pek bir dahlimiz olamamıştı. Bu defa bir görelim bir tartalım istiyorum. Sen bizim için kıymetlisin. O yüzden senin üzülmeni istemiyorum." Arkanızda sizin için dağ gibi duran amcalarınız varsa siz o hayattan korkmayın. Amcamın korkusunu ben anlayabiliyordum. Öncesi dediği olay Ceyhun'la yaşadığımız söz nişan olayıydı. Kimse bilmesin diye ailelerimizi devreye sokturtmamışlardı. Aileden kastım amca, dayı, hala, teyze. Çekirdek aile arasında olsun diye diretmişlerdi. Amcam ona atıfta bulunuyordu. Ama bilmiyordu ki Tan ve ailesi onlar gibi değildi.

"Rafraf. Canım amcam. Ben seni anlıyorum. Herkes anlıyor ama gel geçmişe sünger çekelim. Bak ben zor da olsa çektim. Sen de benim için bunu yapamaz mısın?" göz göze geldik birbirimize gülümsedik. "Senin için her şeyi yaparım cimcime. Tamam sakin olacağım. Ama bu onu tartmayacağım anlamına gelmez. Git şimdi ara. De ki; Amcam seninle bir kahve içmek istiyor. Sonra kuaföre gidebilirmişiz de. Ben bir göreyim içim rahat etsin cimcime."

YİNE Mİ HÜSRAN? (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin