"Ben çok ketum bir insanımdır, Bay Steele. Mahremiyetimi korumak için ne gerekiyorsa yaparım. Kolay kolay röportaj vermem."
"Bu röportajı neden kabul ettiniz?"
"Çünkü üniversitenin bağışçılarından biriyim ve Bayan Kavanagh'dan bir türlü kurtulamadım. Halkla İlişkiler ekibimin yakasına yapıştı ve bu tür kararlılıklara hayranlık duyarım."
Kate'in ne kadar ısrarcı olabileceğini iyi biliyordum. Sınavlarıma çalışıyor olmam gerekirken, burada, Grey'in içe işleyen bakışları altında kıvranarak oturuyor olmam bu yüzdendi.
"Ayrıca çiftçilik teknolojilerine de yatırım yapıyorsunuz. O alana
ilginiz neden?""Parayı yiyemeyiz, Bay Steele, dahası bu gezegende yeterince yiyeceği olmayan çok insan var."
"Kulağa hayli insancıl geliyor. Bu, özellikle tutkunu olduğunuz bir konu mu? Dünyadaki fakirleri doyurmak?"
İfadesiz bir tavırla omuz silkti.
"Zorlu bir iş," diye mırıldandı; oysa ben samimi olmadığım düşünüyordum. Bence hiç mantıklı değildi. Dünyadaki fakirleri doyurmak, ha? Finansal getirisini göremiyordum; sadece ideal olanm erdemi söz konusuydu. Tavrı karşısında kafam karışmış halde, bir
sonraki soruya baktım."Bir felsefeniz var mı? Varsa nedir?"
"Bir felsefem olduğu söylenemez. Belki rehberlik eden bir prensibim olduğu söylenebilir. Carnegie'ninki: 'Kendi zihnine tamamen hâkim olan bir adam, hak ederek kazandığı her şeye hâkim olabilir.'
Bireyci ve amaç odaklıyımdır. Hem kendimi hem etrafımdakileri kontrolü severim.""Yani bir şeylere hâkim olmak istiyorsunuz?" Sen bir kontrol manyağısın.
"Onlara hâkim olmayı hak etmek isterim, ama evet, sonuçta istiyorum."
"Tam bir tüketici gibi konuşuyorsunuz?"
"Öyleyimdir." Gülümsedi. Ama gülümsemesi gözlerine kadar
ulaşamadı. Bir kez daha, dünyayı doyurmak isteyen bir adam imajina
ters düşüyordu; bu yüzden kendimi başka bir şeyden bahsediyor olduğumuzu düşünmekten alamadım ama ne olduğu konusunda şaşkındım. Güçlükle yutkundum. Odanın ısısı gittikçe artıyordu ya da sadece bana öyle geliyordu. Tek isteğim, bu röportajın bir an önce bitmesiydi. Kate'in yeterince malzemesi olmuştu.Bir sonrakisoruya baktım.
"Evlat edinilmişsiniz. Bunun şu anda olduğunuz kişiyi nereye
kadar yönlendirdiğini düşünüyorsunuz?" Ah, bu kişisel bir soruydu. Ona alınmadığını umarak baktım. Kaşları çatıldı."Bilmem mümkün değil."
Dikkatim uyanmıştı."Evlat edinildiğinizde kaç yaşındaydınız?"
"Bu bilgi kamu kayıtlarında mevcut, Bay Steele." Sesi sertti.Lanet olsun. Tabii ki, bu röportajı yapacağımı bilseydim biraz araştırma yapardım. Kızararak aceleyle bir sonraki soruya geçtim.
"İşiniz için, aile hayatınızdan fedakârlık yapmak zorunda kalmışsınız."
"Bu bir soru değil." Sesi aksiydi.
"Özür dilerim." Yüzümü buruşturdum; kendimi beceriksiz bir çocuk gibi hissetmeme neden olmuştu. Tekrar denedim.
"İşiniz için aile hayatınızdan fedakârlık etmek zorunda kaldınız mı?""Bir ailem var. Bir erkek kardeşim, bir kız kardeşim ve sevgi dolu ebeveynlerim var. Ailemi bunun ötesinde genişletmek gibi bir
niyetim yok.""Gey misiniz, Bay Grey?"
Gürültülü bir şekilde nefes aldı ve dehşete kapılarak yüzümü
buruşturdum. Lanet olsun. Neden yazanları yüksek sesle okumadan
önce bir tür filtreden geçirmiyordum ki? Ona tek yaptığım şeyin soruları okumak olduğunu nasıl söyleyebilirdim? Lanet olası Kate
ve lanet olası merakı!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Grinin Elli Tonu (+18)
Romance+18 cinsel ögeler barındırır! Kendi kendime tekrarladım. " Sakin ol Aaron bu sadece bir röportaj."