Bölüm 2

220 11 0
                                    

Babamın yanından ayrılır ayrılmaz yoongi'yi aramış olanları anlatmıştım. Artık o kadar alışmıştık ki bu duruma şaşırmamış, sadece ''bu sefer nereye gidiyoruz'' diye sormuştu ''dünya'' dediğimde gülümsemiş ''lan hadi yine iyisin sevdiğin yerden çıkmış bak'' diyerek kahkaha atmıştı sonunda. Bende gülümsemiş ''çok konuşma da hazırlan, yarım saate yola koyuluyoruz '' diyerek suratına kapatmıştım aramayı.

Yarım saatin sonunda yoongi gelmiş eşyalarımızı alarak son kez babamla ufak bir konuşma yapıp vedalaşmıştık. binadan çıkıp ışınlanma merkezine geldiğimizde çalışanlar anında gülümseyip eğilerek selam verdiklerinde, bizde ufak bir gülümsemeyle baş sallamıştık.

Bu gezegenin kralı babamdı ve önceliğimiz de hep halkımız olmuştu. Yeri geldiğinde sorunlarına çözüm bulmak, yeri geldiğindeyse oturup gezegenimizi nasıl daha iyi bir yer yapabileceğimiz hakkında konuşup fikirlerini almak, bizim için en önemli ve en değerli kurallardan biriydi. Çünkü biz halkımızın fikirlerine her daim önem veren ve saygı duyan bir gezegendik. Babam küçüklüğümden beri beni hep bu düşünce tarzıyla büyütmüştü. Bencil ve kibirli biri olamam için çabalamış, her şeyi öğretmişti.

Sonunda ışınlanacağımız büyük alana geldiğimizde, diagor'un yanına giderek bizi dünyaya ışınlamasını söylemiştim. Diagor anında kafasını sallayıp ''hemen efendim'' diyerek büyük platformun yanında ki duvara bağlı ekranı açarak gideceğimiz yeri seçip, verdiğim koordinatları da girerek bize dönmüş '' her şey hazır efendim'' diyerek onay vermişti.

Yoongi bana dönüp ''nedense bu seferki gezimizin, diğerlerine kıyasla daha uzun süreceğini hissediyorum'' dediğinde kafamı sağa sola sallamış ''umarım sürmez yoon'' demiştim.

Her şeyin hazır olmasıyla beraber yoongi'yle Platformun ortasına geçmiş, diagor'a artık bizi göndermesi için el işareti yapmıştım. Beni kafasıyla onaylayıp direkt ekrana tıklamış ve biz kendimizi bir anda dünya denilen gezegende bulmuştuk.

Bana yabancı olan ama aslında hiçte öyle hissettirmeyen bu gezegende ilk önceliğimiz yoongiyle konuştuğumuz gibi bir ev kiralamak olmuştu.

Gelmeden önce her şeyi araştırmıştık. Nerede oturacağımız, nerelere gideceğimiz, hangi okula kayıt yaptıracağımız hepsinin planını yapmıştık. Lilith'in henüz kapatmayı akıl edemediği sinyali sayesinde bakacağımız alanlar kısıtlanmıştı.
Son sinyal yeri bir üniversitenin olduğu yeri gösteriyordu. Bizde buradan yola çıkarak hem o üniversiteyi, hem de yakın çevrelerini araştırmakla başlayacaktık.

Ev işini halleder halletmez kayıt işi için okula gitmiştik ve müdür de dönem ortası kayıt alamayacağını söyleyince el mecbur adamı hipnoz edip kaydımızı yaptırmıştık.

Eve döndüğümüzde yoongi kendini tekli koltuğa atıp gülerek söylenmişti '' ulan, kardeşini bulmak için bi okul çocuğu olmadığımız kalmıştı sonunda oda oldu amk''

Yoonginin söylenmesine karşın gülümsemiş bende söylenmiştim. '' o kızıl cadı bizi daha ne hallere sokacak kim bilir''

Contingency (Taekook)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin