Contingency (Taekook)

Bölüm 4

Bayan kim'in sesiyle kendime gelebilmiş, gözlerimi kırpıştırarak bakışlarımı güçlükle karşımda ki güzel yüzlü çocuktan çekebilmiştim. "Tanıştığıma memnun oldum çocuklar lütfen istediğiniz bir yere geçip oturun ve dersimize başlayalım artık"

Hiçbir şey demeden amfinin basamaklarına yönelmiş dikkatimi çeken mavi saçlı çocuğun sağ çaprazında ki sıraya yerleşmiştim. Yoongi de yanıma oturduğunda hoca tüm dikkatleri üstüne toplayarak derse başlamıştı.

○○○

Açıkçası dersi dinlemiyordum. Umrumda bile değildi. Şu an tek bir odak noktam vardı oda mavi saçlı parlak yıldızımdı. Bana ne olduğunu bilmiyordum. Onu gördüğüm, onunla göz göze geldiğim o ilk an, aklımın uçtuğunu hissettim. kalbim hızlandı. İçim de büyük bir heyecan baş gösterdi. Ve doğrusunu söylemek gerekirse bu durum benim için oldukça yeniydi. Çünkü ben daha önce hiçbir şeye, ya da hiç kimseye karşı böylesine yoğun bir heyecan duymamıştım.

O çok güzeldi. Saçları, büyük, yuvarlak bambi gözleri, yüzüne orantılı şirin burnu, küçük ince dudakları, yüzündeki benleri, gülümsediğinde ortaya çıkan minik gamzeleri, ince zarif elleri. O kadar fazla özelliği vardı ki, ona baktıkça daha fazlası dikkatimi çekiyordu, ve ben sanki büyülenmişim gibi gözlerimi bir saniyeliğine bile olsa ayıramıyordum ondan. Kafayı yiyiyordum sanırım ama elimde değildi, nedense kendime engel olamıyordum.

En sonunda onun da gözleri beni bulduğunda, bakışlarının içimi yaktığını hissettim. O parlak boncuk gözleri merakla ve biraz da dikkatle bakıyordu bana. Bi süre sonra kaşları çatılıp yanaklarının da hafif kızarmasıyla tebessüm ettim. Büyük ihtimalle gözlerimi hala ondan çekmediğim için kaşları çatılmıştı. Bu kadar uzun süre kendisine bakmam tuhaf gelmiş olmalıydı ve 'Acaba rahatsız mı oldu?' Düşüncesiyle hemen kendime gelip, bakışlarımı önüme çevirmiştim. Çünkü benden rahatsız olmasını istemezdim.

○○○

Dersin bitmesiyle, kendimizi bir anda bahçeye atmıştık. Yoongi derin bir nefes alıp çoktan söylenmeye başlamıştı bile." bu ne abi ya içim şişti resmen. Az kalsın dayanamayıp uyuyacaktım" dediklerine karşı alayla gülüp cevap vermiştim sadece " aa niye öyle diyorsunuz beyfendi. Bakın, tam da özendiğiniz o dizlerde ki hayatı yaşıyorsunuz şu an" yoongi alaylı tavrıma karşılık sadece göz devirmiş, bir anda ciddileşerek bana dönmüştü. "Sen onu bunu bırakta, sınıftaki o halin neydi onu söyle" yakalanmışlığın verdiği bir gerginlikle gözlerimi kaçırıp " ne hali? ne varmış halimde?" Diye söylenmiştim hemen. Yoongi tekrar gözlerini devirip "Seni senden iyi tanıyorum taehyung. O yüzden hiç kıvırma da söyle hadi, niye sürekli o mavi saçlı çocuğa bakıp durdun? Gerçekten fark edemeyeceğimi mi sandın? Gözlerini çocuktan alamadın resmen." Yoongi'nin sözleriyle omuzlarım çökmüş bir kaç saniyelik bir sessizlikten sonra derin bir nefes alarak konuşmuştum.

"Yoon ben... ben, sanırım hayatımda ilk defa birinden etkileniyorum."

Hmmm neden acabaa????