• 2.1

115 7 0
                                    

Öyle mükemmel biriyim ki bayramda bile bölüm atıyorum 💅🏻
Şaka bir yana bayramınız çok çok mübarek olsun ♥️

"Duru? Geliyor musun güzelim?" Kafamı salladım hızlıca.
Daha sonra yaptığım şeye güldüm. Görecekti sanki beni.

Birkaç dakikadır aralıksız akan gözyaşlarımı elimin tersiyle sildim. Sesimi düzenli tutmaya çalışarak konuştum: "Geliyorum, git sen." "Tamamdır." Sesler kesildiğinde tekrar aşlamaya başladım.

Onu seviyordum.
Ben ona layıktım.
O da bana layıktı.

Ben onu sevdiğime asla pişman olmayacaktım. Adımın Duru olduğuna kadar eminim.
Ama o bunların tersini düşünüyordu.
Ona çok kırılmıştım ve bu kırgınlığı içimde tutmayacaktım.

Anı geldiği ilk an onunla konuşacaktım. Düşüncelerimizin bu konuda ayrılmaması gerekiyordu.
Oturduğum yerden destek alıp kalktım ve valizimi yatağa bırakıp açtım.
Birkaç kurcalama sonrası bir kombin yapıp vakit kaybetmeden giydim.

 Birkaç kurcalama sonrası bir kombin yapıp vakit kaybetmeden giydim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Birkaç takı da yaktıktan sonra saçlarımı taradım. Aynadan kendime baktığımda kızaran gözlerimi biraz daha kırpıştırdım ve odadan çıktım. Mutfaktan gelen seslere doğru ilerleyip mutfağa girdim. Kahvaltıya başlayan Bülent ve Hatice'ye gülümseyerek baktım: "Afiyet olsun."

Berkay'a zar zor baktım.
Kırgın bakışlarımı saklayamayacaktım. Gözlerime baktığı an gibi kaşlarını çattı ve kafasını biraz sola çevirdi. "Ne oldu?" Der gibi. Bakışlarımı ondan kaçırdım ve yanına oturdum. "Sen başlamamışsın." Diye konuştum tabağıma bakarken. "Seni bekledim?" Dedi soru sorar gibi.
Al işte! Sezmişti işte. Ne yapayım yani? Ben mi dedim fark etsin diye?

🌙

"Siz bi' çıkarmısınız mutfaktan?" Tabağıma aldığım birkaç şeyi yemiştim.
Masada sadece Bülent ve Hatice konuşuyordu.
Biraz sonra Bekray'ın dediği şeyle bakışlarımı ona çevirdim.

Zaten sessiz kalmamızdan birşeyler olduğunu sezen ikili meutfaktan itina ile çıktı ve çıkarken kapıyı kapattılar.
Yalnız kaldığınızda Berkay bakışlarını hemen bana çevirdi ve konuştu: "Seni kırdım değil mi? Niye kırdım? Ne yaptım? Özür dilerim yaptığım şey için. Affet olur mu? Ne yaptığımı söyler misin lütfen?"
Kırgın olmasam yiyecektim bu çocuğu.
Ona baktığımda o da bana cevap beklermişçesine bana bakıyordu.
"Evet beni kırdın." Diye dakikalar sonunda konuştum.

Gözlerimiz hala kesişiyordu. Gözlerine bir hüzün çöktüğünde kalbime birşeyler olsa da konuşmaya devam ettim. "Bülent'le konuşmalarını duydum. Sana dedim ki seni seviyorum. Pişman olamayacağım. Sana tam tersini mi düşündürdüm? Özür dilerim sana öyle düşündürdüysem. Ama neden öyle dedin Bülent'e. Benden ayrılmak mı istiyorsun?"

Sustuğum anda elini yanağıma uysulca koyup okşadı ve o konuştu: "Benim güzel sevgilim... Senden ayrılmak ister miyim? Aklıma düştü sadece. Eğer seni kıracağımı bilseydim söyler miydim? Ha?"
Kafamı olumsuz anlamda salladığımda o da gülümsedi.
Daha fazla dayanamayıp göğsüne yattım ve ağlamaya başladım.

Ne zaman bağlanmıştım ben bu çocuğa?

OYSA -Texting-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin