• 1.3

175 11 2
                                    

Vote ve yorum?

Yüzümde ki ifadeyi stabil tutmaya devam ederken ona baktım ve gülümsedim.
"Selam Berkay. Bir misafir yarım saat kapıda bekletilmez."

Diye çıkıştıktan sonra bana hala bakmaya devam eden Berkay'ın gözlerine baktım.
Bana bakıyordu.
Yüzüme bakıyordu.
Saçlarıma bakıyordu.

Ayakkabılarımı çıkardıktan sonra kapının önündeki hediye paketini aldım, içeri girdim ve kapıyı kapattım.
Berkay'ın arkasına geçip onu ilerletmeye başladım.

"Oturma odası nerede?" Konuşmak yerine eliyle karşımızdaki odayı gösterdiğinde oraya girdik.
Onu karşıma bıraktığımda bende gri koltuğa oturdum.
O da koltuğa tutunup tekerlekli sandalyeden kendini yanıma attı.
İkimizde konuşmuyor ve öylece karşıya bakıyorduk. Biraz sonra sessizliği bozdum.
"Bana söyleyeceğin şey bu muydu?" Bakışlarımı odaklandığım yerden ona çavirdim. O da bana baktı ve kafasını salladı.

Yüzünde keder vardı.

Kederine karşılık gülümsedim ve pervasızca elimi elinin üstüne koydum.
"Söylemene sevindim." Elini elimden çekip kucağına koydu.

"Bana böyle olduğum için iyi davranmana gerek yok. Gidebilirsin. Kırılmam. Hakkın var."

Yüzümdeki gülümsemem silindi ve kaşlarımı çattım.
"Niye gideceğim? Beni istemiyor musun?" "Niye istemeyeyim? Halimi görüyorsun." Diyerek bakışlarıyla bacağını gösterdi.
"Olabilir. Her an her insanın başına da gelebilir. Bu seni sevilmez kılmaz ki."

"Seviyor musun beni?" Diye sordu umutla. Sırıtarak kafamı salladım. "seviyorum tabii. Arkadaşım." "Arkadaşın? Sevmem o kelimeyi."
"Hmm. Ne seversin?" "Sevgilim?" Omzuna yavaşça vurdum.

"Sevgili değiliz ki biz?" Dedim ve lafı değiştirdim.
"Açım Berkay." Onun bakışları tekrar durgunlaştığında konuşmaya başladı bambaşka bir konuda.
"Trafik kazası. Ablam doğuma girmişti. Onun yanına giderken fazla hız yapmıştım... Yandan çıkan bir araba çarptı. Arabanın bir kısmı bacaklarımın üstünde kalınca kaybettim." Sabırla bitirmesini dinledim.

"Ama... Bir hafta önce doktor ameliyat olabileceğimi söyledi." "Yani bacaklarını geri kazanabilirsin?" Kafasını salladı. "emin değilim... ya ters giderse birşeyler. Zaten yürüyemiyorum. Bir yanım hep eksik." Benden çektiği elini bir daha tuttum. "Ben o yanını dolduramaz mıyım?"

Bu sefer elini çekmek yerine baş parmağıyla okaşdı elimin üstünü. "her yanımı doldurursun sen Duru... Hayatıma nereden girdin sen?" "Hmm. What ne demek?" Güldü.

"Sana yemekleri hazırladım. Hatice'nin yardımıyla." Kafamı anlayışla salladım.
Kuzenlerdi sonuçta.
"Şuan nerede Hatice?" Diye sordum. "Dedim ki sevgilim gelecek. Git."

Yanaklarım kızardı. Yine.

"Beni neden utandırdın Berkay?" Kalkmak için hareket eden elleri durdu ve bana baktı. Yanaklarıma.
"Yanakların kızarmış." Bunu demesiyle daha fazla kızardıklarına emindim.
Dün yanaklarımı ısırmak istediğini söylemişti.

Utançla yüzümü kapattığımda eli bileğimi kavradı ve elimi yüzümden çekti.
Birbirimize anlamlı bakışlar atarken Berkay konuştu: "Çok tatlısın. Biliyorsun değil mi?"
Bende ona bakarken fazla yakındık. Ama konuştum.

"Teşekkürler." "Duru... Yanağını ısırabilir miyim?" Birkaç saniye sessizlik oluşsa da kafamı sallayarak onayladım.
"Canın yanarsa?" "Canımı yakmazsın ki sen." "Beni o kadar tanıdın mı?" "Tahmin ettiğinden daha fazla."

Aramızda tekrar sessizlik oluştuğunda Berkay bana doğru eğildi bende ona yanağımı döndüm.
Biraz sonra yanağıma temas eden dudağı minik bir öpücük bırkatı ve geri çekildi.
"Kıyamadım sana. Bir ara ısırırım."
Yanağımı öpmüştü.

Berkay yanağını öpmüştü!
Yüzümde minik bir gülümseme oluşurken aklıma takılan soruyu ona sordum: "Ee? Ameliyat olacak mısın?" "Dediğim gibi. Korkuyorum." "Ben senin yanında kalırım. Ameliyat süreci boyunca. Sonrada." Omuzunu silkti. "Bu konunun üstüne düşünmem gerek. Söylerim sana." "Söyle bana." Oturduğum yerden kalktım ve elimi ona uzattım. Eli elimi tuttu. Ayağa kalktığında onun bütün ağırlığını yükleyip tekerlekli sandalyesine oturttum.
Arkasına geçip ona mutfağın yerini sordum ve mutfağa gittik.

Zaten ışığı açık olan mutfağın masasını görünce konuştum. "Ov. Ov. Ov. Yemin ederim her akşam sendeyim. Bu nasıl sofra?" Servise hazırlanmıştı herşey.
Yan yana iki tabak görmemle onu tabağın önüne bıraktım bende yanına oturdum.
"E? Normal insanlar karşı karşıya oturur? Yanlış mıyım?"
"Haklısın da. Ben sana yakın olmak isterim. Yanında olmak isterim." "Sen fazla kitap okuyorsun bence Berkay." "Yemekten sonra göstereyim sana kitaplığımı." "Ayy. Çok
isterim."

🌙

OYSA -Texting-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin