• 2.6

98 8 1
                                    

Birini sevmek o kişiyle uçuruma çıkan bir yolda son hızla giderek atlamaktı.
Ve ben o uçurumu hiç düşünmeden atladım.
Hayır ölmedim, ona tutundum.
O beni sımsıkı tuttu.

🌙

Ses çıkaran kapıyı iteklediğimde bir zil sesi çalındı.
İçeride ki kahve kokusu buram buram burnuma gelirken bana el sallayan Berkay'ı görüp arkamdaki Hatice'ya baktım.

O da arkamdaydı.

Yanlarına vardığımızda eğilip Berkay'ın yanağını öptüm ve yanına oturdum. Hatice'de karşıma geçip Bülent'in yanına oturdu.
Berkay'ın kulağıma fısıldamasıyla ona döndüm.

"Gözlerin kızarmış, sen ağladın mı? Seni üzdü mü?"

Diye kaşlarını çatatak sorduğu sorulara elimi yanağına hötüererek susturdum. Yeni yeni çıkmaha başlayan sakallarını baş parmağımla sevdikten sonra kafamı omzuma eğdim.

"Çok tatlı sinirlendin." Diye onunla eğlendiğimde eğilip yanağımı öptü.
"Çok tatlı sinirlenmişmişim. Lafı karıştırma Duru hanım."

Dudaklarımı büzdüm. "Sadece konuştuk Berkay." Dediğimde kaşları çatıldı tekrardan.

"Seni konuşurken ağlattı demek ki? Ne konuştunuz acaba?" Bunu gerçekten merak ediyordu. Elimi yanağından indirdim ve eğilip yanağını öptüm.

"Pandalardan konuştuk. Nesli tehlikeye girmiş... Ona üzüldüm biraz."

"Ha ha ha. Sana yemin ederim ki bunu üç yaşındaki yeğenime sorsan sana yenge çocuk mu kandırıyorsun der sevgilim."

"Yenge?" Dedim tek takıldığım yeri ona sorarak.

Ah, birde yeğen kısmı vardı da buraya değinmek bile tüylerimi ürpertiyordu.
Burnunu sıkıştırıp doğruldu.
Bu konuyu burada bitirmeyecektim.
Bende doğrulduğumda Bülent'in radarına takıldım.

"Ne içersin Duru?" Dediğinde kafamı olumsuz anlamda salladım.

"Hatice'yle içmiştik, teşekkür ederim Bülent."

"O zaman kalkalım mı?"

Kafamı aşağı yukarı salladım.
Bülent hesabı istediğinde bende sandalyeyi itip ayağa kalktım.

Biraz hava almak için Berkay'ın arkasına geçtim ve kapıya doğru sürdüm.
Kafeden çıktığımızda kafenin önünde durdum. Arkasından önüne geçtim ve siyah Megan''a yaslanıp ona baktım.
Gözlerimiz bir süre birbirine baktı ve sonra dudaklarını yalayarak konuştu.
"Sana birşey söylemek istiyorum izninle."

Doğrulup onun önünde çöktüm. Bacaklarının üstünde tuttuğu iki elinide ellerimin arasına aldım.

"Dinliyorum?" Dedim destek verircesine.
"Ben..." Konuşmak için zorlanıyordu.
"Sen?" Dedim konuşmasını tasdikleyerek.

"Ben ameliyat olma kararı aldım Duru. Çok korkuyorum ama." Dediğinde ona doğru eğilip sıkıca sarıldım.

O da ellerini belime sarsığında ona daha sıkı sarıldım.
Dudaklarını boynuma bastırdığından biraz sonra geri çekildim.

"Çok sevindim, sakın korkma tamam mı? Olmazsa olmaz ama ben senin her zaman yanındayım. Tamam mı Berkay?"
"Tamam sevgilim." Dedi usulca.
Gözlerinin dolduğunu gördüğümde o an belki de hiç pişman olmayacağım belki de ilerde pişman olacağım ama pişman olmak istemediğim bir şeyi yaptım.

Ona yaklaştım.
İki elimi de yanaklarına koydum.
Ve onu öptüm.

Dünya bizi terk etti.

Dünya bizimleydi.

Biz onunlaydık, mekanın önemi yoktu.

Sizin peki?
Yanınızda olupta mutlu olduğunuz kişiler var mı? Ya da bir şey?

OYSA -Texting-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin