Ameliyat Günü
Gece boyunca odada olan küçük balkonda kalmıştım.
Nefes alma ihtiyacım vardı...
Ağlayarak, İstanbul'u izleyerek geçen gecenin ardından güneş doğmuştu.Derin bir nefes aldım, verdim.
Günüm başlıyordu.
Hâlâ nemli olan yanaklarımı sweat'ımın ucuyla kuruttuktan sonra balkondan çıkıp yavaş adımlarla odaya girdim.Koltuğa uzanmış olan Mürvet teyze uyuyakalmıştı.
Bakışlarım Berkay'a kaydığında onunda bana baktığını gördüm.
Uyanmıştı.
Yatakta doğrulmuş bana bakıyordu sessiz sedasız.Sessiz olmaya çalışarak konuştum.
"Günaydın sevgilim..."
Yanına ilerleyip saçını öptükten sonra serum olmayan kolunun yanına oturdum.
Otumamın etkisiyle çöken yatağı umursamadan Berkay'a baktım.Birkaç saniye bakıştık.
Gözlerim dolmasın diye bakışlarımı kaçırdığımda çenemi tutup yüzümü ona çevirtti."Saçların sinirlerimi bozuyor."
Dediğinde ne demek istediğini anlamadım.
Elim istemsizce saçıma giderken orada öylece kaldı.
Saçımı sevmiyor muydu?
Onun için saçımdan vazgeçebilirdim sanırım.Anlamadığım anlamış gibi konuşmaya devam etmiş.
"Annem küçükken bana öğretmişti. Saçını örebilir miyim Duru?"
Kafamı hemen aşağı yukarı salladım.
O yatakta iyice doğrulurken yataktan kalkıp yerde duran çantamdan birkaç tane lastik toka aldım.Yatağa geri geldiğimde önüne oturdum ve ona arkamı döndüm.
Yalandan bağladığım saçlarımdan tokayı almıştı.Daha sonra elleriyle saçlarımı yavaşça taradı. Daha sonra ikiye ayırdığını hissettim.
Nefesini yakınımdan hissettim.Biraz sonra saçımı örmeye başlamıştı.
Onun görmediğini bilerek bir gözyaiı gözümden firar ederken akmasına izin vermeden hemen sildim.Gün sonunu beklemeliydim, yalnız kalmalıydım...
Onun yanında ağlayıp onu da üzemezdim.
Elimdeki lastik tokayı istediğinde elimi ona uzatmıştım. İki lastik tokayı da alıp avucumun içini öptükten sonra saçlarımı iki yanımdan aşağıya indirdi.
Gülümseyerek ona döndüğümde önce gözlerime kaydı gözleri.
Daha sonra kaşlarını çattı."Sen ağladın mı?"
Bunu anlamamasını beklemek aptallık olurdu ve evet, ben aptal olmuştum.
"Duygulandım sadece." Diye fısıldayarak konuştuğumda eli sırtımı buldu ve beni kendine çekip sarıldı. Kafam göğsüne düştüğünde göğsünde kalan kokusunu derin derin içime çektim.
O an kendime daha fazla engel olamayıp hüngür hüngür ağlamaya başladığımda karşımda olan Berkay'ın varlığı sayesinde ağlıyordum.
Tek istediğim yanımda birinin olmasıydı. Ve vardı... Şimdi kendimi bir yapboz parçası gibi tamamlarken ondan kopamadan ona içimi açmıştım.
Sırtımdaki bir eli sıkılaşırken diğer eli ördüğü saçlarıma kaydı ve okşadı.
Dudaklarını saçlarıma bastırdığı da konuşmaya başladı."Sevgilim... Neler olduğunu bana anlat. Kaldır kafanı ve anlat. Berbaer ağlarız olmazsa."
Birkaç dakika daha sessizce göğsünde ağladıktan sonra kafamı kaldırdım ve ona baktım.
Dudaklarını büzmüş bana bakıyordu. Elini uzatıp gözyaşlarımı sildikten sonra konuşmaya başladım.
"Benim saçımı daha önce kimse örmedi... Sen ilksin biliyor musun? Duygulandım biraz..."
Evet, benim saçımı daha önce kimse örmemişti.
Evet, saçımı her sabah kendim ağlayarak örüyordum.Ama hayır, ben bu yüzden ağlamıyordum.
Keşke bunun için ağlasaydım ama ben onun için ona ağlıyordum...Bana doğru yaklaşık dudaklarını alnıma dokundurduktan sonra bana sarıldı. Konuşmaya başladı.
"Ben senin ilkin sıkılmadan olurum sevgili güzelim... Bunun için ağlama. Sevin ki biz ilklerimizi beraber yaşıyoruz. Biz birbirimiz için varız..."
Elimi sıkıca tuttu ve konuşmaya devam etti.
"Seni seviyorum..." Diye mırıldandı.
Bende onun elini sıkıca tuttum ve gülümsedim.
O benim başıma gelen en güzel şeydi."Peki, beni hiç bırakmayacağına dair söz istesem Berkay? Verir misin bu sözü? Ben yapamam sensiz... Lütfen bırakma beni lütfen... Söz ver bana sözünle avuturum kendimi."
Yutkunduğunu yukarı kalkan adem elmasından anladım. Bana baktığında ona umutla bakıyordum ki kafasını iki yana salladı.
Hayal kırıklığı içinde çöken omuzlarımla ona baktığımda konuşmaya başladı.
Eli hâlâ saçımda dolanırken."Her insan bir gün gider, bir gün bırakır güzel sevgilim... Ben sana nasıl yalan söyleyeyim?
Beni affet ne olur. Seni bir gün bırakacağım için..."Kafamı zorla da olsa aşağı yukarı salladım.
Her insan bir gün giderdi.
O beni üzmek için söz vermemezlik yapmıyordu.
O beni yüz üstü bırakmak, o bana yalan söylemek istemiyordu.Ama inanıyordum. O beni bırakmayacaktı.
Sizi hayal kırıklığına uğratan birileri var mı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYSA -Texting-
ChickLitOYSA ADIYLA YAYINLANMIŞ İLK TEXTİNG TÜM HAKLARI SAKLIDIR Duru: What ne demek? 00:12 Duru Çevrimdışı 00:18 Berkay Çevrimiçi 03:16 Berkay: Ne. 03:25 Duru Çevrimiçi 03:27 Duru: Anlamayacak birşey denemiştim oysa. What ne demek? 03:28 İLK BEŞTE Kİ KATEG...