Gün agirmaya başlaya dursun erkenden kalkilirdi, köy yerinde ne kadar erken başlanırsa, baslansin gün yetmezdi köylüye.Hele birde mevsim yaz, hasat vakti ise köylünün en yoğun olduğu zamanlardı.
Hali vakti iyice olan yevmiyeci ,tutar ürününu harmandan biran önce kaldırır, durumu iyi olmayanda imece usulü çalışır birlik olunur kimsenin harmanı kalmazdi yazı, yabanda.
Yaşlı kadın dizlerini bukmekte
ne kadar zorlansada akşamdan mayalaladigi hamuru pişirmek için tandira götüru verdi.Kocasıyla kasabaya gitmiş birkaç gün kalivermisti. Bu yaştan sonra kendisi için yaşanılacak yer orasiydi.
Kadınlar ekmek yapmıyor ,su çekmiyor, bağa bahçeye gitmiyorlardi.
Bütün gün evde oturup televizyonun başını bekliyorlardi.
Bu yaşına gelmiş inaği ,danası, bağı bahçesiyle çırpınıp duruyordu.Şehirde herşey hazır avratlarin önüne geliyordu.Iki duvarın işini çok görüp daha sokraniyorlardi.
Oylesi yaşamak cokta iyi değildi
mabus gibi dört duvarın arasında bir ömür geçmezdii.Iki gün kalmışlar zaten canı sıkılmış ruhu darlannisti.Burada en azından hal, hatır, soran konu, komşu vardı . Dışarı çıkıp şöyle mis gibi iğde dallarının kokusunu cektinmi adam yeniden yeresip canlaniyordu.
Köyde yaşamanın daha iyi olduğuna kanaat getirip, aklındaki şehir düşüncesini çoktan silip attı.
İnsan yaşlanmaya görsün iki ekmeği pişirmeyi kendine yük sayıyordu.
Gencliginde oylemiydi!!
50 kilo undan ekmek yapar ,kışlık kaldır bütün bağ ,bahçe ,çoluk çoğunda bakar kaynana, kayinbabasina hörmet ederdi.Hey" gidi bitmiyecek gibi kullandığım gençliğim heyy...
Tandira giderken ocağin üstüne çayın suyunu koymayi ihmal etmedi kaynayınca elbet kocası demlerdi.
Yaşlanınca aralarında sesiz bir iş bölümü oluşmuştu.
Toylugunda elini işe ,güce,sürmeyen adam Allah var şimdi eli kolu olmuştu.Beze sardıği, dumanı üstünde tüten coreklerle içeri girdi ,kocasida sofrayı hazır etmiş haşlanmış yumurtaları soyyuyordu.
"Gel hanım gel"kimseden" hayır yok
O kadar uşak büyüt, besle sonunda yine bir başina kal..
Bir taneside demezki gidip ana, babamızı yokluyak bir hal ,hatır sorak.
Hastalansak ağzımıza, gözümüze kurt düşerde gelip bakarsalar şer..."Tovbe" de !!!
Allah" korusun o nasıl laf?
Mevlam, ne onları bize nede bizi onlara yük etsin.
Vefalidir benim evlatlarim sağlığımız yerinde,çok şükür elde değiliz avucta değiliz.Her işimizi kendimiz görür,yaparız hasta,sayri olsak elbet gelirler.Içten ,icede kocasına hak veriyor ama dışa yansitmiyordu.
Gelinler el kızıydı ama oğullarına ne demeli?onlarda hiç yoklamaz ,hatırlarını sormazdi..
Torunları bile uzaktan ,uzaktan, el gibi durur elin uşağı çeşmeden su tasirda onlara gücü yetmezdi..Biliyordu bilmesine de ciğeri ite atmış o bile yememiş evlatti işte vazgecilmyordu
Onlarında evlatları vardı elbet onlarda yaşlanacak belleri bükülecekti.Kisi ne ederse eliyle oda giderdi kendiyle.
Haklısın" haklı olmayada ,hepsininde
işi gücü, var onlarda artık ev oldu .
Coluk, çocuğa karıştılar ne etsinler durmadan bizimi gozetsinler..

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cemile
Ficción GeneralKucağındaki kirki çıkmamış çocuğu beşiğine yatırdı . Kocası açık, açık eski sevdiğini kuma olarak üzerine getireceğini ima ediyordu.. Birde utanmadan helallik istiyor.. Hakkını" hellal et Cemil'e ben onu yarın alıp getireceğim.. Hangi kadın h...