SELAMMM BEN GELDİM SONUNDA.... iki gündür yoktum, ama sebebini panoma yazıp paylaşıyorum. Arada göz atarsınız olur mu?
Gençlik bayramınız kutlu olsun. :)
Lafı uzatmıyorum, iyi okumalar....
"Benden uzaklaşmaya nasıl cüret edersin." Diyen alfa beni öldürmek istiyordu.
Alfanın ketum ve sert duran gözleri karşısında, geriye doğru adımlar atıyordum. Titrek dizlerimin onun boyunduruğunun altına girmek istemesi ve benim kendisinden kaçacak bir alan isteyişim, içimde sızlanan ve korkuyla saklanan omegama karşın kendimi onun önünde tamamen savunmasız hissettim.
Kıskıvrak kaçtıkça onun koyu kırmızı gözlerinde yoğun bir öfke hissediyordum. Ve kurdunun neden bu kadar kontrolsüzce açığa çıktığını anlamayarak, "Uzaklaş benden Alfa, ben senin düşmanın değilim," dedim korkumun bana verdiği can havliyle. Daha önce hiçbir alfanın karşımda kendisini bu denli açık ve şiddetli bir öfkeyle belli ettiğini görmediğimden dolayı daha fazla korkmuştum.
Bu yüzden de nasıl davranılacağını bilmediğim gibi, ağzından çıkanlarının ne kadar doğru olduğu da şaibeliydi benim için.
"Sen benimsin," dedi, bir saniye canım da ne hakla senin oldum ben şimdi?
Beni sahiplenmeyen senken bu tavılar da neyin nesi? Üstelik aramızda bir mühür söz konusu bile yokken bu niye beni malıymışım gibi sahiplenmeye kalkmıştı bu alfa? Bunu bana açıklayacak tek bir kişi vardı, son zamanlarda simlerini üzerinden silkeleyen kederli omegam.
Orospu bak bir hele, saklanma orada. Ne boklar yedin de bu alfa Medusa'nın içinden çıktı böyle?
Bilmiyorum Jungkook. Gerçekten beni kırmasına rağmen neden böyle yaptığını bilmiyorum. Uzaklaş ondan. O beni sadece incitiyor. Konuşmak istemiyorum onunla. Beni çok ağlattı.
Benim omegamı bile bu denli inciten denyo Alfa'ya şimdi ben çok korksam da karşılık vermez miydim? Tabi ki verirdim. Madem ben ona aitim, öyle bir şey daha benim için söz konusu bile olamazdı- milletin şapır şapır yiyor olduğu kalbinin kırıntısına kalmamıştım ben- ilk önce bedeninde yer aldığı şerefsiz prens hazretlerine idrak ettirsin bu durumu. Çok sinirlendim. Şaka yapmıyorum. Benim içimdeki fücur omega bile ondan uzaklaşmak istiyorsa bu denli, kesin bu şeytan yine ben hiç farkında değilken bir şeyler yapmış olmalıydı. Sadece beni değil, içimdeki masum bebeğimi de üzmüştü bir şekilde.
Her uyuduğumda yanıma gelerek omegamla konuşan ve kendisine bağlayan, bunu Medusa'nın hatırlamasına bile izin vermeyen ve benim zaten rüyalarımda atlı prens koşturadurduğumdan kafamın güzel oluşu, bazı şeylerin çoktan olup bitmiş olmasıyla artık elimden bir şeyin gelmeyeceğini ben nerden bilebilirdim ki? Birbirlerini çoktan keşfettiklerini ama bizim birer inatçı keçi olduğumuzdan bize belli etmeyişini söyleyin ben nereden bilebilirdim ki? Üstelik etrafımda dönen bu kadar dolaplar varken!
Bakın bende arada dengeler ters işliyor olabilirdi ama iş benim gururuma kadar budanıyorsa kimse kusura bakmasın, ben yapacağımdan geri kalamazdım. En az sahibi kadar ego sıçan alfaya, "Hadi be, ne zaman senin oldum ben? Hiç hatırlamıyorum Alfacık," derken, yüzümde kasıntı bir gülüş vardı. Fakat ben sahtekarca gülümserken bile güzeldim. Bu detayı atlamayalım.
Sizce o kadar güzel gülümsemiş olmasaydım, bu kodumun alfası bana ecel terleri döktürecek kadar hızlı adımlarla bana doğru gelmeye başlarken, "Seni mühürleyeceğim," der miydi? Derdi ve bende onunla sınıfın içinde bir koşuşturma başlatarak, "Rüyanda mühürlersin beni," diye baş kaldırır ve bunu vasfına yediremeyen alfanın kollarının arasında kendimi bulur muydum? Evet bulurdum, buldum da.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
prince of my dream
FanficKim Taehyung ülkenin yakışıklı ve gözde veliaht prensiydi. Kralın hastalanmasıyla, tahta geçme ihtimali yüzünden evlenmesi gerekiyordu. Ancak Taehyung, sevgilisi olan Park Jimin yerine, hayata karşı hiçbir ciddiyeti bulunmayan Jeon Jungkook ile evle...