62. Final| Bamyalandınız.

4.1K 393 379
                                    

Son kez ben geliyorum bu fice... ve son kez sizin anılarınızı bu satır aralarında yorum olarak görmeyi diliyorum.

İyi okumalar küçük bamyalar....

O yaşanan en son ki olaydan sonra, tabi sizin aklınız fikriniz fesatlıkta olduğu için ve benim saygıdeğer bamyama babalık yapan küçük babalığın nasıl beni mesut ettiği konusunda fantazyalar kurduğunuzdan size o istediğinizi vermeyeceğim. Niye diye sorun, çünkü o sadece benim. Kocamı çok kıskanırım, sizden bile. Nokta.

Evet, evet... Sizi çatlatacak çok daha yeni romantik anlar peşindeyken, canım cicim olduğum ailem geldi buraya. Beni ilk dövecek oldular, sonra kocam da kocam olan Medusa bana sahip çıkarak zor süreç atlattığımdan bahsetti ve oturduk ağladık. Sonuçta her zaman sonuç odaklı bir insan olduğumdan güldük işin sonunda. İşte düğünümüz konuşuldu ya araya kaynadı olaylar. Sanki kral hiç ölmemiş gibi.

Ama haklıydılar da. Sonuçta Kraliçe alenen aldatıldığını bana kadar duyurmuş ve ferahlamıştı. Çok kısa bir an onu çok sevdim, kadının bir zamanlar yaşadığı o travmatik olaylardan dolayı. Başına gelen o felaketlerden ötürü. Ancak bakınız, annemin yanında bana evladıymış gibi bir muamele çeken bu insanlık müsrifi neler yapıyordu bana!

Resmen pusuya yatmış gibi biz el ele tutuşarak aşkımla odamıza çekilecektik. Yakaladı bizi. Arkasına da almış benim sarıklı takma dişli babaanneyi. Gölgeleri olan hizmetçilerinden bile bahsetmiyordum. İlk ne oluyoruz diye götüm tutuştu. Bir kere sevindim ya kesin kursağımda kalır diye manifestlenmiş olduğumdan felaketler silsilesi bekliyordum kraliçenin ağzından.

Bana bakarak, "Çocuklar aranızdaki gidişattan her ne kadar hoşnut olsam da aranızdaki ilişki ne resmi ne de bir mühür söz konusu. Düğün olana kadar ayrı kalacak ve birbirinizi görmeyeceksiniz. En azından yakın temas içinde," dediğinde, şaka mı yapıyor diye bakıyordum ama gülmeyi de ihmal etmiyordum. Sonuçta daha önce mühürlü olduğumuzu ve ruh eşi olduğumuzu biliyordu.

Ama gülüşüme ters ters bakması ve arkasındakilere kaş göz yapmasıyla, affedersiniz benim içimden dramanın adabını görmüş bir insanın yakaran sesi çıktı. "Lütfen ayırmayın bizi," diye bağırarak dizlerimin üzerine attım kendimi. Ne demek Medusa ile uyuyamayacaktım. Yastık diye ona sarılamayacaktım, sizler kimdiniz acaba? Yeter bu kadar ayrı ayrı takılmak.

Fakat olayı biraz abartmış bir insan olarak, bence siz buna hormonlar deyin ya da ben ona duygu patlaması diyeyim, bir şeyler oluveriyordu işte. Ağlıyordum, ciddili.

Taehyung kolumdan tutmuş, "Jungkook sakin ol aşkım, hemen karşı odadayım," diye teskin ediyor, "Bana ne ya, yeter ya... ben sensizliğe dayanamıyorum. Bıktım bu törenlerden," derken gözyaşlarımı silmeye çalışıyordum. Taehyung'un karşı gelmek yerine uyum sağlamaya çalışmasına da ayrı ayar olmamış değildim. Trip atacağım bu konuyu da bir cebe alalım.

Çünkü ondan önce haşlamam gereken bir konu vardı. Daha çok kişiler vardı. Kaynanam biraz endişeli ama bana sivri dilli görünerek, "Biraz abartmıyor musun acaba? Bir hafta sonra bir ömür birlikte olacaksınız," diyor, benim şanteller bir inip kalkıyordu.

Ben ve Medusa arasındaki zamanın gayrının benim için ne kadar acı verici olduğunu o asla anlayamazdı. Belki o Kralla aşk evliliği yapmamıştı ama ben öyle değildim. Çok aşıktım. Aşık insanlar ise bir deliydi.

Bu deliliğimi kullanarak, "Bak Kaynana," diye kaldırdım kafamı ama dimdik. Birazdan saç baş dalacakmışım gibi kıpır kıpır duran vücudumun durumunu fark eden Taehyung, kol dirseğimden tutarak, "Jungkook," diye beni uyarırken, tuttum onun kolundan ve arkama çekiştirdim. "Sen şöyle çekil bakalım kenara," dedim ve onun endişeli bakan gözlerine aldırış bile etmedim.

prince of my dreamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin