❶❽

4.4K 664 591
                                    

jisung

Yine çoğu gün yaptığımız gibi gölete gitmiştik. Hyunjin ve Jeongin'in arasının bozuk olduğunun hepimiz farkındaydık. Bazılarımız gerçek sebebini biliyorken, bazılarımız sadece gördükleri kadarını biliyordu. Ama beklenmedik bir şekilde ikisini yakın görmüştük. Ne yaptıkları hiç belli olmuyordu. Sabah kavga edip akşamına barışıyorlardı. Bu seferki uzun sürmüştü fakat yine dip dibeydiler.

Hyunjin kendini ota çok vermişti. Önüne geçilemez bir hal almıştı bu durum fakat bir iki gündür daha iyiydi. Göletin yanındaki çimenlere uzanıp eskisi gibi sohbet etmiştik. Uzun zaman olmuştu bunu yapmayalı ve özlediğimi fark etmiştim. Bir şeyler dönüyordu, bize bir şeyler oluyordu. Herkes bir şey saklıyordu ama teker teker gün yüzüne çıkıyordu hepsi. Mesela Jeongin ve Hyunjin'in ilişkisini herkes öğrenmişti bugün.

Minho gölete kız getirdiğinde acayip sinirlenmiştim. Böyle bir bokluk yapacağını biliyordum ama gerçekten yapmış olması sinirimi bozmuştu. Minho'dan hoşlandığım için çoğu pisliğine katlanıyordum. Kuzenimin muhabbeti geçmesine rağmen ağzımı açıp bir şey söyleyememiştim. Çocuğu resmen videoya almışlardı ve bu normalmiş gibi davranıyordu. Ben de Minho'ya yakın olmak için Jeongin'den uzaklaşıyordum. Doğruyla yanlış birbirine girmişti.

Kızı çalılıklara götürdüğünde hepimiz orada ne yapacaklarını biliyorduk. Jeongin onlar giderken arkasından bakakalmıştı. Dalıp gittiğinde Hyunjin'in ona bir şeyler anlatışı kendine getirdi onu. Neden dalıp gittiğini bilmiyordum ama benim sert bakışlarımı hissettiğinde Hyunjin'in yanından kalkıp yanıma geldi ve teselli eder gibi elini omzuma koydu. Sanırım Minho'yu sevdiğimin farkındaydı. İkimiz de biliyorduk birbirimizin bildiğini ama dillendirmemeyi tercih ediyorduk.

"İyi misin?"

Kafa salladım. "Neden iyi olmayayım," diye terslediğimde yeniden Hyunjin'in yanına gitti. O giderken biz de Hyunjin'le biraz bakışmıştık. Sanırım sürekli videodan Jeongin'e bahsedeceğimi düşünüyordu, çok tedirgindi. Hyunjin kendi kendini bitirmişti. Jeongin'den hoşlandığını düşünüyordum. Diğerlerinin yanında bunu reddedip aralarındakinin cinsel bir şey olduğunu söylese de hepimiz biliyorduk öyle olmadığını. Tek bilmeyen Jeongin'di.

Yarım saat sonra Minho ve kız yanımıza geldiğinde kızın yüzündeki gülümseme çıldırttı beni. Minho ile olmak için her türlü pisliğine katlanan bendim ama çalılara götürülen o kızdı. Her şeye göz yumabilirdim beni fark etmesi için, her şeye.

Minho ve kız yola doğru yürümeye başladı. Gülerek sohbet ediyorlardı. Kız arabasına binip gittikten sonra Minho buraya geldiğinde sinirimi ondan çıkarmak istedim ama kavga edersek beni direkt gözden çıkaracağını bildiğim için yaygara koparmak yerine sakince konuştum.

"Buraya kimseyi getirmeyeceğiz dememiş miydik? Tüm pisliklerimizi burada yapıyoruz, başkalarını katmak yoktu."

"Doğru söylüyor, burayı kasabalılar öğrenirse biteriz."

"Kasmayın ya," dedi Minho yere oturup Felix'in önündeki birayı alırken. "Bir şey olmaz."

Tabii şimdi böyle rahat konuşabiliyordu. O yaptığımızdan sonra burayı insanların öğrenmesi demek hayatımızın bitmesi demekti. Her şey mahvolurdu.

"Biz biraz yürüyeceğiz," dedi Hyunjin ayağa kalkarken. Ağzındaki fıstığı çiğneyip kalkması için elini Jeongin'e uzattı. Changbin "Ben de geleyim," dediğinde herkes susmuştu çünkü nereye, ne için gittiklerini biliyorduk. Seungmin, Changbin'in kolundan tutup "Sen kal bir şey anlatacağım," diyerek güldü. Pot kırmayaya çalışıyordu. Jeongin ve Hyunjin de tuttukları nefeslerini verip üzerlerindeki otları silkeleyerek uzaklaşmıştı.

"Ne anlatacaksın," dedi Changbin. Seungmin ikilinin uzaklaştığından emin olduktan sonra "Yok bir şey," deyip ağaca yaslandı.

"Mal mısın oğlum? Ne diye öyle dedin o zaman?"

Changbin'den sonra herkes susmuştu. Bu sırrı bilmeyen üç kişi vardı: Changbin, Felix ve Chris. Minho gevşek gevşek ağzındakini çiğnerken "Bence herkes öğrenmeli," dedi. "Aramızda sır olmamalı."

Chris "Neyi," deyince Changbin sinirlenip "Ne oluyor amına koyayım," diye çıkıştı. Felix sessizce dinliyordu.

"Hyunjin ve Jeongin'in arasındaki ilişkiyi."

"Nasıl bir ilişki bu?" Changbin'in sesi sert çıkıyordu. Kaşlarını çatmış, olanları anlamlandırmaya çalışıyordu. 

"Sence nereye gittiler Changbin?"

"Yürümeye."

"Evet ama birbirlerine."

"Nasıl ya," dedi Felix gülerken. "Sevgililer mi?"

"Hyunjin sadece cinsel bir şey olduğunu söylüyor."

Minho'ya döndüm konuştuktan sonra. Her şeyi böyle rahatça söylemesi doğru değildi. Eğer istese Hyunjin ve Jeongin herkese anlatırdı zaten.

"Ne zamandır biliyorsunuz bunu," diye sordu Changbin.

"Üç hafta oldu mu? Aşağı yukarı oldu sanırım," dedi Minho.

"Vay amına koyayım!"

Felix gülerek tepki veriyordu. Herkes şaşırmıştı ama en çok şaşıran Changbin'di. Jeongin'le en yakın olan oydu bir bakıma. Benden çok görüşüyorlardı burada yaşadıklarından dolayı.

"Bu ettikleri kavgalar falan... İlişkileri yüzünden miydi? Vay anasını..."

"Ya Changbinciğim öyleymiş, biz Jeongin'e kız ayarlamaya çalışıyorduk bunlar çoktan işi yürütmüş."

"Değil mi," dedi Seungmin gülerken. "Bakir sanıp dalga geçmiştik çocukla."

"Hyunjin, Jeongin'i mi beceriyor yani," dedi Felix bir kez daha gülerken. "Tek komik bulan ben olamam."

"Nesi komik?" Changbin ona çıkıştığında göz devirdi. "Bazen anlayamıyorum sizi. Ne olacak şimdi? Sürekli kavga edip duruyorlar. Arkadaşlıkları bitecek bir gün."

"Bizi alakadar etmez."

"Kimi alakadar amına koyayım? Sizi zaten ne alakadar ediyor ki, ben anlamadım. Bir kendinize gelin."

"Changbin germe ortalığı lan! Geldiklerinde de bildiğini belli etme."

"Ben mi geriyorum Chris? Şu piçin rahat tavırlarına bak," deyip Minho'yu gösterdiğinde Minho gülerek fıstığı havaya atıp ağzıyla yakaladı. "Kodumun malı."

"Jeongin'in fahişeliği Hyunjin'e mi özel acaba," dedi Minho. Sırıtarak konuşuyordu. "Çok merak ettim."

"Düzgün konuş çocuk hakkında sikerim ağzını."

Minho'nun konuşmasının imalı olduğunu herkes anlayabilirdi. Bir şey biliyormuş gibi duruyordu ama Changbin ona küfür edip sinirlendiğinde bu konunun üstünde durmadan kapatmıştık. Tabii bu konu daha sonra onların arasında açılacaktı ve en son beklediğim kişi vuracaktı öldürücü darbeyi.

celladıma gülümserken, skzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin