45. Bölüm

63.2K 5.4K 1.6K
                                    

MERHABALAR 🧚‍♀️🧚‍♀️

NASILSINIZZ?

SINIR: 2,2 BİN OY, 2 BİN YORUM.
(LÜTFEN YORUMLAR BÖLÜM İLE İLGİLİ OLSUN!!)

HEPİNİZİ ÖPÜYOR VE BÖLÜM UĞURLUYORUMMM.

Bİ DAKİKA!! OY VERDİN Mİİ BAKAYIMMM???

VERDİYSEN GİT HADİİİ 🧚‍♀️🧚‍♀️

İYI OKUMALAR 🧚‍♀️🧚‍♀️

Korku... İçimdeki his buydu.

Korkudan gelen geçen hastalara bakıyordum. Bazıları ile göz göze geliyor hemen ardından gözlerimi onlardan çekiyordum.

Hastane çok fazla geldiğim bir yer olmamıştı hiç. Gelmek bir yana dursun sevmezdim de. Çünkü hastaneler aynı zamanda ayrılıkta veriyordu. Belkide çoğu insan sevdiğini bir hastane köşesinde kaybetmişti.

Belki de yüzlerce insan başları eğik, yürekleri yangın yeri olmuş bir şekilde ayrılmışlardı, gittikleri hastanelerden.

O yüzden sevmezdim.

Şimdide oturmuş gergin bir şekilde randevu saatimizin gelmesini bekliyorduk. Polat sabahleyin tanıdığı bir doktor arkadaşını arayıp randevu almıştı. Titreyen dizimin üzerine elini koydu. Ona döndüğümde bana gülümseyerek bakıyordu.

"Sakin ol." Diye mırıldandı.

Bakışlarımı kaçırıp yutkundum.
"Olamıyorum. " Diye fısıldadım.

Oturuduğumuz koltuk iki kişilik bir koltuktu ve birbirimize yapışık bir şekilde oturuyorduk neredeyse.

"Kötü bir şey olmaz inşallah. İyi düşün, iyi olsun Rümeysa'm"

Haklıydı. Ama ben yine de kendimi kötü hissediyordum. Sanki her an doktor çıkıp sizin çocuğunuz olamaz diye bağıracak gibi hissediyordum. Saçmaydı ama bilinç altım sağolsun.

"Ya olmazsa Polat? Ya hiç anne,baba olamazsak?" Dedim tedirginlikle.

Şuan ki korkum, dünkü korkuma kıyas daha fazlaydı.

Öylece bana baktı. Ne diyeceğini bilemedi ya da bunun hakkında bir şey demek istemedi.

Gülümsemeye çalıştı. "Baba olmayı çok istiyorum. Kız çocuğumuz olsun çok istiyorum. Ama olmazsa da nasipmiş derim güzelim. Dünyanın sonu değil ya. Evet, üzülürüz. Evet, hayal kırıklığına uğrarız ama toparlanır yolumuza öyle devam ederiz. Unutma! Allah bir kapıyı kapatır, bir kapıyı açar. Bir bakmışsın aslında hayırlı olan Allah'ın açtığı kapıdır. Sıkma canını."

Haklıydı. Allah bir kapıyı kapatır, bir kapıyı açardı.

Gülümsedim. Az da olsa içim rahatlamıştı.

Polat baba olmayı istiyordu. Hem de çok. Bunu görebiliyordum. Kız çocuklarına ayrı bir düşkünlüğü vardı. Bir an hayal ettim.

Polat'ın bize ait bir kız çocuğunun saçını örerken halini gözümün önüne getirmeye çalıştım. Ama olmadı. Çünkü o görüntü hayallerimin bile ötesindeydi.

Bakışlarım duvardaki saate kaydı. 10 olmasına yarım saat vardı. Yani yarım saat daha burda oturacaktık.

Ona döndüm ve merak ettiğim şeyi çekinerek dile getirdim.

"Kızımız olursa adını ne koyarsın?"

Başta bana birkaç saniye baktı. Belkide küçük bir kızımız olduğunu hayal etti. Ardından çok güzel bir tebessüm sundu bana.

GÖRÜCÜ MÜ ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin