48. Bölüm

53.9K 4.7K 2K
                                    

Merhabalar ❤️

Nasılsınız?

Sınır: 2,3 BİN OY, 2 BİN YORUM
(LÜTFEN YORUMLARINIZI BÖLÜME UYGUN YAPINIZ!!)

İYİ OKUMALAR ❤️🦋

Hızlı trenin süresi bittiğinde yavaş yavaş herkes inmeye başladı.

Polat ile el ele trenin girişine ilerledik.
Bizim çocuklarda iniyordu. Neredeyse çok yaklaştığımızda Pınar'ın iki de bir gözlerini kırpıştırdığını gördüm. Tahmin ettiğim gibi. Başı dönüyordu.

Polat'ın elini bırakıp Pınar'a doğru adımladım. Kolunu tuttuğumda irkilip bana döndü. Beni görünce gülümsedi.

"Kafam sabahlara kadar bağıra bağıra şarkı söylediğim zamanki gibi oldu. " Dedi gülerek.

Bende onunla birlikte güldüğümde herkes bulduğu yüksek bir yere oturdu. Ali etrafına bakarken birisini aradığını düşünmüştüm. Daha sonra öylesine bakmış olduğunu düşünüp diğer düşüncemi halının altına süpürdüm.

"İyi misiniz?" Diye sordum.

Hepsinin başı dönüyordu. Bu sürekli gözlerini kırpıştırmalarından anlamıştım.

"İyiyiz. Hatta şimdi makasa bineceğiz." Dedi Yunus gülerek.

Buse gözlerini büyütüp Yunus'a baktı. "Valla öldürseler bugün başka oyuncağa binmem. Yemin ederim kafam dönüyor. Başım değil kafam dönüyormuş gibi hissediyorum." Dedi.

Azra da Buse'ye katıldı. "Yemin ederim benimde. Ayağa kalksam yer ayağımın altından kayacakmış gibi hissediyorum." Dedi o da.

Yunus sahte bir sinirle onlara baktı. "Valla bineceğiz. İtiraz istemiyorum." Dedi keskin bir dille.

Esra bakışlarını Yunus'a çevirdi. "O çok yükseğe çıkıyor. Ben korkarım."

Bende korkardım.

Yunus, Esra'nın dediği şeyden sonra derin nefes aldı. "Peki. Başka bir şeye binelim o zaman." Dedi hemen ikna olarak.

Buse ve Azra'ya itiraz edip Esra'ya hemen tamam demesi içimi yumuş yumuş etti.

Esra teşekkür ederim dercesine gülümsedi. Tekrardan önüne döndüğünde Yunus'ta, Ali'ye dönmüştü.

"Ali sen neye binelim istiyorsun?" Dedi.

Ali karşıda olan bakışlarını Yunus'a çevirdi.

Bilmem der gibi dudak büktü. "Neye binmek istiyorsunuz siz?" Diye sordu.

Pınar hâlâ başını tutarken telefonu çalmaya başladı. Ortama birden zil sesi düşünce herkes Pınar'a baktı.

Pınar'ın hemen yanında oturan Ali'nin bakışları Pınar'ın ekrana baktığı telefondaydı. Her kim arıyorsa Pınar gülümsedi.

Ali ekrandaki ismi görünce bakışları kısıldı. Dudaklarını ıslatıp hızlıca bakışlarını ekrandan çekti. Tek dizini sallamaya başladığında Pınar çoktan aramayı kabul etmişti.

Herkesin dikkati Pınar'dan çekildi. Dikkati çekilmeyen sadece ben ve Ali vardık. Ben Ali'nin tepkisine bakmak için bakışlarımı çekmemiştim. Ali ise konuşmaları dinlemek için.

Diğer kişiler neye bineceklerini konuşmaya başladılar. Polat'ta telefonu ile uğraşıyordu.

"İyiyim, sen?" Dediğinde tüm odağımı Pınar'a verdim.

Ali dik dik Pınar'a bakmaya başladı.
Çekinmeden, baktığını da gizlemeden bakıyordu.

"Var, Evet. " Dedi karşı tarafı dinledikten sonra.

GÖRÜCÜ MÜ ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin