54.bölüm: Yaralarından Öpsem Geçer Mi?

38 4 0
                                    

54.bölüm  #yaralarındanöpsemgeçermi?

MERİÇ'DEN...

İnsan belki de çok fazla şeyle savaş verir. Ama bence insan içinde eksik olanla daha büyük bir savaş içine girer. Benim merhametim, vicdanım, sevgisizliğim benim duygularım eksikti. Ben en çok kendimle savaştım bu hayatta. O eksikler kapansın istedim. Belki de Doğduğumda bile merhamet görmedim. Sonra bir kız çıktı geldi hayatımın tam orta yerine. Kaybettiğim duyguları, hiç bilmediğim renkleri bende eksik olan ne varsa tamamladı. Fark etmeden girdi aşk tohumu kalbime. Öyle filizlendi öyle serpildi koca bir çınar oldu.

Şimdi gözlerimi gecenin karanlığına beş dakika önce açmış yanımda yatan o kızı izliyordum. Kaybetme korkusu bana, ona karşı olan aşkımı itiraf ettirmişti. Bunu ona hiçbir zaman söyleyemeyecek olsamda yanımda olması bile acımı dindirmeye yetiyordu. Orda ne oldu ne bitti bilmiyordum. Gözlerimi açtığımda depo da bir odada olduğumu anlamıştım. Hava çoktan kararmıştı. Yonca yanımda hala kanlı kıyafetleriyle masumca yatıyordu. Hava makinesi vardı ağzında. Benim kolumdaysa serum öylece bu odada bu yatakta beraberdik. Ellerim sargıda yaramı tamamen sarmışlar.

Ama şu an ne yaralarımın ne saatin ne tarihin hiçbir önemi yoktu. Ben sadece Yonca'yı izliyordum. Kapı birden açılınca gözlerimiz oraya çevirdim. Kerim gelmişti beni uyanık görünce tam ağzını açacaktı ki susmasını işaret ettim. Serumu kolumdan çıkarıp ayağa kalktım. Kerim'le dışarı çıkıp kapıyı yavaşça kapattım.

"Nerde o it?" dedim buz kesmiş sesimle. Sesim buz gibi olsa da içim alev almıştı.
"Şirketin orda ki depoya kapattık kardeşim. Sen nasılsın?"

"İyi değilim. O şerefsiz bedel ödeyen kadar iyi olmak yok bana." Kerim elini omzuma atıp sıktı destek vermek istercesine.
"Merak etme. O bedelini ödeyecek."

"Kerim, ben Yonca'yla dışarı çıktıktan sonra ne oldu?" diye sorduğumda Kerim sıkıntılı bir nefes aldı.
"Abi siz içerdeyken çatışma durmak bilmedi. Kim kimin adamı karıştı bir ara. Bizim adamlardan çok şükür ölen yok. Ama yaralımız fazla. Hepsi tedavi de. Çatışma bitince bir geldik gizli geçtin oraya. İkinizde yerdesiniz. Sonra sizi buraya getirdik. Yaran çok kötüydü. Hemen müdahale ettik. Ayrıca gazdan da etkilenmiştin epey. "

"Peki Yonca?"

"Merak etme korkulacak bir şey yok. Kafasını çarpmış sanırım. Alnında ufak bir yara var. Tabi gazdan çok etkilenmiş epey içerde kalmış belli ki. O yüzden hava veriyoruz. Elinde ufak bir kesik var. Sanırım kamera kapandıktan sonra Kemal bir halt etmiş. Birde ayak bileği zincirden olsa gerek biraz yara olmuş. Şerefsiz nasıl sıktıysa. "

Ben de o şerefsizin boğazını sıkmazsam...
Sadece hislerimle boğabilseydim onu hiç şüphesiz başka bir şey yapmama gerek kalmadan geberir giderdi.
"Meriç" dedi Kerim çekingen bir sesle. Belli ki bir şey sorcaktı. Sor der gibi baktığımda eliyle ensesini tuttu. Ellerimi işaret etti.
"Abi sen zinciri kırmak için mi parçaladın ellerini?"

"Evet" dedim direk. Bana bilmiş bir ifadeyle bakıp sırıttı. "O zaman sana aşık mısın dememe gerek yok. Ki öfkeyle ağzından kaçırdığını da duydum. Artık emin olduğuma göre rahatlayabilirim."

Dudağımın kenarı hafif yukarı kırıldığında Kerim gülümsemişti.
"Ha şöyle azıcık gülelim yeter deli gibi dolaştığın."

"Etrafı iyice sarın konaktakilere de dikkat edin. Ben Yonca'ya bakıcam."
Tam arkamı dönmüştüm ki Kerim durdurdu.
"Şey Konaktakilere iyi olduğunuzu söyledim zaten. Ama Deniz sizi görmek istiyor. Bu arda Elif, Damla, Nedim ve Arif baba da Yonca'yı ve seni çok merak ediyorlar. "

Sıkıntıyla bir nefes verdim.
"Şu an Deniz'in bizi bu şekilde görmesi doğru değil. Bizimkilere de söyle biz iyiz. Yonca bir uyansın görmeye gelirler."

İntikam İle aşkın Ortasında Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin