15.bölüm #kapadokya
Yonca: dede!
Remzi: hayırdır neden bu kadar korktunuz? ne konuşuyordunuz?
Melek: ııı şey
Yonca: şey sen aniden açtın ya kapıyı dede ondan.
Remzi: haa ben hazırlanında burdan bi an önce gidelim. Diycektim.
Melek ve yonca birbirine baktıktan sonra yoca ayağa kalkar ve dedesinin koluna girer. Dedesini yatağa oturtur. ve kapıyı kapar.
Remzi: noluyo?
Melek: dede biz birşey söyliycez.
Remzi: hayırdır inşallah
Yonca: dede ben karadenize gitmek istemiyorum.Remzi: ne demek istemiyorum?
Melek: dede sakin.
Yonca: dede biz melekle uzaklaşmak istiyoruz. Ve biz yokken sende burda kalıp iyice düşün çünkü o dosyaları bulmadan bu adam beni bırakmaz.
Remzi: kızım
Melek: dede nolur yapma böyle. Yonca sürekli kaçarak mı yaşasın?
Remzi: kızım ben
Yonca: bizi korumak istiyosun biliyorum. Ama böyle olmaz diye en başından söyleyen sendin dede.
Yonca remzinin elini tutar.
Yonca: dede lütfen bak ben de melek te seni düşünüyoruz. Bu süreçte sadece ben değil sizde yıpranıcaksınız. Benim için önemli olan sizsiniz. Benim bu hayatta sizden başka kimim kaldı ki?
Remzi: benim de sizden başka kimsem yok kızım sizi kırıcağıma kafamı kırarım.
Der ve hepsi birden gülmeye başlar.
Remzi: nereye gidiceksiniz?
Melek: valla onu bende çok merak ediyorumYonca: sen daha fazla merak et. Ben dedeme sonra söylerim. Şimdi emreye bakmam lazım.
Melek: haa o zaman beklerim ben. Sen bak emreye
Yonca meleğe bezgin bi şekilde bakar. Melekte ona öpücük atar. Sahnede meriç belirir. Yemek masasında herkes yemeğini yiyiodur. Şeyma Begümü dürter. Ve
Begüm: meriç deniz için ayarladığım doktor sonunda buraya geldi. Yarın birlikte götürelim mi denizi?
Meriç: doktora söyle eve gelsin
Ziya: deniz hasta değil ki deniz hasta değil
Diye sayıklamaya başlar.
Şeyma: tabiki değil ziyacım. Ama Begüm sahnesinde daha iyi olucak.
Begüm: tabi tabi ben onun için herşeyi yaparım. Doktorlada hemen konuşurum. Yarın evde misin?
Meriç: evet evdeyim.
Begüm: harika ben arıyorum o zaman.Der ve masadan kalkar.
Elif: umarım bu sefer işe yarar.
Meriç hafif başını sallar
Şeyma: merak etme elifcim Begüm en iyi doktoru buldu.
Meriç: size afiyet olsun ben çalışıcam
Der ve tam gidicekken
Şeyma: bende geliyim seninle konuşmak istemediğim şeyler var.
Meriç : tamam
Der ve meriçin odasına giderler. Meriç çalışma masasına otur. Şeyma ayakta kalır.
Meriç: mesele nedir yenge?
Şeyma: mesele şirket hisselerim.
Meriç: bi sıkıntı mı var?
Şeyma: yani meriç biliyosun ben hem abşnle hem bizim vakıfla ilgileniyorum. Dolayısıyla şirkete vakit kalmıyor. E begümde temelli döndü. Ben hisselerimi ona devretmek istiyorum.
Meriç: (düşünür) yenge o şirket benim. Sen gelsende gelmesende ben onu her zaman ayakta tutarım. Yani böyle bir şeye gerek yok.
Şeyma: tabiki o şirket tamamen senin emeğin ama tek derdim o değil. Dediğim gibi begümde çalışmak istiyor. Yabancı bir yer yerine seninle çalışması daha iyi olur.Meriç: yenge
Şeyma: nolur hemen hayır deme. Biraz düşün olur mu?
Meriç: düşüncek bir şey yok yenge. Hisseler senin devredebilirsin.
Şeyma: çok teşekkür ederim canım. Ben seni daha fazla meşgul etmiyim.
Der ve çıkar. Sahnede yonca belirir. Emrenin odasına gelmiştir.
Emre: yonca
Yonca: nasılsın?
Emre: daha iyim.
Yonca: melek anlatmıştır.
Emre: evet anlattı senden duysam daha iyiydi ama
Yonca: haklısın. Ama sen yaralıyken gitmekte istemiyorum. Sen iyleşince gideriz.
Emre: gideriz mi? Sadece melek ve sen mi?
Yonca: yanii evet.
Emre: olmaz bende gelicem.
Yonca: ama sen yaralısın. Ayrıca dedemde gelmiyicek.
Emre: deden mitat beyle kalır bende sizinle gelicem.Yonca: ama buna gerek yok ki
Emre: gelicem dedim!
Yonca: peki.
Emre: hem ben iyiym yola çıkabiliriz.
Yonca: ama
Emre: iyimm. Sen nereye gidiceğimizi söyle.
Yonca: kapadokya.
Emre: güzel seçim hadi siz gidin ve eşyalarınızı toplayın.
Yonca: hemen mi?
Emre: evet hemen.
Yonca: ben meleğe haber veriyim o zaman.
Emre: tamam.
Der. Ve yonca kendi odasına gider.
Melek: ne dedi?
Yonca: eşyalarını topla gidiyoruz.
Melek: oley be yani seninle tatile çıkmayalı uzun zaman oldu.
Yonca: melek?Melek: efendim.
Yonca: emrede geliyo
Melek: ne neden ya?
Yonca: öff bilmiyorum hazırlan işte ya
Melek: bu haksızlık.
Der. Meriç tüm konuşmaları odaya yerleşirdiği böcek sayesinde duymuştur. Hemen nedimi arar.
Nedim: meriç?
Meriç: hemen kapadokya ya bi bilet al.
Nedim: ne için?
Meriç: soru sorma dediğimi yap.
Nedim: tamam.
Der. Ve kapatır. Kapattıktan sonra
Meriç: kapadokya demek. Gidelim bakalım.
SABAH
Yonca meleğin odasına gelir ve üstüne atlar.
Yonca: kalkkk bakalım uykucu.
Melek: bunu ben yapıyodum.
Yonca: bende hep sana yapmak istedim. Ne olucak yani?
Melek: ayy tamam kalktım.
Yonca: hadi kahvaltıya.
Der. Ve kahvaltıya inerler Sahnede meriç beliriri Begümle birlikte denizin kapısının önünde bekliyodur. Doktor çıkar.Meriç: konuştu mu?
Doktor: maalesef hayır. Yaşadığı travmalardan dolayı gelişen bi durum bu. Ve bu travmaları
Meriç: atlatması gerek. Ben bunları biliyorum doktor! Bama bilmediğim birşeyi söyel ben bunu çok duydum!
Begüm: meriç sakin ol bak en iyi
Meriç: en iyi doktorlardan öyle mi? Değilmiş!
Der ve hızla aşağı iner herkes salonda bekliyodur.
Elif: abi
Şeyma: nasıldı
Meriç: bana bildiğim şeyleri söylemekten başka ne işi yarıyosunuz siz!Doktor: bu şartlar altında çalışamam begüm hanım
Der. Ve gider.
Begüm: meriç hemen başka bi doktor ayarlıyım.
Meriç: hayır! Bi süre burda olmıycam ben yokken hiç kimse hiçbir şey yapmıycak!
Şeyma: nereye?
Elif: abi deniz ve abim ne olucak?
Meriç: cenger!
Cenger: buyurun meriç bey.
Meriç: ben evde yokken kimse hiç bişey yapıycak! Hemen valizimi topla!
15.bölüm sonuYazardan
Bölüm nasıldı? Sizce meriç ne planlar yapıyor?
16.bölüm başlığı: görücez
Sizce kimden ve neden geliyor?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikam İle aşkın Ortasında
AksiKaranlığa alışmış bir adam, kanatları kırılmış bir kadın. Kadın umuduna sarılmıştı. Adamınsa öfkesinden başka hiçbir şeyi yoktu. Birbirinden ayrı iki ruh, şimdi yan yanaydılar. İkisinin de vazgeçmeye niyeti yoktu. İkisde inatçıydı. Ama aşk daha inat...