26. Perde: FİNAL

64 2 4
                                    

Bölüm Şarkıları
🌺Ayla Dikmen- İlk ve Son Aşkım Sen Olacaksın
🌺Cem Karaca- Bu Biçim

"Acı çekmekten kurtulmak için acının içinden geçmek zorundasın."

🕊️

1 Ay Sonra

Siz hiç kalbinizin üzerinde binlerce ağırlık varmış gibi hissettiniz mi?
Siz hiç yaşarken ölmüş gibi hissettiniz mi?
Siz hiç babanızı kaybettiniz mi?

"Bugünde mi sessiz kalacaksın?" Karşımdaki kadına baktım. Sarı saçlarını sıkı bir topuz yapmıştı. Bir elini keskin çenesine yaslamış, diğer elinde kalemini döndürüyordu. Ela ve çekik gözleri benim her hareketimi izliyordu. Küçük ama kemikli bir burnu vardı. İnce dudakları iki yana kıvrılmıştı. Ona fazla uzun bakmış olmalıyım ki kaşlarını havaya kaldırıp, üzerindeki mavi gömleğin yakasını düzeltti.

"Buraya sevdiğim insanların ısrarı yüzünden geliyorum, süreyi doldurup gideceğim." Sesimde artık neşe yoktu. Sesim bile bana yabancıydı.

"Bu süreyi boş geçireceğimize en azından bana hissettiklerini anlatabilirsin."

"His mi?" Alaylı bir şekilde güldüm.
"Pişmanlık dışında hiçbir şey hissetmiyorum belki birazda öfke."

"Neden pişmansın?" Önündeki deftere, üç seans sonra ilk kez bir şeyler yazıyordu.

"Hiçbir şey bilmemekten ve her şeyi bilmekten." Kaşlarını kaldırdı. Daha açık olmamı istiyordu.
"Her şeyi öğrendiğimde, hiçbir şey bilmek istemedim ve kaçtım. Kaçmayı bıraktığımda, sadece ona zarar verdim."

"Yani babanla geçirdiğin son zamanlardan mı pişmansın? Eğer karşında olsa ona ne söylemek isterdin?" Affettiğimi.

"Hiçbir şey." Yine içime kapandığımı anladı. Beni zorlamak yerine tebessüm etti.

"Yas sürecindesin..." devamını dinlemedim sadece camın kenarında duran açelya çiçeğine bakıyordum. Sürekli karşıma çıkması, belki de bir tesadüften fazlasıydı. Sevmek ama kavuşamamak.

"Artık çıkabilir miyim?" Onu dinlemediğimi fark etti ama bir tepki vermek yerine sadece beni onayladı ve birkaç tavsiye verdi. Tavsiyelerini de dinlemedim çünkü uygulamayacaktım.

Odasından çıktığımda beni bekleyen Berna ablanın yanına ilerledim. O de iyi değildi ama benim aksime daha çabuk toparlıyordu.
Yanına vardığımda yerinden kalkıp, elini omzuma koydu. Yan yana çıkışa yürümeye başladık.

"Nasıl geçti?" Omzumu bilmem dercesine silktim. Geçmiyordu.

Arabasına kadar yürüyüp bindik. Berna abla arabayı çalıştırdığında başımı cama yaslayıp gözlerimi kapattım. Saçlarım omzumu geçmişti. Kesmek istiyordum ama en saçlarımı babam kestiği için yapamıyordum.

"Açelya, Verka'yla konuştun mu?" Hayır, konuşmamıştım. Hala haberi yoktu.
Öğrendiğinde belki bana çok kızacaktı ama elimden daha fazlası gelmiyordu.

"En son üç gün önce buluştuk. Orada söyleyemedim, bugün de buluşacağız bu sefer konuşacağım."

"Yanlış anlama ama ona biraz haksızlık yapmıyor musun?" Yapıyordum. Bunun farkındaydım yine de içimden geldiği gibi davranıyordum.

Kül DeğirmeniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin