Sabah uyandığımda Hyunjin ilk defa benden önce kalkmamıştı. Gözleri kapalıydı ama gözyaşları yanağından aşşağı doğru süzülüyordu. Hatta karnını tutmuş, ağrısı olduğunu belli eden sesler çıkartıyordu. Saate baktığımda gün aymak üzereydi ama Hyunjin'i uyandırmam gerekiyordu da.
Uyanması için biraz uğraştım ama asla uyanmadı. Daha da yaklaşınca ter içinde kaldığını fark ettim. Hemen kucağıma alıp banyoya götürdüm. Gözlerini zor da olsa araladı ve şaşkınca etrafına baktı ve bulunduğu ortamı kavramaya çalıştı.
"Karnın ağrıyor sanırım ve terliyorsun"
"Ahh evet, çok ağrıyor"
İlk başta kıyafetlerini çıkartıp sıcak bir duş aldırdım. Üstünü değiştirip ilaç almaya gittim. Ağrı kesiciyi içeli yarım saati geçmişti ancak hala ağrısı vardı ve arada karnıma kramp girdiğini söylüyordu. Ne yapacağımı bilemeyerek etrafta koşuşturmaya başladım. Eşyalarımızı topladıktan sonra Hyunjin'i kucağıma aldım ve arabaya doğru ilerledim.
Hastaneye ulaştığımızda ağrısı biraz dinmişti ancak yine de muayene olması gerketiğini düşünüyordum. Hyunjin gerek yok falan dese de.
Bi takım testler yapıldı ve sonuçlar çıkana kadar yatıştırıcı ağrı kesiciler verdiler. Hayatımda hiç birisi için bu kadar çaresiz hissetmemistim sanırım. Ne yapacağımı bilememiş elim ayağıma dolaşmıştı. Başımı ellerimin arasında tuutarak kendimi suçlarken Hyunjin , doktor ile beraber odadan çıktılar.
"Bu ilaçları anlattığım şekilde ağrın olursa kullan, sonuçlar 7 gün sonra çıkar. Geçmiş olsun"
"Saolun doktor hanım "
Doktor yanımızdan ayrılınca biraz da olsa rahatlamış hissediyordum.
"Bak bir şey yokmuş işte, ağrım da geçti"
"Daha testler çıkmadı"
"Hem bu kadar abartma hem de kendini yeme bak bana bir şeyim yok"
"Endişelenmeyeyim mi?"
"Yok ondan değil yani üzülme demek istedim"
"Tamam hadi evimize gidelim"
"Telefonumu almış mıydın?"
"Evet burada"
"Annem 2 kere aramış"
"2 gün sonra burada olacak, o zaman konuşursun. Şimdi eve gidip dinlenmen lazım. Hadi kalk"
"Tamam"
"Ya da dur ben seni kucağıma alayım, hasta çocuğa kalk denir mi?"
"Ay dur ne yapıyorsun? İnsanlar bakıyor"
"Bir şey olmaz hastasın"
"Offff"
Kucağımda Hyunjin ile birlikte ilerlerken evin anahtarlarını almadığımı fark ettim. Telaşla çıktığımdan unutmuştum. Arabaya binince Hyunjin'e de söyledim.
"Sanırım evin anahtarlarını unuttum"
"Ne! Nasıl eve gireceğiz?"
"Korkma, bir şey olmaz"
"Nasıl bir şey olmaz? Ya 2 gün boyunca eve giremezsek. Evdeki materyallere ihtiyacım var. Biz evde yokken hırsız girerse ve tüm yaptığım kıyafetleri çalarsa hiii"
"Tamam, sakin ol. Kapıyı kırarım gireriz olmadı bugün otele gideriz. Çilingir gelene kadar orda kalırsın olur mu?"
"Kapıyı nasıl kıracaksa"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hyung Of The Halfblood
FanfictionKardeşim olabilir ama üvey? Üvey olması bir şey ifade etmeli miydi? Hyunho Fem!hyunjin Yetişkin içerik!