Şarkıyı çıkarmadan önce bir tane daha toplantı düzenleyip, üzerinde konuşma kararı aldığımız için eve erken gidebilecektim. Hyunjin geç geleceğimi sandığından ona biraz sürpriz olacakdı.
Eve araba ile yanaştığımda tam karşımda da annemin arabası park ediliyordu. Aynı anda karşılıklı arabadan indik.
"Şoförün nerede?"
"Toplantı var diye erken gitmişti ama toplantı ertelendi"
"İyi işte ikimiz de erken geldik"
"Ailecek vakit geçireceğiz desene"
Annem ile birlikte kapıya ilerledik ve zili çaldık. İçeriden bir koşuşturma sesi geldikten bir süre sonra kapı açıldı. Aynı kıyafeti giymiş iki kişi şaşkınlıkla bize bakıyordu. Hyunjin'in annesi kapıyı biraz daha aralayarak annemin üstüne atladı.
"Hani geç gelecektin?"
"Toplantı ertelendi bebeğim"
"Hmm, çok sevindim"
Onlar birlikte içeri geçerlerken bende hemen ayakkabılarımı çıkartıp Hyunjin'e sarıldım.
"Ya yemek kokuyorumdur şimdi sonra sarılsaydın"
O her şekilde güzel koktuğunun ve her halükarda tatlı olduğunun farkında değil herhalde. Zaten üzerindeki pijama takımını annem ve beni baştan çıkarmak üzere giydiklerini anlamıştım. Çünkü sarılır sarılmaz o da kollarını benim boynuma dolandığınan pijama yüzünden açıkta kalan beli ile temas etmişti ellerim. Burnumu ve dudaklarımı boynunda gezdiriken ayağım ile de kapıyı kapattım. Sarmaş dolaş içeri girdiğimizde annemler de bizim ile aynı duurmdalardı.
"Joobin anne ile birlikte mi geldiniz, bir şey mi oldu?"
"Hayır bebeğim, kapıda karşılaştık. Sadece işim erken bitti o yüzden erken geldim"
"Hmm anladım, Joobin anne aç mısınız?"
"Ben bir şey yemedim, Minho sen?"
"Bende yemedim"
"Tamam o zaman, birazdan sofra hazır olur"
Bunu dedikten sonra tıpış tıpış mutfağa ilerledi ve bir şeyler hazırlamaya koyuldu. Hyunjin'in annesi ile annemde sarmaş dolaş bir dizi izlemeye koyuldular. Annemin elleri Hyunjin'in annesinin bacaklarında dolaşıyordu. Hyunjin de aynı şortu giyiyordu ve Hyunjin annesinden daha uzun olduğu için onun bacakları daha fazla ortadaydı. Annemi şuan kıskanıyordum çünkü onun yaptığını bende Hyunjin'e yapmak istiyordum. Oturduğum koltukta biraz yana dönerek mutfağa doğru baktım ve zaten açıkta olan bacakları hemen dikkatimi çekti. Bir insanın bacakları nasıl bu kadar pürüzsüz ve su gibi olabilirdi anlamıyorum.
Ben düşüncelere dalmışken Hyunjin'in annesi konuşmaya başlayınca bakışlarımı ondan çekmek zorunda kalmıştım.
"Tatlım, Minho bana ne zaman anne diyecek?"
"Peki, Hyunjin bana ne zaman anne diyecek?"
"İlk ben sordum"
"Cevabım da senin sorun ile aynı kapıya çıkıyor"
Benim için böyle hitaplar önemli değildi ama daha yeni yeni aynı ortamda bulunmaya başladığımızdan saygı çerçevesinde kalmayı tercih ediyordum. Ama dediğim gibi benim için önemli değildi.
"Eğer bunu istiyorsan sana Anne diyebilirim Seon Anne"
"Ay seni zorlamak gibi olmasın ama çok sevinirim. Şimdi bile çok mutlu oldum. Joobin öp beni heyecanlandım"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hyung Of The Halfblood
FanfictionKardeşim olabilir ama üvey? Üvey olması bir şey ifade etmeli miydi? Hyunho Fem!hyunjin Yetişkin içerik!