...
Sabah yine gözlerimi Hyunjin'in yanında açtım ve yine her zamanki gibi benden önce uyanmıştı. Yanımda kitap okuyordu. Merakıma yenik düşüp bir soru sordum.
"Sen dün geceden sonra nasıl böyle erken uyanabildin?"
"Neden uyanamayım ki ben hep erken kalkarım"
"Yani hiç ağrın falan da mı yok, yorgun değil misin?"
"Hayır değilim"
"Alışılmadık bir durum"
"Neden alışılmadık olsun ki? Sen uyanana kadar evleri bile süpürüp sildim."
"Waow bu evliymişiz gibi hissettiriyor"
"Evli olmasak da sevgiliyiz sanırım"
"Evet dünden sonra"
Son dediğimden sonra göz kırptım. Bu hareketimden etkilenmiş olacak ki kızardı ve lavaboya gitti. Bak yine altına bir şey giymemiş. Bile bile yapıyor.
Öyle deyince aklıma dün gece geldi. O anlar tekrar gözümün önünde belirdi.
...
"Benden hoşlanıyor musun Mino?"
Bu nasıl bir soruydu. Artık inkar etmenin ikimiz içinde bir anlamı yoktu.
"Senin adımı telaffuz ederken 'Mino' demenden bile hoşlanıyorum"
"Yani beni seviyorsun"
"Evet seviyorum"
"Kardeş olmamız senin için önemli değil mi?"
"Birincisi üvey kardeşiz ikincisi ise sen benden biz kardeş olmadan önce hoşlandın, ayrıca ben senden kardeşim olduğun için hoşlanmıyorum, sen olduğun için hoşlanıyorum"
Gözleri dolu dolu oldu ve başını kaldırıp yüzüme duygulu bir şekilde bakmaya başladı.
"Ben, ben senden cidden hoşlandım ama çok çekiniyorum diğerlerinin tepkisinden, annemlerin tepkisinden. Bence yanlış bir şey yapıyoruz bu yasal mı?"
Küçük bir kahkaha patlattım o da suratıma anlamsızca bakmaya başladı.
"Annemlerin bize karışacağını sanmıyorum. Yasal olup olmama konusuna gelirsek bunu çok birilerine söyleme her an yetkililer soruşturmaya gelebilir"
"Ne cidden mi ama ben çoktan okuldakilere söyledim, kızlar biliyor çocuklar biliyor, uff"
O kadar tatlı gözüküyor ki çıldıracağım artık. Dayanamadım ve hızlıca odamdaki yatağa yatırdım onu. Kısa bir öpüşden sonra dudaklarımızı ayırdı ve endişeli şekilde konuşmaya başladı.
"Mino, dur. Ya hapise girersen ne yaparım ben"
"Aishhh bebeğim öyle bir şey yok sadece şaka yapmıştım"
Tekrar dudaklarımızı birleştirmeden önce derin bir nefes verdi. Öpüşürken de dudaklarının kıvrıldığına yemin edebilirim. Sonrası tamamen ıslak.
...
"Minooo hadi hala kalkmadın mı?"
Ben bile kendimi dün gece oldukça yormuşken o nasıl oluyorda bu kadar enerjik kalabiliyor anlamıyorum. Ancak çok fazla kişiyle birlikte olduktan sonra sana bir etki etmeden bu jadar erken kalkabilirdin. Bu olmadığına göre başka bir püf noktası vardı. Ya da ben bu konularda çok kötüyüm. Bak işte içime kurt düştü bile.
Hızlıca aşşağı indim, Hyunjin kahvaltıyı hazırlamıştı bile. Sofraya oturduğumda düşüncelerim yemek yememi engelliyordu. Belki de önceden Beomgyu denen çocukla birlikte olmuştu ve onunla iken böyle değildi. Sevişmekte kötü olmadığımı sanıyordum oysa.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hyung Of The Halfblood
FanfikceKardeşim olabilir ama üvey? Üvey olması bir şey ifade etmeli miydi? Hyunho Fem!hyunjin Yetişkin içerik!