İlk defa Hyunjinden erken kalkmıştım, yani dün geceden sonra bu muhtemeldi. Çok mu zorladım acaba diye düşünmekten uyuyamamış da olabilirim ama halinden memnundu. Vücudu benim bıraktığım izlerle ne kadar güzel gözüküyordu bir bilseniz. Hele göğüsleri, kızarık ve şiş duruyordu. Bu haliyle bile kızları kıskandıracak büyüklükteydi. E haliyle benim de en sevdiğim noktası orasıydı. Vücudunun her noktası bir şaheserdi elbette ama herkesin bir favorisi olur.
Onu rahatsız etmeden odadan çıktım ve mutfağa ilerledim. Annem ile karşılaştık, tabi Seon anne de Hyunjin gibi uyuyordu.
İkimizde karşılıklı su içtik ve tek bir laf etmedik. Sanırsam o da bugün işe gitmeyi düşünmüyordu. Tekrar odamıza çekildik. Hyunjin'in saçlarını okşadım ve programımı düzenledim. Böyle evli çiftler gibi hissediyordum. O yanımda sakince uyurken bende yatakda yaslanmış işlerimi hallediyordum. Gün ışıkları da pencereden yansıyordu. En huzurlu sabahlardan biriydi benim için. Onun yanında olduğum her sabah çok huzurluydu. Her gece de öyleydi çünkü baş edilemez uykusuzluğumu nasıl oluyorsa geçiriyordu. Onun yanındayken rahatça uyuyabiliyordum.
Birkaç saat sonra Hyunjin hala uyanmayınca bende aşşağı indim. Kendime kahve yaparken annem de benimle aynı sebepten yanıma geldi.
"Kahve ister misin?"
"Hayır demem"
Yani annemle en fazla sohbetimiz buydu. Yine karşılıklı sadece kahvemizi içerken annem konu açmak ister gibi bir soru sordu.
"Hyunjin bu aralar yeni şeyler dikiyor mu?"
"Bilmem, okuldaki festival için bir şeyler yapıyordu geçen"
"Konseptini biliyor musun?"
"Yok, niye sordun ki?"
"Okul festivalinde gecelik teması işlenecek hali yok değil mi?"
"Niye ki?"
"Neyse boşver"
Sormaya çalıştığı şeyi anlamıştım, ve haklı bir sorgulamaydı.
"Her gün farklı gecelik giymeyi ve annesi ile paylaşmayı seviyor. Neredeyse aynı bedende oldukları için kıyafetleri ortak giyiyorlar yani"
"Hmm anladım"
Küçük bir sırıtış ile kahvemden yudum aldım. Annem, konu Seon anne olunca hassaslaşıyordu. Normalde hiç böyle meraklı değildir ama zamanla değişiyordu.
Benimde aklıma gelen şey ile kahvemi bitirdikten sonra konuşmaya başladım.
"Sanırsam o kıyafetleri de benim eski spor odamda saklıyorlar"
"Anlamadım"
"Ne zaman gizli bir giyinme odası yaptın diyorum"
"Oh, o konu. Seon istedi bende boş odayı değerlendirdim. Spor odanı geri mi istiyorsun?"
"Hayır, sadece meraktan sordum. Hiç fark etmeden nasıl yaptın onu merak etmiştim. Hem ortak olduğum bir spor salonu var biliyorsun"
"Biliyorum"
Seon anne ve Hyunjin gözlerini ovuşturarak aşşağı inmeye başlayınca konuşmamıza ara verdik. Seon anne, annemin kucağına yerleşti ve orada uyuklamaya devam etti. Hyunjin ise benim yanıma oturdu ve kafasını omzuma yasladı. Cidden annemlerin yanında dikkatli davranıyordu.
Hyunjin, esnedikten sonra kafasını kaldırdı ve neşeli bir şekilde günaydın dedi. Uykusu açılmıştı anlaşılan. Seon anne annemin kucağından atlayıp buzdolabına ilerledi.
Hyunjin de annesinin peşinden gitti ve kendine sütlü kahve yaptı. Seon anne de giseng ile alakalı bir şeyler hazırladı kendine.
Hyunjin okula gitmeme kararı alınca annemleri yanlız bırakmak adına onu bizimkilerin yanına götürdüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hyung Of The Halfblood
FanfictionKardeşim olabilir ama üvey? Üvey olması bir şey ifade etmeli miydi? Hyunho Fem!hyunjin Yetişkin içerik!