Hyunjin saat gece üçü gösterirken arabasını sertçe otoparka park edip ev sahibi olduklarını belli eden kartı asansöre okuttu. 80. katı tuşlayıp beklerken elleri sinirden titremeye başladı. Asansör durduğunda bu kattaki tek dağireye kartını okutup sertçe dördünün beraber kaldığı eve girdi. Salonda korku filmi izleyen Seungmin ani sesle sıçrarken Hyunjin kapıyı çarpıp alnını ovarak koltuğa attı bedenini.
"Hyunjin?"
"Minho ve Changbin'i çağır hemen." çalışan kadın eğilip hızla yukarı çıktığında Seungmin yüzüne ve ellerine baktı. Kesin birşeyler dönüyordu. Minho ve Changbin merdivenden inerken Hyunjin ayağa kalkıp tavandan yere kadar uzanan camdan, Seul sanki ayaklarının altındaymış gibi bakındı.
"Sorun ne?" Hyunjin arkasını döndüğünde hızla konuştu.
"Evrakları çalmaya çalıştılar şirkete gittiğimde gördüm ve sataştık ondan yüzümün hali böyle." Minho ciddiyetle soru yöneltti sarışına.
"Aldın.. Dimi evrakları?" Kafa sallayıp çantayı işaret ettiğinde üçü rahatça nefes verdi.
"Kanka bu arada eve genelde böyle gelirsin fakat bugünkü tek fark pansuman yapmışsın." Hyunjin sırıtarak Changbin'e baktı.
"Ben yapmadım küçük bir civciv yaptı."
"Han Jisung'un yanındaki çocuk mu bu civciv? Ayrıca Lee Minho o ceketi bana ver!" Minho'nun üstüne atlayınca boğuşmaya başladılar.
"Ölsem de vermem çekil git köpüş." Hyunjin sırıtışını silip konuştu.
"Han Jisung demişken bizi görmüş." Minho'nun üstündeki Seungmin durup ciddiyetle ona baktı.
"Nerde ne zaman ne halde nasıl?"
"Yeonjun'un başına silah dayadığımızda." Minho'nun ilgisini çekmiş gibi Seungmin'i üstünden indirip konuştu.
"Nasıl görmüş? Birine söylemiş mi?"
"İşte Felix'e söylemiş. Ona söylerken Jeongin ve Chan da ordaymış." Seungmin duygu barındıran gözlerle Hyunjin'e bakınca devam etti.
"Dünyada tek bir Chan yok Seungmin." kafa sallayıp halıyı izlemeye başladı sanki ilk kez görmüş gibi. Canı acıyordu.
"Son iki şahıs kim amk?"
"Kafedeki tilkiye benzeyen çocuğu gördün mü dışardan bilmiyorum ama galiba Jeongin o, seslenirken duymuştun. Chan'ı bende bilmiyorum anasını?" Minho Seungmin'e dönerek konuştu.
"Seungmin takma ar-"
"Konuşmak istemiyorum." Seungmin dolu gözlerini saklamaya çalışarak kalkıp üst kattaki odasına çıktı. En kırılganlarıydı. Bazen çok psikopat bir kişiliğe bürünüyor olabilirdi fakat genelde masum bir kişiliği vardı.
Bundan neredeyse tam iki sene önce hayatlarına Chan adlı biri girmişti. Kısa zaman sonra Seungmin ile birbirlerinden hoşlanıp çıkmaya başlamıştılar. Yani Seungmin öyle sanıyordu. Bu işlerde yeni sayılırlardı dört arkadaş. Böyle bir hamleyi tahmin edemezlerdi. Aylardır araştırdıkları Chris burunlarının dibindeydi ve aşağılık herif her gün onları dinlerken sadece eğleniyordu. Kendilerinden biri gibi gördüler onu hep. Fakat bir gün Seungmin ile saatlerce beraber olmalarının sabahında küçük olan alayla bırakılmış bir zarf dolusu para ve not bulmuştu.
Ah Kim Seungmin bir yıl boyunca aşık olduğun adamın aslına Christopher Bang olduğunu bilseydin ne yapardın güzel sevgilim? Şahsen ben çok üzülürdüm;). Herneyse, biraz escort fiyatlarını araştırdım fakat senin hepsinden iyi olduğunu düşündüğümden birazdaha fazla bıraktım güle güle kullan miniğim.
-CB97...
"Tamam herşeyi geçtim. YA NİYE ADRESİMİZİ VERDİN VE BAHÇEMİZE KADAR SOKTUN! MAFYA BUNLAR BİR GECE ANSIZIN GELİP ORGANLARIMIZI ALABİLİRLER!" Jisung tüm olanları camdan izlemiş eve girdiğinden beri Felix'e sitem ediyordu.
"YA BİDE ÖPTÜN YA!"
"Uff içimden geldi sadece yanaktan masum bir öpücükt-"
"ONUN DUDAĞINI SİLERKEN SANA NASIL BAKTIĞINU BİLİYOR MUSUN? TANRIM ÖLMEK İÇİN ÇOK GENCİZ AAAAAAAAA" yere dizlerinin üstüne çökmüş isyan ederken Felix dramaqueenliğine kahkaha attı.
"Adam beni kurtarıyor senin dediğine bak hiç yakıştıramadım Jisung-ah" Jisung sinirle ona dönüp bağırmaya devam etti.
"LAN ADAMI ÖLDÜRMÜŞ AMK BU MU YARDIM ETMEK."
"Havalıydı." Jisung Felix'in cevabına söylene söylene mutfağa gittiğinde rahatça nefes aldı Felix.
Jisung elinde iki kahve ve çizimi ile geri geldi salonlarına.
"Herneyse bu konuyu daha sonra çok konuşacağız... Nasıl olmuş?" Jisung gururla biten ev tasarımını gösterince gülümsedi.
"Sonunda bitirebilmişsin tebrik ederim."
"Bay Yoongi ile bitirdik, fakat birazcık bana sinir oldu sanırım." Sorarca bakınca devam etti. "Jimin ile uygunsuz bir pozisyondayken sakinlikten öte bir şekilde odasına daldım." Felix Jisung'un yüz ifadesine gülmeye başlayınca sinirle ona baktı.
"GÜLMESENE YA! Hem Jimin tüm gün yüzüme bakamadı niahahah." Jisung şeytan gülüşünü yapınca Felix merakla sordu.
"Yuna ne zaman geri dönücek bu arada? Özledim bebeğimi!"
"Annesinin durumu iyiye gidiyormuş. Birkaç haftaya geri döneceğini söyledi. Neyse bu gün beraber uyuyoruz Lee Yongbok beni meraklandırdığın için cezalısın!" Felix Yongbok demesine takılmadan kafa salladı ve önde Jisung olmak üzere odasına adımladılar.
"Hayır yani millet telefonuna yapışık yaşar bu biryerlerde unutuyor şaka mı!"
❁
❁
❁
Aaa Seungmin'i terk eden Chan hangi Chan acaba ben bulamadim siz buldunuz mu?
Tamam sakayı gecelim Chan boyle birsey yapti evet ama kurt bakislima sovmeyin.
Sacma gitmiyo dimi
Yanlis yaptigim bir konu varsa soyleyin duzeltiyim heheh
BU ARADA CB GELIYO ALOALO HAZIR MIYIZ BEN DEGILIM
NEYSE GAYGAYY SIZEE
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Moonlight Sunrise
FanfictionHerşey bir gün Jisung'un, Mafya olan Minho'nun üstüne düşmesiyle ve ceketini temizleyip geri getirebileceğini teklif etmesiyle başladı.