"Ne işin vardı o odada?" hızla karşısındaki bedenin boğazına yapıştığında konuştu.
"Merak ettim-" Chan'ı duvara ittiğinde Jisung olacağı anlayıp aralarına girdi. Minho'nun yumruğu havada kalırken boş boş baktı ona.
"Ne hakla birine vurabilirsin?"
"Onu tanımıyorsun." Minho elini indirirken kafasını iki yana salladı Jisung.
"Tanıyorum, geçmişte yaptıkları hata olsa bile adı üstünde geçmiş. Fakat seni de iyi tanıyorum." işaret parmağıyla göğüsünü dürttü kelimelerin ritmine göre. "Özellikle de kötü bir mafya olduğunu biliyorum." Minho duyduğu şeyle güldü.
"Kusura bakma Han. Fakat arkadaşım arkandaki yüzünden bu haldeyken kötü bir mafya olmam pek önemli değil." Jisung gözlerini kocaman açıp arkasını döndüğünde konuştu Chan.
"Hayır ona ben zarar vermedim." Minho kahkaha attığında geri ona döndü.
"Geçmişte açtığın yaraları ne çabuk unuttun sen öyle." Chan yutkunduğunda memnunca Jisung'a baktı.
"Gördün dimi-"
"Yeter." ne zaman geldiklerini anlamadıkları Seungmin'e bakarlarken Minho umutsuzca bakarak konuştu.
"Sende mi?" Seungmin başını olumsuzca salladı.
"Tabiki bende değil. Hadi gidelim Min." üstünde hastane kuyafeti olmadığını anlayıp serumu çıkardığı için kolundan akan kana baktılar, Chan hızla konuştu.
"Kolun kanıyor-"
"Kırılgan değilim ben. Bıçaklandım, vuruldum bunlar benim için önemsiz gidelim diyorum Minho." Minho kafa sallayıp yürümeye başladığında Seungmin Chan'a kol atıp arkadaşına yetişmişti.
"İğrenç mafya bozuntuları, bunları ihbar edemez miyiz?" Chan olumsuz olarak kafasını salldı.
"Ben de bu işin içindeyim. Hem seviyorum hala onları." Jisung kafa sallayıp yürüdüğünde arkadaşı da onu takip etmişti.
...
"Seni buraya çağırmamın sebebi yeni biriyle anlaşmamız." odada Yoongi ve Jisung olmak üzere oturuyorlardı.
"Ya Hyung bikaç gün tatil yapsaydık." Jisung isyan ederken Yoongi ona gülmüş ama kapının açılmasıyla oraya bakmışlardı.
"Efendim bay Lee geldi yanınıza yönlendireyim mi?"
"Yönlendir Jimin." Yoongi gülümseyerek telaş yapan küçüğüne bakınca oda gülümsemiş ve kapıyı kapatmıştı.
"WOAH YAKALADIM!" Yoongi bağıran çocukla irkilip ona bakınca Jisung sinsice konuştu. "Çıkıyorsunuz siz."
"Jisung seni pataklarım-" kapının açılmasıyla ikisi de oraya döndü. İçeriye Jimin girerken herşey güzeldi fakat arkasından giren Minho ile gözlerini kocaman açtı Jisung. Minho içeriye girip uzun masanın bir ucuna oturduğunda sağına da sekreteri rolünde olan Ryujin oturdu. Evet kardeşi olan.
"Hoşgeldiniz Bay Lee ve Bayan Lee, birşey alır mıydınız?" Yoongi gülümseyerek Jisung'un çaprazı olan diğer başa oturduğunda Jimin de Yoongi'nin arkasında ayakta durmaya başladı.
"Hoşbulduk Bay Min. Su rica edeceğim."
"Bende lütfen." Jimin kafa sallayıp dışarıya çıkarken konuşmayı açtı.
"Han Jisung ana mimarımız. Ekibim odalarında şu anda isterseniz çağırırız fakat şu anlık Bay Han yeter. Dereceyle mezun ve her alanda başarılı." Minho sırıtırken Jisung dik dik ona bakıyordu.
...
Onlar muhabbet ederken Jisung sıkkınca elindeki belgeleri okuyordu. Sonunda belgelerden kafasını kaldırdı, oldukça kar ediyorlardı reddetmek salaklık olurdu bu işi. Yoongi'ye bakıp zar zor kafa salladığında Minho gülümseyip Yoongi'ye baktı.
"Anlaştık mı o zaman?" Yoongi kafa sallayınca ayağa kalkıp el sıkıştılar.
"O zaman Bay Han ile sizi tek başınıza bırakalım biraz konuşun." oda kafa sallayınca eğilip dışarı çıktılar Yoongi ve Jimin.
"Uff zorla getirdin beni buraya gitsem sıkıntı olmaz sanırım artık?" Jisung anlamazca ikisine bakarken sahte bir gülümsemeyle ağzını kıpırdatmadan konuştu Minho.
"Siktir git Ryujin." çıkan ses garip olsada abisini anlayan Ryujin eğilip dışarı çıktı.
"Sen ne yapıyorsun ya!" Jisung anlık sevecenliğini bozup bağırınca kıkırdadı.
"Seni özledim, zaten arsa boş boş duruyordu bir işe yarar. Neyse nasıl bir çizim düşünüyorsun?" sinirle kalemi sıkarken derin bir nefes aldı.
"Ev diye konuşmuşsunuz. Arsa fazlasıyla ormanın içinde tahtadan bir orman ev iyi olur diye düşünüyorum kafa dinlemek istersiniz falan o zamanlar için." Minho karşısında ona birşeyler anlatan küçüğüne dalmış bakarken gülümseyip kafa salladı.
"İki katlı ust katında iki oda alt katında iki, üst katındaki bir oda yatak odası diğerleri misafir odası desek..." taslağı karalarken yüzünün aldığı şekilleri izliyordu Minho. Fakat Jisung uzun zaman sonra gelen ilham ile hızlı çizebiliyordu. "Mutfak amerikan tarzı olsa hayır mutfaga salona açılan bir pencere koyabiliriz. Tuvaleti üst kata koyup şurdan bahçeye açılan bir kapı olsa." Jisung kafasını kaldırıp onu izleyen gence bakıp konuştu.
"Beni dinlediniz mi?"
"Hm?"
"Of iç mimarların uğraşması gereken şeyle zaten ben uğraşıyorum ana bölümden mezun olduğum için, üstüne birde dinlemiyorsunuz." çizme devam ederken tekerlikli koltuğunu geriye itip elindeki çizimle Minho'nun yanına oturdu.
"Nasıl?"
"Güzel." Jisung iç çekip gözleriyle önündeki kağıdı işaret etti. Minho anladığını belli etmek için kafasını sallayıp kağıda eğildi.
"Aslında çatıyı daha düz yaparsak daha iyi sanki hm?" dış çizmi hafif silip taslak bir çatı çizdiğinde Jisung beğendiğine dağir mırıltılar çıkarıp gülümsedi.
"Tamam o zaman geri kalanını bana bıraktığınızı var sayarak devamını kendim getiriyorum. Bu hafta hallederim sanırım, iç mimar anlaşmanız var mıydı mobilyalar falan için?" Minho Jisung'a eğilip konuştu.
"Saygı eklerini çıkarsak mı?" Jisung sahte gülümsemesiyle paş parmağıyla Minho'nun yüzünü itmişti.
"Şu anda karşınızda bir çalışanım siz de mi kelimelerinize dikkat etseniz?" Minho göz devirip küçüğüne baktı.
"İç mimar anlaşmamız var ve bir sınır koymadık burda yazıyor." Minho önüne yeni dosyayı koyunca kafa salladı.
"Tamam peyzaj mimarımız ile de görüşürüm bahçeyi ona bırakırız. Şimdilik görüşürüz Bay Lee." Resim defterini kapatıp giderken kolundaki elle durdu.
"Kahve içmeye falan mı gitsek?"
❁
❁
❁
Chan hakli mi sizce?
Nasil birlestirecegim hakkinda da hicbir fikrim yok de yok hahaha yani.
AYRICA MİNHO'NUN EVİ YAPTIRMA AMACI BELLİ YOKSA ARSA BU ZAMANA KADAR DURMUS SIMDI MI CIKTI
Ehehe garip bi fic ama seviorum he
NEYSE GAYGAYY!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Moonlight Sunrise
FanfictionHerşey bir gün Jisung'un, Mafya olan Minho'nun üstüne düşmesiyle ve ceketini temizleyip geri getirebileceğini teklif etmesiyle başladı.