"Sakin ol Ada düşün biraz ,güzel bir bahane bulmalıyım"
Tam bir ay önce edebiyat hocasının verdiği projeyi yapmayı unutmuşum ve saat sabah ın 7 si . Odayı bir sağa bir sola koşar adım turlarken aklıma inandırıcı bir mazeret gelmesini bekliyordum.
Bu sürede zamanın ilerlediğini unutmuşum . Elime telefonu aldığımda saat 7.30 olmuş ve aklıma hala hiçbir şey gelmemişti.
Bunu otobüstede düşünebilirdim. En kötü biraz azar yer ve 0 alırdım . Off çok sıkıntılı iş ya bu proje ödevleri. Bunları düşünürken bir yandan da çantamı hazırladım. Üzerime okulun forması ve şortunu giydim, saçlarımı hızlıca gelişi güzel tarayıp mutfağa geçtim.
O sırada yan odadan son ses bir alarm sesi gelmeye başladı. Kısa bir süre sonrada kapısı açıldı ;
"Şu berbat alarm sesini değiştir dememiş miydim ben "
Uykulu bir şekilde kapıya yaslanıp ne yaptığımı anlamaya çalışan Bulut bu tavrımı beklemiyor olacak ki bir anda dikleşti .
" Noluyor ya tamam değiştiririm de daha önce söylememiştin. Ayrıca neye sinirlendin sabah sabah bu kadar "
"Boşver gel hadi sana da tabak koyuyorum"
Bulut benim kuzenim. 21 yaşında . Ailelerimiz dünya turuna çıktıktan bir süre sonra iş dolayısıyla buraya geldi ve yanıma yerleşti. Açıkçası bulutu çok sevdiğim söylenemez ama bu durumdan şikayet ettiğimde söylenemez . Evde tek yaşanmıyor.
Ben kahvaltıyı tam bitirmiştim ki bulut Bey üzerini değişmiş daha yeni masaya teşrif ettiler.
"Ben çıkıyorum "
"Okula mı "
Al işte soruya bak
" Yok saat sabahın 7.45 inde şöyle bir turlayasım geldi "
" Tamam dönüşte de kola al bitmiş "
Baya baya dalga geçiyor benimle . Hemen ayakkabılarımı giyip aşşağı indim. Bugün keman kursum da var . Keman kursum ,olamaz kemanımı evde unuttum!
Tam asansör kapısını açacakken içeriden bulut çıktı elinde kemanımla bana mahcup olmam gerekiyormuş gibi bakıyordu.
O konuşturduğu için unutmuştum zaten kemanı ,ne mahcup olucam. Yani belki onun suçu değil ama neyse hepsi onun suçu.
" Gel istersen seni de okula bırakayım o tarafta işlerim var "
Şu an zıt gitmeye zamanım kalmadığı için ve otobüs kalabalıklığını hiç çekemeyeceğimden kabul ettim . Bulut un arabası gerçekten bindiğim en rahat araba olabilir .
Yaklaşık 10 dakika sonra okulun kapısının önünde bıraktı beni.
🐛
4.ders beden eğitimi seda hocadan izin alıp müzik odasına girdim.Rahatsız edilmemek için müzik öğretmeninden anahtarı istemiştim kapıyı kilitledim .
Burada en sevdiğim şey müzik aletlerini ne kadar sesli çalarsam çalayım dışarıdan duyulup rahatsızlık vermemem. Okulun en huzurlu yeri de denebilir.
Kemanımı kılıfından çıkardım ve Mozart 'ın 40 . Senfonisi ni çalmaya başladım. Ara ara kendimi konser verdiğimi hayal ettiğim için elim titrese de Bulut ' un söylemiyle keman çalarken kendimden geçiyorum.
Ruhumdaki tüm mutluluğu, şaşkınlığı, üzüntüleri kemanın tellerine saklıyorum
yay tellere değdikçe çıkan sesler odayı doldururken dışarıda bir hareketlilik hissettim.Galiba tenefüs zili çalmıştı. Nasılsa bir ders daha beden eğitimi var. Bu sırada dışarıdaki hareketlilik daha da artıyordu. Aklımda sadece okuldan sonraki kursum vardı.
Bir süre daha çalmaya devam ettikten sonra içeriye çok kötü bir duman kokusu gelmeye başladı.
İçerisi bir anda griye bulandı. Hızla kapıdaki pencereye baktığımda koridor un yarısı alev içindeydi. Nefes alamıyordum hızla kapı kolunu tutup açmaya çalıştım.
Doğru ya kapıyı kilitlemiştim. Bu esnada olabildiğince az nefes alarak nefes ritmimi düzenlemeye çalışıyordum hemen masanın üzerine koyduğum anahtarı aldım. Korkudan kapıyı açamıyorum kapıyı zorlarken bir yandan da bağırmaya başladım ;
" İMDAT KİMSE YOK MU ! YARDIM EDİN LÜTFEN YARDIM EDİN KİLİTLİ KALDIM İMDAT! "
Biraz nefesimi düzenlemeye çalıştım ve sonrasında devam ettim ;
"NE OLURSUNUZ YARDIM EDİN NEFES ALAMIYORUM! "
Kalbime ağrı girmeye başlamıştı kimse yoktu okulda acaba sınıftakiler yokluğumu anlamışmıdır. Kapıyı zorlarken göz gözü görmüyordu telefonumun flaşını açarak kapı kilidini açmaya çalışıyordum. Bir süre sonra klik diye bir ses duyuldu .
Kapıyı açtım nefes alamıyordum bırakın nefes almayı ayakta durmakta bile zorlanıyordum.
Koridorda geçmeye çalışıyordum ama alevler koridorun büyük bir kısmını kaplamıştı. 1. katta olmama rağmen tek başıma gitmem çok zordu . Birkaç dakika sonra dışarıdan bir ses yükseldi ;
" İÇERİDE KİMSE VAR MI"Bu itfaiyenin sesiydi. Sadece itfaiyenin de değil Arda, Barkın, sedef ve Ayça ' nın da seslerini duyuyordum;
"ADAAA" tabi ya müzik odasında olduğumdan haberleri vardı.
" BEN ,BEN VARIM YARDIM EDİN İMDAT. BURADAYIM LÜTFEN KURTARIN BENİ "
Bir süre koridorda ilerlemeye çalışırken öyle bir şey olduki ağzımdan koca bir çığlık çıkmasıyla yere yığılmam bir oldu Ayağım bir yere takılmış feci şekilde ağrıyordu.
Elimi ayağıma doğru götürdüğümde ellerim kanlar içinde kalmıştı. Şimdi hiç nefes anlamamaya başlamıştım bir yanda öksürüyor bir yandan da bir adım da olsa ilerlemeye çalışıyordum.
Şimdi gözlerimde ki alevler yerini koca bir karanlığa bırakıyordu .vücudumdaki ağrıyı hissetmemeye başladım.Yavaş yavaş gözlerim kapanıp bilincimi kaybederken bir silüet gördüğümü hissettim.
Selamm ilk bölümün sonuna geldik.
İlk kez bir kurgu yazıyorum
İlk kurgumun 1. Bölümüne göre gayet iyi olduğunu düşünüyorum tabi sizin düşüncelerinizi de çok merak ediyorum.
Bu yüzden bolca yorum yapın🥰Sizce Ada 'nın gördüğü silüet kim olabilir?
Yeni bölümde görüşmek üzere
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖLGELERİN İÇİNDE( ARA VERİLDİ )
RomantikOkulunuzda çıkarılan yangının hedeflerinden biri olmak mı? o gizemli çocuğun kim olduğunu biliyor musunuz? Bu karmakarışık olayların içinde yanınızda kim olacak? Düşmanınız karşınızda mı yoksa arkanızda mı?