Arkadaşlar öncelikle boş bir odaya geçelim şarkıyı rahatsız etmeyecek bir ses düzeyine getirip okumaya başlayalımm iyi okumalarr (herkes kendi hayatında etki eden bir sözü yazabilir mii )
Mutluluk nedir? Mutlu olmak nasıl bir duygu? Tanımı nedir mutluluğun?
Herkes için farklı bir hissiyattır aslında.
Kimi ağlarken mutluluktan der ,kimi şaşırırken , kimi ise 32 diş sırıtırken mutluluktan der.
Peki sen sevgili bu satırları okuyan dostum sence nedir mutluluk?
Bence en sevdiğiniz insanla ayı izlemektir mutluluk, annemizin uzattığı puding tenceresini kaşıkla değilde, tüm tencereye ellerimizi bulamaktır mutluluk, parkta tek başına salıncağın güçsüz demirlerine tutunup sallanırken, omuzunda en yakın arkadaşlarının elini hissetmektir mutluluk.
Peki kaybetmek nedir bilir misiniz? Derslerden düşük not almak, oyun oynarken yenilmek değildir kaybetmek.
Kaybetmek hayatın sizden kopardıklarıdır.
Yerdeki onca akan kana rağmen nefes almak için çırpınan Elif'in yaşayacağına umut bağlamaktır kaybetmek..
Evet zifiri karanlığın ortasında kapıdan gelen ışık ve bir bitmeye yüz tutmuş mumun aydınlattığı ortamda yerde çırpınan ,elleri göğsünde titreyen Elif. Her şey durdu Sedef'in çığlıkları, Ayça'nın yere yığılışı, Ilgaz'ın sandalyedeki iplerle bağlı ağlamaktan gözleri şiş olan Anıl.
Benim için ZAMAN durdu, benim için HAYAT durdu. BENİM İÇİN EVREN DURDU.
Koştum.. Sadece koştum.. Elif'e doğru kardeşime doğru.. Yanına gittim gözlerini gözlerimde hissettim. Ben kaybetmedim hâlâ kaybetmedim.
Elif'in kafasını kucağıma koydum. Ağlıyordu..
" Eliff, Elif nolursun dayan kardeşim nolursun dayan.... AMBULANSI ARAYINN"
İnce ve tiz sesim bomboş depoyu dolduruyordu. Kucağımda titreyen Elif konuşmak ve gözünü açık tutmak için çabalarken eli elime tutundu. Elini geri çektiğinde avucumda sert bir şey vardı. Paketli , hafif ıslak ve minik katı bir cisim.
Şaşkınlıkla parmaklarımı araladım. Ben o gün o avucumu açtığım an hayatımda ilk kez Elif'i yenilgiye boyun eğmiş olarak gördüm. Konuşamıyordu fakat anlatıyordu. Avucumda bir limonlu şeker vardı. Paketin bir kısmı kanlıydı. Elif'in kanıyla ıslanmış bir paket limonlu şeker.
Kaybettim diyordu..Özür dilerim Ada beni affet diyordu. Sol gözünden yanağına akan bir damla yaşla daha çok kahroldum.
" Hayır seni affetmiyorum, sen iyileşeceksin, ayağa kalkıp bana sarılacaksın sen sözünü tutacaksın "
Kalbim giderek sızlıyordu, acı dolu haykırışlarım arasında bir el beni tek hamleyle ondan ayırdı. Elif'den kopardı.
" Adaa gel buraya, güzelim sakin ol, şştt geçicek Adam geçicek nefes al"
" Bırak beni Bulut, ELİFF söz vermiştin seni bırakmayacağım demiştin.. Şimdi sözünü tut. BENİ HERKES BIRAKTI SEN BIRAKMA . ÖLME ELİF ÖLMEE!.. "
Öyle çok ağlıyordum ki, öyle çok yalvarıyordum ki ona ölmesin diye bana 6 yaşındayken verdiği sözü tutsun diye.
"12 YIL ÖNCE "
"Anne gitmeyin,beni de götürün, baba"
"Olmaz kızım, okulun var senin. Büyüyünce söz senide alacağız yanımıza"
Annemle babam dünya turuna çıkıyor ve beni de bakıcım Aysel teyzeyle bırakıyorlardı.
" Anne, ben odamdaki canavardan korkuyorum"
" Kocaman oldun kızım , artık sen bir genç kızsın canavardan mı korkacaksın"
O günden sonra yalnızca iki kere ziyaret ettiler beni, hala aynı sitede(kim ne derse desin terk edildiğim sitede) yaşıyorum.
Ben varlık içinde yokluk, kalabalık içinde kimsesizlik çektim.
Ta ki o gün Elif'i görene kadar..
Mor tişörtü, sarı şortu ve beyaz sandaletleriyle bahçedeki kiraz ağacının arkasından annemle babama veda edişimi izliyordu. Bir süre sonra Aysel teyzede eve yemek yapmaya çıkmıştı ,ben ise bahçede tek başıma çimlere oturmuş ağlıyordum.
Paytak paytak attığı adımlarla yanıma geldi.
" Sen neden ağlıyorsun"
"Annemle babam gittiler"
" Markete mi"
" Hayır Fransa'ya"
"Orası neresi ? Çok mu uzak"
"Bilmem"
"Belki sana pasta almaya gitmişlerdir"
"Gerçekten mi"
" Evett, çikolatalı pasta çok severim ben"
"Bizim evde var yiyelim mi "
"Olur"
Dünyada bizden mutlusu yok gibi eve gidip pastamızı yiyerek oyunlar oynamıştık. Akşam olduğunda ise ;
" Gidiyor musun"
" Evet annem çağırdı"
" Burada kalsan "
" Niye ki "
" Ş-şey ben odamdaki canavardan korkuyorum "
" Ona seni Elif ' e söylerim gelir seni döver de"
Hatta hiç düşünmeden minik adımlarıyla hızlı hızlı odama gidip;
" Bana bak canavar bozuntusu seni döverim "
" Teşekkür ederimm annemler de beni bıraktı zaten tek kaldım "
" Ben seni hiç bırakmayacağım "
"Söz müü"
"ELİF SÖZÜ"
Ogün o geceden sonra canavarı bir daha hiç görmedim.
Bugün Elif ilk kez bana verdiği bir sözünü gerçekleştiremedi...
SELAM
evet bugün SELAMMM diye giriş yapamadım çünkü bu bölümü yazarken gerçekten ağlamış olabilirim 😣
Herkes kendi hayatında büyük etki bırakmış bir sözü bırakabilir miii 😇😇😇
ELİF VE ADA'NIN KÜÇÜKLÜKLERİNDEN KESİTLERİ DİĞER BÖLÜMLERDE TEKRAR GÖRECEĞİZ İKİ 💞KÜÇÜK KIZ ÇOCUĞUNUN HİÇBİR ŞEY DEN HABERSİZ❤ BİRBİRLERİNE VERDİKLERİ BİR SÖZ..
BULUT, ADA YI ELİF DEN AYIRIRKEN ADANIN ÖLME ELİF DİYE YALVARIŞI 💔
AYÇA VE SEDEF İN ELİF'İ GÖRÜNCE YIKILIŞLARI 🍂
ELİF İN ADAYA LİMONLU ŞEKER UZATMASI 🍬
BU BÖLÜM GERÇEKTEN BOMBAYDI! !
Normalde bu bölümü birkaç gün sonra atacaktım fakat dayanamadım sürekli evde okuyordum biraz da sizin düşüncelerinizi okuyayım bolca yorum yapmayı unutmayınn
Sizi çok seviyorumm bu bölümü beğendiyseniz oy vermeyi unutmayınn bir sonraki bölüm sonunda görüşürüzz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖLGELERİN İÇİNDE( ARA VERİLDİ )
Roman d'amourOkulunuzda çıkarılan yangının hedeflerinden biri olmak mı? o gizemli çocuğun kim olduğunu biliyor musunuz? Bu karmakarışık olayların içinde yanınızda kim olacak? Düşmanınız karşınızda mı yoksa arkanızda mı?
