*Suphi Bulun "Suphi ve Hayranları" grubunu kurdu.
*Suphi Bulun sizi ekledi.
*Suphi Bulun Serra Komutan kişisini ekledi
*Suphi Bulun Çiçeğim kişini ekledi.
*Suphi Bulun Sıla'm kişini ekledi.Suphi: Evet sevgili hayranlarım... Grubumuza hoşgeldiniz. Her türlü dedikodu, fitne fesatlık serbesttir.
Siz: Sen deli misin? Hayır eğer öyleyse söyle fazla yüklenmeyeceğim.
Suphi: Geldi yüksek gerilim hattı.
Gül: Merhabalar! Ben de her türlü yemek davetine açığım.
Suphi: Eeeeeee ne yapıyorsunuz?
Suphi:
![]()
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin. Sıla: Kitap okuyorum.
Sıla:
![]()
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin. Suphi: Bu da savcıma kültürlü görüneceğim diye. Neyse iyi kızsın.
Sıla: Sağ ol ya!
Gül:
![]()
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin. Odamdayım. Yatak-film keyfi yapıyorum.
Siz: Hastanedeyim. Work work work!
Siz:
![]()
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin. Suphi: Ezik!
Serra: Suphi gel yardım et dosya işleri birikmiş. Kerim Komutanım akşama bitsin dedi.
Suphi: The person you have called... Hatırlayan devam ettirsin.
Sıla: Nane limon mu ıhlamur mu?
Gül: Ihlamur.
Sıla: Işte kalite her yerde kendini ortaya çıkarır.
Suphi: Sıla bırak otu çiçeği hazır evdeyken bize dizi ve film bul. Fırsat buldukça film gecesi yaparız.
Serra: Suphi! Oğuz'un doğum günü için pasta sipariş ettin mi?
Suphi: Ettim. 10 kişilik iki çikolatalı pasta. Üstüne de "Kapatın ışıkları Oğuz pasta üfleyecek." yazdırttım.
Serra: Iyi b*k yedin Suphi! Ben sana biri kavunlu olsun Oğuz seviyor demedim mi?
Suphi: Dediysen dedin. Misafir memnuniyeti daha önemli.
Siz: Serra kelebek kucaklaması diye bir yoga hareketi var. Yapınca insan sakinleşiyor.
Suphi: Deneme komutanım. Bir işe yarasa bunda yarardı.
Siz: Hasbinallah!
Sıla: Grupta ismi S ile başlayan 3 kişi var. Gül ve Yağmur dilek tutun.
Gül: Hemen balım.
Siz: Öyle bir şey mi vardı?
Sıla: Artık var.
Serra: Yağmur nöbet çizelgene bakabildin mi?
Siz: Baktım canım. Perşembe boşum.
Suphi: Alışverişe mi? Ben de geleyim.
Serra: Oğuz'un doğum gününü kutlayacağız ya. Yağmur müsait olmayabilirim demişti. Ondan sordum.
Suphi: Neyse. Ne alacan sevdiceğine Tomris Hatun?
Serra: Sevdiceğine? "Oğuz Teğmen'e" kasatura seti aldım.
Suphi: Bu da istemem yan cebime koy diyenlerden. Neyse!
Siz: Oğuz'un doğum günü cumartesi değil miydi? Neden erken kutluyoruz ki?
Suphi: YGH, biz operasyona gideceğiz ya hani!?
Siz: YGH ne?
Sıla: Yangın Güvenlik Holleri. Eski imar yönetmenliğinde vardı.
Suphi: Bu savcı ile fazla tek kalmış. Hala geç değil! Kurtarın kızı!
Sıla: Eeee iyi de onun açılımı bu!
Suphi: Yüksek Gerilim Hattı anlamında demiştim.
Siz: Kafandan element uydurursan böyle olur.
Suphi: Sen sus!
Siz: Hıh! Serra! Oğuz'a ne alabilirim?
Serra: Ya ben genellikle mesleği ile alakalı hediye alıyorum. Ama Oğuz çok takılmaz öyle şeylere. Rahat ol. Ne almak istersen al.
Sıla: Biz Selim ile gömlek ve ayakkabı aldık.
Gül: Ben de kupa seti sipariş ettim. Suphi seviyor dedi.
Sıla: Siz konuşuyor musunuz?
Suphi: Yok.
Siz: Ne zaman nerede dedi?
Gül: Senin yanında söyledi ya.
Siz: Beni bunak yerine koymayın! Sizi döverim!
Suphi: Ben mutfak önlüğü ve fincan seti aldım.
Serra: Ne alaka?
Suphi: Yiğidin sana pasta börek yapacak. Yanına da bol köpüklü kahve.
Siz: Ben de saat filan mı alsam? Çok mu klişe olur?
Suphi: Evet! Benim gibi orijinal fikirleriniz olsun azıcık.
Siz: Ya adam senin komutanın. Ben yeni tanıdım. Ne bileyim ne sever!?
Sıla: Ihtiyacı olan bir şey varsa o daha iyi olur sanki.
Serra: Yağmur! Oğuz ne zamandır Cemal Süreyya okumak istiyordu. Onun şiirleri filan olabilir.
Siz: O iş oldu bilin...
Gül: Nerede kutlayacağız?
Sıla: Bizde. Benden dolayı.
Siz: Ay iyi iyi! Bir an manyak Yüzbaşının evinde sandım. Yüreğime inecekti.
Suphi: Bak karşımda bankta oturuyor söylerim ha!
Siz: Söyle! Yüzüne de söylerim nasılsa!
Serra: Suphi! Kerim Komutanım diyor ki: Telefonu ben onun... Neyse gelsin diyor işte. Gel hadi! Yakın dövüş olacak.
Suphi: Gideyim de bu mükemmel vücudum hasar alsın! Hıh! Neyse yaşamak güzel şey. Selametle!
Siz: Kafasına da vurun. Belki eksik tahtaları yerine gelir.
Suphi: Hala gruptayım pis sadist!
Siz: Hadi git bekletme komutanlarını!
Sıla: Gül, salona gelirken odadan laptopumu da getirebilir misin?
Gül: Hemen.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEFER (Askeri Kurgu)
General FictionBeyaz önlüğe düşen bordo berenin hikayesiydi bizimki. Al bayraktan öğrenmiştik aşkı. Doktor Yağmur vatan sevdalısı bir adamı sevmişti. Hayatı boyunca kalbinde yara eksik olmayan asi güzel gönlünü Yüzbaşı'ya teslim etmişti. Peri masalı değildi onlar...