0.9

187 29 3
                                    

Park Jimin'den

"Merhabaaa size güzel haberlerim vaarr!"

Diyerek salona girmişti Roseanne. Ne yani konuştuklarımızı duymamış mıydı? Bence duymuştu ama umurunda olmamıştı. Jennie'de krizi fırsata çevirmek için hazırdı zaten.

"Aaa öyle mi? Ne haberlerin var bize?"

"Önce nereye gittiğimi ve neler yaptığımı anlatayım. İlk olarak öldürülen kız yani Hoyeon'un ailesi ile görüştüm. Kendimi Taehyung'un avukatı olarak değil de makale yazan bir gazeteci olarak tanıttım-

Roseanne'nin sözünü kesen Jennie idi.

"Neden?"

"Çünkü kızları öldürülmüş haliyle yas tutuyorlar ve Taehyung'a acayip bilenmişler. Eğer karşılarına 'Ben kızınızı öldürdüğü düşünülen Kim Taehyung'un avukatıyım' diye çıksam beni evlerine almazlardı bile. Neyse onlardan pek bir şey çıkmadı. Tek bildikleri ikilinin çok iyi anlaştıkları ve Taehyung'un böyle bir şey yapması için bir sebebi olmadığı."

(Jennie) "İyide o zaman niye Taehyung'a bilenmişler ki?"

"Sonuçta kızları öldürülmüş. İlla ki acılarını bir yerden çıkaracaklar. Neyse daha sonra jüri üyeleriyle teker teker konuştum. Kesinlikle hepsi cahil ve manipüle edilmesi kolay kişiler. O açıdan da bir sıkıntımız yok yani. Tek sorunumuz sizsiniz."

"Biz mi!?"

Jennie ile ikimiz aynı anda bağırmıştık. Çünkü Roseanne'nin söyledikleri çok garipti.

"Evet siz. Sizin davranışlarınız da en az Taehyung'un davranışları kadar önemli. Özellikle sen Jennie. Bildiğim kadarıyla önceki duruşmalarda yoktun. Doğru mu?"

(Jennie) "Evet doğru."

"Salı günü olacak duruşmada jüri üyeleri seni ilk defa görecek ve diyecekler ki 'bu kadın da kim?' onun için-

(Jennie) "İyide neden öyle düşünsünler ki? Sonuçta daha önce gelmemiş insanlar gelebilir."

"Çünkü ikiniz benimle muhatap olacaksınız. Avukatla yakın olan insanlar dikkat çeker. Onun için seninde davranışlarına dikkat etmen gerek. Gel şimdi seninle ufak bir prova yapalım."

(Jennie) "Ne provası ya bak heyecanlandım şimdi."

"Offf heyecanlanırsan olmaz ki. Jimin söylesene çok fazla gazeteci var mıydı?"

"Evet maalesef vardı. Hoyeon'un ailesi ne kadar haber ajansı varsa toplamıştı. Zaten onlar toplamasa bile Hoyeon o kadar vahşice öldürülmüş ki dava tüm basının dikkatini çekmişti."

"Bu iyi olmadı. Salı günü çok daha fazla olacak. Çünkü bugün adliyenin önünde iki tane gazeteciye görünmek gibi bir hata yaptım. Akşam olmadan her yer benim buraya gelmemi haber yapacak."

(Jennie) "İyide gazetecilerle ben ne alaka?"

"Şöyle anlatayım. Üçümüz birlikte adliyeye girmeye çalışırken büyük bir basın ordusu olacak ve basın her şeydir. Jüri üyelerinin cahil ve manipüle edilmesi kolay kişiler olduğunu söylemiştim. Aptal oldukları için yapılan haberlerle bile karar verebilirler. Yani senin gazetecilere karşı düzgün durman gerekiyor ki jüri üyeleri senin hakkında iyi düşünsün ve jüri üyeleri senin hakkında iyi düşünsün ki Taehyung hakkında da iyi düşünsün. Anlaşıldı mı?"

(Jennie) "Evet anladım... Peki nasıl durmam gerekiyor?"

"Ne olursa olsun kafanı dik tut tamam mı? Ayrıca ne somurt ne de gülümse. Kendinden emin bir yüz ifaden olsun. Eğer irkilirsen Taehyung canavardır. Eğer gülersen umursamıyorsundur. Anlaşıldı mı? Aynı şeyler senin için de geçerli Jimin. Unutmayın Taehyung'un özgürlüğü bana olduğu kadar size de bağlı."

(Jennine) "Şeyy... Roseanne... Bizi nasıl bir basın ordusu bekliyor peki? Biraz somutlaştırır mısın?"

"Hmm biraz bekle."

Roseanne telefonunu alarak oturdu ve bir süre oyalandı. Ardından Jennie'ye telefonun ekranından bir fotoğraf gösterdi.

(Fotoğraf)

"Biraz kötü bir görsel oldu ama anlamışsındır diye düşünüyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Biraz kötü bir görsel oldu ama anlamışsındır diye düşünüyorum."

Ardından fotoğrafı bana da gösterdi.

"Abartı mı Jimin?"

"Bu biraz fazla ama senin gelmenle bu kadar olur."

"Bende öyle düşünmüştüm."

(Jimin) "Peki Hoyeon'un ailesinin adresini nereden öğrendin? Ayrıca bu fotoğrafı nereden buldun?"

"Hoyeon'un ailesinin adresini nereden bulduğumu boşver. Fotoğrafı ise benim daha önceki bir davam hakkında yapılan bir haberden buldum. Neden bunu sorguluyorsun ki?"

"Hiiç öylesine."

Salı (Duruşma) Günü Saat 07.46

Erkenden kalkıp kahvaltımızı yapmıştık ancak Roseanne bir şey yememişti. Sebebini sorduğumuzda ise 'insanlar yemek yedikten sonra enerjilerinin büyük bir kısmı sindirime gider. Bana o enerji beynim için gerekli.' cevabını almıştık. Kesinlikle marjinal biriydi ve düşünceleri de marjinaldi.

Arabaya binmiştik ve adliyeye gidiyorduk. Roseanne erken gidip Taehyung ile konuşmamız gerektiğini söylemişti. Bugüne kadar neredeyse her gün Taehyung'un yanına gidip hazırlık yaptığı halde yine konuşmak istemesi işini ciddiye aldığını gösteriyordu. Adliyeye yaklaştığımız sırada her zamanki uyarılarını tekrarlıyordu.

"Unutmayın çeneler yukarıda gözler aşağıda. Herhangi bir ifade yok. Gazetecilere malzeme çıkarmamalıyız. Zaten kaç gündür gündemdeyim daha fazla haber olmak istemiyorum."

Roseanne haklıydı. Adliyenin önünde iki tane gazeteciye göründüğünden beri herkesin dilindeydi. Bazı haber ajansları Tae ile Roseanne arasında gizli bir ilişki olduğunu ve sırf bunun için Kanada'dan geldiğini bile söylüyordu.

Roseanne yanılmamıştı. Adliyenin önünde büyük kalabalık vardı. Adliyeye ilerlerken Jennie ile Roseanne'yi aramıza alarak adliyeye girmemiz gerekti.

Duruşmaya kadar Tae ile konuşmuştuk. Duruşma saatinin gelmesiyle birlikte salona gidip bekleyeme başladık bir süre sonra beklediğimiz ses duyuldu.

"Herkes ayağa kalksın sayın hakim geliyor."

The Lawyer-JiroséHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin