26: AVUKAT HANIM

205 15 166
                                    

"Sancı çekilmeden doğum olmaz, zira bebeğe yol açılmaz."

YİRMİ ALTINCI BÖLÜM
❝Avukat Hanım❞

YİRMİ ALTINCI BÖLÜM❝Avukat Hanım❞

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ağustos 2023

🕊️🕊️🕊️

Kapının üstüne arızalı yazan kağıdı yapıştırdığımdan beri kimse beni rahatsız etmiyordu. Biraz garip gelebilir ama adliyenin bu tuvaletini seviyorum. Gözüme aşırı lüks ve çok güzel geliyor. Yani benimkine kıyasla saray tuvaleti gibi bir şey kalır yanında. Duvarda da bir düğmesi var, ona basınca oturma yerindeki poşetini değiştiriyor. Burada çalışmaya başlayalı neredeyse bir yılım dolmuş olacak ve ben hâlâ o düğmeye basarken sanki yeni bir icat bulmuş gibi merakla izliyorum. Kendimi ilk çağlardan kalmış biri gibi hissediyorum. Bu teknoloji ne güzel bir şey anasını satayım! Bizim sülaleye de lazım bir tane.

Neyse, işte yarım saattir burada oturuyorum. Hem internet de çok iyi çekiyor.

Telefonumun çalmasıyla birlikte birisi duyacak sanıp panikledim. Hemen sesini kısıp kimin aradığına baktım ve aramaya yanıt verdim. Naz arıyordu.

"Söyle?"

"Neredesin sen? Herkes seni bekliyor!"

"Ya daha yirmi dakikamız var! Biraz kafa dağıtmaya çalışıyorum şurada. Bir rahat vermediniz ya!"

"Allah Allah, nasıl kafa dağıtıyorsunuz acaba Açelya hanım(?)"

"İnstagram keşfetim bir harika Sude! Çok komik videolar var, birazda yakışıklı adamların kaslarına bakıyorum o kadar." Onlar cidden çok iyiler. Ah tanrım, sen ne güzel şeyler yaratıyorsun öyle...

"Çabuk gel." deyip telefonu yüzüme kapattığında mecbur artık buradan çıkmam gerekiyordu. Ne yapayım yani? Onlar da buraya o zaman oda gibi tuvalet yapmasalarmış! Tek rahat rahat oturabildiğim yerin burası olması da ayrı bir ironi.

Kapıya yapıştırdığım çıktıyı alıp çantamın içine geri sıkıştırdım. Belli mi olur, belki bir gün yine işime yarardı. Aynanın karşısına geçip rujumu tazeledim ve biraz daha yüzümü inceledim. Gülümseyip aynadaki yansımama öpücük attım. "Bu davayı biz kazanacağız tatlım." Evet, bir süredir kendimle konuşuyor ve kendimi sevmeye çalışıyorum, iltifatlar ediyorum.

Kendimden emin adımlarla boş koridorda yürümeye devam ettim. Topuklu ayakkabılarımın üstünde artık eskisi gibi sarhoşmuş gibi yürümüyorum, daha emin ve sağlam adımlarla yere basıyorum. Yani Sude'yle o kadar bunun için çalıştık, provasını yaptık. Bir zahmet artık o kadarını başarayım. Ve ayakkabılarımdan çıkan bu tok sesi duymayı seviyorum. Tek başıma olmadığımı bana hatırlatıyor.

Evet, ben de varım hâlâ.
Seni kastetmemiştim ama evet, sen de varsın. Hâlâ.

Yüzümdeki engel olamadığım gülümsemeyi bir kenara bırakıp ciddi bir tavra büründüm. Bunu başarabilirdim.

SENİ SEÇTİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin