30: DOĞUM GÜNÜ PARTİSİ

94 12 87
                                    

"Milyonlarca dilek hakkım olsaydı ben yine seni yazabilmeyi dilerdim..."

OTUZUNCU BÖLÜM
❝Doğum Günü Partisi❞

Yanımda duran suyu elime alıp bir dikişte bitirdikten sonra iyice büküp küçülttüm ve yandaki çöpe doğru fırlattım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yanımda duran suyu elime alıp bir dikişte bitirdikten sonra iyice büküp küçülttüm ve yandaki çöpe doğru fırlattım. Basket!

Bugün Melo yanıma uğramış ve beni ziyaret etmişti. Onu çok özlemiştim ama maalesef ki ben artık meşgul bir iş kadınıyım. Boş vaktim bile yok. O yüzden herkese vakit ayıramıyorum.

Boş vaktin olduğunda bile anca toktik kaydırıp duruyorsun, bilmiyoruz sanki seni.

Yok öyle bir şey, kuru iftira. Artık kitap okumaya bile anca vaktim oluyor da okuyorum.

Lan kitap okuyorum dediğinde kapağın üstünde yazan başlığı amına koyayım.

Onu okumayanlarda var? Daha ne olsun istiyorsun!

"Ee Melo anlat bakalım. Mezun olduktan sonra yüzünü bile göremedim, neler oldu hayatında?"

Adliyenin bahçesindeki bankta oturuyorduk. Bugün hava güzeldi. Kış mı yaşıyorduk ilk bahar mı belli değil valla.

"Hiç arayıp sormadınız bile hayırsızlar" dediğinde güldüm.

"Sanki sen çok aradın."

"Doğru. İş hayatı sandığımdan daha yorucuymuş..."

Ona başıma gelen şeyleri üstü kapalı bir şekilde baştan sona anlattım. Her ayrıntıyı anlatmadım çünkü yeni bir kaosun çıkmasını istemiyorum.

Her şeyi anlattıktan sonra biraz daha konuştuk ve ikimizde konuşacak bir şey bulamayıp sustuğumuzda yeniden Melis konuştu. "Turan nasıl peki, onu göremedim."

"Turan mı? Hâlâ bildiğin gibi işte. Değişen bir şey olmadı."

"Anladım... En son kızın biriyle uğraşıyordu, o konu ne oldu? Halledebildi mi?"

Biraz düşündüm. "Aslıyı mı diyorsun?"

"Kızla tanışıyor musunuz?"

"Ah evet, kendisi görümcem olur da" dedim yüzük olmayan yüzük parmağıma bakarak.

Melis kafası karışmış bir şekilde bana bakarken omuz silktim. "Belki hatırlarsın, okulun son haftalarında bir savcı gelip konuşma yapmıştı ve beni de yanına stajyer olarak almıştı..."

"Savcı Ateş Aktan? Hatta senin dibin düşmüştü adama."

"Nereden hatırladın lan hemen? Neyse işte, biz evlendik."

Ateş'in bundan haberi var mı?

Resmi olmasına gerek mi var? Ben onu kocam bellemişim, bu yeterli değil mi?

SENİ SEÇTİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin