"Altın olan her şey parlamayabilir. Ordan oraya dolaşan herkes kaybolmuş sayılmaz. Güçlü olan yaşlı çiçek solmaz; derin kökler kardan buzdan etkilenmez."
-J. R. R. TOLKIENOTUZ ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
❝Bana Kahve Yapsana❞Genç adam kollarını birbirine bağlayıp kalçasını arkasındaki mermere yasladı ve Savaş ile ne konuştuğunu merak ettiği güzel çiçeğine baktı. Merak ediyordu, neden onunla konuşuyordu ki? Sevgili olmadan önce de kafasında birkaç şüphe vardı ve artık tamamen emindi. Önceden de tanışıyor olmalılardı.
Savaş'a karşı içinde hiçbir duygu ve ön yargı yokken onun Açelya'ya bu kadar yakın ve ilgili olduğunu görmek sinirlerini bozuyordu. Savaş buraya geçici bir süreliğine gelmişti ve onun hakkında çok da bir şey bilmiyordu ama bu geçici süre ne zaman bitecekti işte bunu merak ediyordu. Artık gitsin, Açelya'ya da bu kadar yakın olmasın istiyordu. Bir yandan da Açelya'nın yanına o da gitmek istiyordu ama sonuç olarak Açelya onu istemiyorsa sürekli etrafında dolanıp onu sık boğaz edemezdi.
Öte yandan Açelya ise Ateş'in onu izlediğini biliyor ama sırtı ona dönük olduğu için tepkilerini göremiyordu.
"Biraz sinirli gibi görünüyor."
Savaş'ın eğlenen ses tonu sinirini bozarken ona kulak asmadı ve önündeki dosyalarla ilgilenmeye devam etti. Ta ki Savaş'ın eli rahat durmayıp Açelya'nın saçlarıyla uğraşana kadar. "Saçlarını neden kestirdin? Uzun daha çok yakışıyordu."
İçinden Ateş böyle de sevdi, diye geçirirken kaşlarını çatarak Savaş'ı tersledi. "Gidip kendi işlerinle ilgilensene, seni nasıl savcı olarak buraya soktular bilmiyorum ama bari bir işe yara."
"Buraya geliyor" demesiyle Açelya biraz paniklerken Savaş'ın elini omzuna koymasıyla daha da gerildi. "Daha sonra konuşuruz bebeğim." dediğinde içinden bildiği tüm küfürleri Satılmış ile birlikte saymaya başladılar.
Ateş bir adım daha atacakken Savaş'ın bebeğim dediğini duyunca şaşkınlıkla durdu, adım atamadı. Savaş yanından ona göz kırparak geçip gittiğinde bile bir şey yapmamıştı.
O an Ateş'in kafasından tek bir şey geçti: Savaş yüzünden mi beni terk etti?
Açelya telaşla arkasına döndüğünde Ateş'le göz göze geldiler. Ateş tek kaşını havaya kaldırıp sorgulayarak bakarken Açelya başını iki yana salladı. "Sandığın gibi değil, yanlış anladın." dedi hızlı hızlı.
Ateş biraz daha yaklaşıp aralarındaki mesafeyi azaltırken "Sandığım gibi değilse ne peki? Aranda ne var o adamla?" dedi sakin kalmaya çalışırken. Açelya'ya güvenmese o Savaş denen adam yüzünden kendini terk ettiğini düşünürdü ama hayır. Açelya'ya kendinden çok güveniyordu, bunu asla yapmazdı. Bu kadar aşağılık bir insan olmadığını biliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENİ SEÇTİM
FantasíaAsriyal adında küçük, sevimli ve renkli canlıların bulunduğu bu boyutta her bir asriyalin tek bir görevi vardı. Her yıl yeni yetişkin olan bir asriyal bu iş için görevlendiriliyordu. Görevleri ise dünyaya gidip seçilen kişiye şans defterini verip ha...