25.Bölüm-TÜM GERÇEKLER

340 22 59
                                    

Mektubun ilk sayfası şöyle başlıyordu:

"Hiç böyle tarzda mektup yazılmadığı için bu mektuba nasıl başlanır hiç bilmiyorum ama ben klişe bir başlangıç yapmak istedim...

Siz bu mektubu okurken, ben toprağın altında, Veysel de hapiste, ikimiz de çürüyor olacağız... Ben ölmüş, o da beni öldürme suçundan cezaevinde bir koğuşa mahkum edilmiş..."

*************************

Eveet geldim, tekrar hatırlatma,

BU HİKAYEDE YER ALAN BARIŞ ACAR'IN ŞU ANDA GÜNCELDE GÖNÜL DAĞI DİZİSİNDE YAYINLANAN BARIŞ ACAR İLE BİR ALAKASI YOKTUR BU O DEĞİLDİR...

Satır aralarına yorumlarınızı bekliyorum çok garip bir bölüm olacak,

Lütfen bölümü okuyunca bu yazar kafayı mı yemiş demeyin ben de Barış da yemedik kafayı sağlamız sadece çok yaratıcıyız ıxlsmaamspdlös.

**************************

Mektubun devamı

" Öyle bir oyun kuracağım ki, öyle bir plan yapacağım ki (gerçi çoktan yaptım şimdi anlatıyorum:)) ) hepiniz beni öldürenin gerçekten Veysel olduğunu düşüneceksiniz, hatta o bile kendisinden şüphe etmeye başlayacak belki de...

Öncelikle neden bunları açıklıyorum, onu söyleyeyim. Döndü teyze temizlik yaparken çok da derinlere girmiyor diye biliyorum odamdaki sandığın altını da temizlemiyor, belki genel bir temizlik yaparsa bulur bilmiyorum ama illaki ortaya çıkar, zamanını bilmiyorum, ama aylar olmadan çıkmaz, o da bana yeter. Benim içim yine de soğur, sizin o acıyı çektiğinizi bilmek beni rahatlatacak, en azından onu bilerek öleceğim ben.

Peki bu kadar uğraşın sonunda neden ortaya çıkarıyorum, bunlar hiç bilinmese, Veysel ölene kadar hapislerde çürüse olmaz mı, olur. Ama o küçük kıza, Yağmur'a acıyorum ben sadece. Yağmur ile çok iyi anlaşırdık biz, çok tatlı bir kız, benimleyken hiç ağlamadı hep oyun oynardık. Beni bu kasabada seven belki de tek insandı o. Sevmesinin sebebi daha bir bebek olması mı, hiçbir şeyi idrak edemiyor olması mı bilemem. Ama yine de benim yüzümü güldüren tek şey o bebek oldu... Hem de Döndü teyze bu birkaç ayda bana gerçekten annelik yaptı, oğluna da çok düşkün biliyorum, o kadının evlat acısı çekmesini, bir ömür ağlamasını, Yağmur'un da babasız eksik büyümesini istemiyorum...

Yani o Veysel yatsın kalksın dua etsin o iki insana, şuanda gerçekler ortaya çıkıyorsa o iki insan sayesinde.

Şimdi gelelim benim ölümüme. (Böyle söyleyince de çok garip lan)

Veysel benden bu hayattaki tek varlığımı aldı... Abim...

Ben kimsesiz, hiçbir haltı olmayan, hiçbir işe yaramayan bir adamım şuanda. Ben ölsem üzülecek insan yok belki de... Hemen unutulur giderim.

VEYKEN-BAŞI BELADAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin