Aşağıdaki bağırma sesleri ile uyandım. Bugün erken uyanacaktık, buna dua etsinler başka türlü olsa ikisi de elimde kalırd-
"Sana bir şey soruyorum. İki dakika başını o tabletten kaldırmıyorsun. Delirtme beni! Ayrıca ben senden büyüğüm beni dinlemek zorundasın."
Bağrışmalar artınca aşağı indim. Changbin ve Seungmin birbirlerine ölümcül bakışlar atıyorlardı. Seungmin insanı kavga ederken delirtecek bir sakinlikle cevap verdi:
"Bu görevi bana veren sensin. Şimdiyse bırak diyorsun. Eğer yarım bırakırsam ne yaptığım anlaşılır. Siz bu evde, benim sayemde krallar gibi yaşarken, ben hapishane kuytularında uyuyamam."
"Bu çocuk gerçekten delirme sebebi..."
Changbin kendi kendine söylenirken etrafa bakınıyordu ki göz göze geldik. Neşeli bir ses ile bana" Günaydın" diye bağırdı. Az önce ben mi kavga ettim acaba? Seungmin'de benim gibi düşünüyor olacak ki, sabır diler gibi kafasını havaya kaldırdı ve işine devam etti. Ahh her neyse onları takmayacağım.
"Günaydın ikinize de. Bugün harika (!) bir uyanma töreni yaptınız bana sağolun, var olun. Kahvaltı hazırlayalım ve bugünün planını masada bir kez daha gözden geçirelim."
Changbin yüzünü buruşturmuştu, Seungmin bizi duyuyorsa iyidir zaten.
Bunlardan hayır yoktu... Yani bende onlarla oturup biraz telefonda vakit geçirebilirdim bence. Sonuçta hepimiz acıkacak ve yemek hazırlamak zorunda kalacaktık değil mi? Ahh yine çok zekiyim...
~~~~~~~~~~~~~~~
"Seungmin o öyle mi yapılır!?"
"Ya nasıl yapılıyorsa gel kendin yap Noona. Ben gidiyorum"
"Hey nereye?"
"Tabletim yüzünden sabah sabah yeterince kavga ettiğim için bilgisayarımın başına. Hem en küçüğünüz benim,ne işim var mutfakta."
Changbin göz devirip susarken, ben onun gibi teslim olmadım.
"Yok yaa. Biz yapalım beyefendi otursun, yesin, kalksın. Gel buraya. Şu domates ve salatalıkları kes."
"Nee Changbin Hyung'umu keseyim!? Noona saçmalamaaa." (Yazarınız saçmaladı kusura bakmayın lütfen)
Ben Seungmin'e gözlerimi büyütmüş, gülerek bakarken Changbin ses vermiyordu. Şakayı açıklamam gerektiğini düşünerek açıklamaya başladım:
"Changbin ,hani Seungmin az önce 'Nee Changbin Hyung'umu keseyim!? Noona saçmalamaaa.' Dedi ya."
"Hmhm"
" Bende öncesinde ona 'Şu domates ve salatalıkları kes.' Dedim."
Başıyla beni onaylarken bir anda durdu ve korkutucu bir yavaşlıkla Seungmin ve bana döndü. İşte sonumuz gelmişti, Seungmin koşmaya başlarken, burnuma gelen yanık kokusuyla arkama döndüm. ÇOK GÜZEL SABAH SABAH YEMEGI DE YAKMISTIK! Aferin bize.
"Sen büyüklerinle konuşmayı ögrenememişsin Seungmin. İnsan nasıl hyunguna 'hıyar' der."
Changbin'in hıyar derken parmaklarını, tırnak işareti gibi yapmasına, sinirli olmama rağmen gülmüşüm. Ama hemen ciddileştim ve bağırmaya başladım.
"Siz ikiniz asla düzelmezsiniz değil mi!?"
"Noona sende pek normal sayılmazsın!"
"Seungmin haklı bu sefer. Normal olsaydın şuan aynı evde yaşıyor olmazdık Yeon-ah."
"Onu bunu boşverin, yemek yandı!"
Changbin bir anda benim olduğum tarafa koşmaya başlayınca, korkudan nereye kaçacağım saşmıştım. Son dakika sola doğru koşmasaydım büyük ihtimal ben artık yoktum. Ama olur arada böyle şeyler... Yani bizim evde olur arada böyle şeyler. Başka insanların evinde hiç böyle olaylara rastlayacağımı sanmıyorum...
"Yemek nasıl yanar ya... Hep Seungmin yüzünden!"
"Alakası yok! Neden her şeyden o çocuk suçlu oluyor. Ben o yemeği ocakta unuttum sadece. Sizin yüzünüzden. Sende suçlusun yani."
O konuşmak için ağzını açtığı anda,ben kulaklarımı kapadım ve bağıra bağıra şarkı söyleyerek mutfaktan çıktım. Ne yapayım şuan onun kendini savunmasını dinleyemezdim.
~~~~~~~~~~~~~~
Ayayayayayyy ilk bölüm burada bittiiii. Umarım hoşunuza gideeeeerr. Bu kitabı daha samimi bir dile ile yazmak istiyoruumm, başarabilirsem çok iyi olacak.
Sorularınız var iseee lütfen çekinmeyin ve buyurunnn <3
Changbin,Yeon-ah ve Seungmin üçlüsü ile kalınnnnn.
Kendinizi sevinn, çünkü sizin gibi olabilecek güzellikler daha analarının kanında doğmadı... COK GÜZELSİNİZZZ
Görüşmek üzereee <33
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unknown Past | Lee Minho
FanfictionSen geçmişini hatırlamayan bir meleksin sadece Minho... Bense yaşadığı her dakikayı hatırlayan bir şeytanım... Geçmişini hatırlamadığın için mi böylesin, yoksa sen hep bir melek miydin? Kaan Boşnak | Bizi Nasıl Etkiler? (Angst) 12.07.2023 25.09.202...