"Ya bana bir açıklama yaparsın ve bu mantıklı olur ya da çocuğumu senden uzakta büyütürüm. Beni sakın deneme." dediğimde gülümsedi.
"Gülüyor musun bir de şerefsiz? Ölebilirdim!"
"İşte bu biraz sıkar."
"Bunu kendini koruyamayan biri mi söylüyor?"
"Çünkü o sıra sizi koruyordum." dediğinde kaşlarımı çattım.
"Bu ne demek oluyor?"
"Şöyle ki sevgilim..."
Bana doğru bir adım atıp aramızdaki mesafeyi kapattı.
"Ceren'in oradaki adamları alsaydım Ceren ve Murat tehlikeye girerdi. Kağan bir seçim yapmamı istiyordu, iki taraftan birine saldıracaktı."
"Sen de kardeşin için beni ölüme terk mi ettin? Açıklaman bu mu?"
"Hamilelik seni sinirli birine mi dönüştürdü?" diye sorduğunda durumunu umursamadan koluna vurdum.
"Hamileliğimi kullanma Tolga. Senin de şirketini üzerime yaparım."
"Benim de? Başka ne oldu ki?"
"Uzun hikaye. Sen açıklamanı bitir."
"Kağan'ın saldırma olasılığını öğrendiğim an içeridekileri tek tek kontrol ettirdim. Hepsi temizdi, demek ki saldırı dışarıdan gelecekti."
"Yerimizi değiştirdin ama bu senin için yeterli olmadı."
"Bu yüzden defiledeki tüm adamlarım senin dışarıdan göründüğün her alanı koruma alanına almıştı. Aynı zamanda içeriden de senin bölgeni koruyorlardı."
"Yani..."
"Ben ikiniz arasında asla bir seçim yapmam. Eğer birinin ölmesi gerekirse bu ne kız kardeşim ne de sen olacaksın. Ben sizin için kendimi feda etmeye her zaman hazırım."
Gözümden bir yaş akarken "Tolga." dedim.
Hasta yatağının üzerinden yüzük kutusunu aldı ve vurulmanın etkisiyle zorlanarak dizinin üzerine çöktü.
"Bu yüzüğü asla çıkarmayacağına dair bana söz verir misin?"
"Hamilelik dönemi parmaklarım şişse bile mi?" diye sorduğumda güldü.
"Bazı istisnalar olabilir."
"O zaman söz veriyorum."
Tolga yüzüğü parmağıma geçirdikten sonra ayağa kalktı.
"Şimdi çocuğumuz mu olacak?"
"Babası yeni ameliyattan çıkmasına rağmen etrafta dolanmaya devam ederse babasız büyüyecek."
"Baba oluyorum lan."
Sıkıca bana sarıldığında gülümsedim.
"İstemezsin diye çok korkmuştum." dediğimde kaşlarını çatarak bana baktı.
"Kızım benim en büyük hayalim sana benzeyen küçük insanların evimizde dolaşması."
"Ne bileyim, beni sevmediğini sandım. Kağan da çok kötü laflar etti."
"Kağan ile karşı karşıya mı kaldın?" diye sorduğunda "Önce otur, her şeyi anlatacağım." dedim.
Tolga dediğimi yaptığımda her şeyi ona sırayla anlattım.
Ağzı açık beni dinlemişti.
"Sana aşığım." ilk yorumu olduğunda güldüm.
Utanarak "Ben de sana karşı boş değilim." dedim.
"Az önce söz verdiğinde anladım onu."
Güldüm.
"Hamile olduğunu ne zaman öğrendin? Bana neden söylemedin?"
"Sadece ufak tefek belirtiler vardı. Bugün olanları Murat'a anlattım ve sen uyanmadan doktora göründüm."
"Daha yeni bir haber." dediğinde kafamla onu onayladım.
Gözlerim dolmuştu.
"Defilede mutluluktan ağlamalar, Murat'ı bulduğunda fazla duygulanman falan hamilelikten dolayı mıydı?"
"Bir de babana sinirden patlamış olabilirim."
Dediğime güldü ve "Ciddi misin?" diye sordu.
"Biraz."
"Bizim yaşlı kurt sana bayılmıştır."
"Eminim." dediğimde güldü.
"Hastaneye mi geldiler?" diye soran Tolga'yı onayladım.
"Sonradan gittiler. Annene Ceren haber vermiş olmalı." dedim.
"Şaşırtmadı."
"İyi baba nasıl olunurmuş gösterirsin artık." dediğimde gülümsedi.
Sonra duraksadı ve "Bizim düğün yapmamız lazım." dedi.
"Ne acelen var Tolga?"
"Hamilesin, çocuğumuz anne ve babasının evli olmadığını duysa üzülmez mi?"
"Sen bir iyileş, sonra bakarız bunlara."
"Hazır tamir edilirken evi çocuk için uygun bir hale getirelim." diyen Tolga'ya "Uçma, ona daha vakit var." dedim.
"Geç bile."
"İlla bir yerden başlayacaksan Ceren'e bir ev bulabilirsin." dedim.
"Kız kardeşimi istemiyor musun?"
"Kız artık abisinden ayrı yaşamak istiyor. Aynı zamanda o da bir yuva kuracak. Bizimle birlikte sonsuza dek yaşayamaz."
Burun kıvırarak "Yuvayı Murat ile mi kuracak?" diye sorduğunda "Başka kiminle kursun Tolga?" diye sordum.
"Kurmasın."
"Bak kızdırma beni."
Gülerek elimi tutup üstünü öptü.
"O zaman şimdi yaşadığımız yeri Ceren'e bırakmaya ne dersin? Sonuçta bizim ailemiz büyüyor ve büyümeye devam edecek. Bize daha büyük bir yer lazım."
Gülümsedim.
"Bu hiç fena olmaz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güçlü ve Zarif
ChickLit"Sever misiniz manolyaları?" "Fazlasıyla." "Sizinle her karşılaştığımda sizden manolya kokusu alıyorum." dediğinde şaşkınlıkla ona baktım. Parfüm kokumu fark etmesini beklemezdim. "Manolyanın hikayesini bilir misiniz?" diye konuyu değiştirdiğinde me...