4.BÖLÜM:OTEL

139 17 1
                                    

'Ağlamak, gözlerini benim için daha sağlıklı yapmanın bir yolu.

Lütfen devam et.'

-H.

*

Kendime geldiğimde hala yerdeydim. Neredeyse her yerim uyuşmuştu. Tamamen dikelip ışık bile açmadan evde bir ileri bir geri yürüdüm durdum sadece. Birkaç kere kapıdan çıkıp başka bir komşuya gitmeyi düşündüm ama herhangi bir durumda sadece beni değil bulaştırdığım insanı da tehlikeye atardı bu.

Normal şartlarda önce kendimi düşünürdüm ama bu dünyadaki en anormal şartların altındaydım. Ani kararlar verebileceğim durumlar yoktu. Her şey çok karışıktı ve detaylıca düşünmeden hareket edemezdim.

Birkaç dakikalar saate dönüştüğünde mutfak masasında oturuyordum. Saat fırının dijital saatine göre akşam sekiz buçuktu.

Bu saate kadar ablam beni aramış olmalıydı. Ablam değilse babam arardı. Bir şekilde onları merakta bırakmam hiç doğru değildi. Babam yurt dışından buraya hop deyince gelemezdi. Yaşlı bir adamdı. Kalbine indirebilirdi bu hareketlerim. Ablam ise kendinden evhamlıydı. Bana ulaşamadıysa şimdi yola çıkmış buraya geliyor bile olabilirdi eniştemle.

Bu korkunç eve ablamı sokamazdım. Onu da tehlikeye atamazdım.

Üstüme vestiyerden bir hırka aldıktan sonra anahtarlarımı aldım. Evden çıkmadan hemen önce mutfaktan bir bıçak aldım. Hırkanın cebine sığabiliyordu. Aşırı keskin sayılmasa da sapladığımda epey can acıtabilirdi bence.

Evden tamamen çıktığımda kapımı kilitlemedim. Asansöre binmedim. Merdivenleri inip siyah demirli bina kapısını açtım. Binadan dışarı tek bir adım attığımda bir arabanın iç ışıkları yandı. Aynı anda kapı da açılmıştı. Arkamdaki kapı kapanınca sırtımı kapıya yasladım.

Birkaç saat önce dediği gibi bekliyordu. Arabasından inmiş bana doğru geliyordu. Çok yaklaşmadı. Aramızda neredeyse bir buçuk metre boşluk bıraktı. Çantamı uzattı. Kolumu uzatıp biraz da eğilince çantamı aldım.

"Telefonun bir kere çaldı. Otomatik mesaj yolladım." dedi. Hızlıca açtım çantamı ve telefonumu aldım elime. Son arayan kişi babamdı. Telefonun otomatik mesajı da 'seni sonra arayacağım.' olduğundan babam beni geri aramamıştı. Birkaç mesaj vardı ablamdan. Bir de baş editörden gelen maillerin bilgileri. Ama çok önemli şeyler olmamıştı. Kimse benim için endişelenmemişti. Bu iyiydi.

"Ne konuşacağız?" dedim. Sesim pürüzlü çıktı. Saatlerdir konuşmamıştım ve ağlayarak bayılmıştım. Normaldi.

"Baştaki mektupta yazan not." dedi. Birkaç saat öncesine göre daha durgundum. Korkuyor bile olsam beynimi yöneten bu değildi artık.

"Bilmiyorum demiştim."

"Saye bak..."

"Zarftan göz çıkınca bakmadım nota. Direkt polisi aradım. Notta ne yazdığını bilmiyorum polis de söylemedi."

Açıklamamla bir an duraksadı. Derin bir nefes aldı.

"Burada kalmaya devam edemezsin." dedi birden. Konu mu değiştiriyordu? Ona ne oluyordu?

"O benim problemim."

"Polis her zaman yaptığı gibi telaşa sürüklememek için gerekli açıklama yapmamış sana. Durum sandığından katlarca kötüyken bu evde kalmaya devam edemezsin."

HANÇER (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin