'Bugün magazinlerde erkek arkadaşın yüzünden,
Bir gün ana haberlerde benim yüzümden.'
-H.
*
"Yalnız farkındaysan Araz Göksun'un üstü başı paspal. Sanki Saye Arkın onu alıp zorla dışarı çıkartmış gibi bir hali var."
"Yüz ifadesi de epey sıkıntılı duruyor zaten. Belki de araları bozuktur."
"Olabilir. Yeni çiftimiz için üzücü bir haber olsa da bazı durumlarda bunlar yaşanabiliyor. Gördük, kaç kişiyi gördük böyle."
"Pek yeni bir kız gibi gözükmüyor aslında. Açıklamalara göre bir seneyi aşkın bir süredir beraberlermiş."
"Kendine bunlarla işkence mi çektiriyorsun?"
Televizyon yerine odanın sağ tarafından gelen sesle dikkatim dağılırken kafamı çevirdim. Araz altında dünden farklı bir eşofman ve bir kısa kollu tişörtle kapının önündeydi. Konuştuğu an bana doğru gelip koltukta yanıma da oturmuştu. Elindeki iki fincandan birini de bana uzattı o sırada.
"Denk geldim. Her gün magazin programlarına çıkmıyorum." dedim fincanı alıp. Sonra içine baktım. Çay vardı.
"Ne zaman kalkıp çay yaptın?"
"Yarım saat oldu."
Sadece kafamı salladım. Çaydan bir yudum aldım. Şekerliydi. Ama zaten ablamların evinde çayıma attığı şekerden sonra çok da şaşırmamıştım. O sırada programdaki iki kadının yanında yer alan adam konuştu.
"Hiç hoş bir görüntü gibi de gözükmüyor. Adam keyifsiz, kız keyifsiz. Adamın üstü başı ne halde, kızın üstüne bak. Yazık. Ama her zaman böyle oluyor. Ünlü takımı ünlü takımıyla birlikte olmadığında böyle uyumsuz görüntüler görüp duruyoruz."
Kaşlarımı kaldırdım.
"Sanki kast sistemi anlatıyor, pezevenk." diye homurdandı Araz yanımda. Ona bakmadım ama garip geldi.
"Güzel bir restauranta da gidilmemiş zaten. Belli ki yeni çiftimizin arası bozuk." dedi diğer kadınlardan biri
Restaurant adamındı yahu. İsterse gider tatsız tuzsuz zincir marka hamburgeri yerdi. Adamın alışveriş merkezi vardı. Canı iskender çekmiş olamaz mıydı yani?
"Yakın bir kaynaktan geçmiş günlerde Saye Arkın'ın ailesi ile tanışılmaya gidildiğine dair bir haber almıştık. Belki de ailelerle alakalı sorunlar vardır." dedi ikinci kadın.
"Araz Göksun'un aile yapısına uyumlu bir insan profili yok zaten kendisinde. Onların tanışmasında da sorunlar olmuş olabilir." dedi adam. Bu adamın benimle derdi neydi bir türlü anlamamıştım. Kadınlar da çok parlak konuşmuyorlardı ama onlar ilişkimizden bahsediyordu genelde. Oysa adam sadece beni gömüyordu.
"Bu yeni nesil zenginlerin de Türk dizisi özentisi gibi fakir kız merakı ne zaman bitecek çok merak ediyorum." diye devam etti adam. Fakir kız ben miydim? Gökdelenim olmayabilirdi ama İstanbul şartlarında yardımsız yaşayabilen bir insandım. Öğrenci kredim hariç borcum yoktu. niye fakir olmuştum? Benim babam Kırgızistan'da doktordu be.
"Hem zaten dikkatli bakarsanız Araz Göksun'un bir önceki kız arkadaşına gereğinden fazla benziyor bu kız. Belki de onu aramıştır Saye Arkın'da, olabilir bunlar. Görüyoruz sürekli." dedi adam bir de üstüne. Araz Göksun'un benden önceki kız arkadaşına mı benziyordum bir de? Harikaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HANÇER (TAMAMLANDI)
Novela JuvenilEvine gelen bir zarfın içinden çıkan göz ile peşine yanlışlıkla ülkede elli senedir bulunamamış bir seri katili saran Saye'ye bu durumda yardım edecek kişi bilinen bir iş adamı olan Araz Göksun olmuştur. * 2.9.23