20.BÖLÜM:PARTİ

86 14 0
                                    

'Elbisen çok hoşmuş.

Umarım o gün de bunu giyersin.

Kan lekesini birazcık gizler belki.'

-H.

*

Yeni yılları severdim. Her şeyi geride bırakmaya çalışıp elbette eskisi gibi devam ettiğim günler yaşardım ama birkaç gün de olsa saçma bir romantikliğe bürünür ve yeni yıllardan umutlu şeyler beklerdim.

Bu sefer olmuyordu.

Yeni yıla iki gün vardı. Bugün ayın yirmi dokuzuydu ve ben evdeydim. Araz ise sadece bir saat önce hiç kırmızı elbisem olup olmadığını sormak için aramıştı.

Akşam bir yeni yıl partisine gidiyorduk. Araz'ın çevresindeki insanlardan oluşan bu partiye Araz ve Araz'ın yakında nişanlanacağı kız olarak gidecektik. Yüzüğümü ilk defa takacaktım.

Bu da yarın sabah magazinlerde konuşulacak yeni şeyler demekti. Yani annemi artık aramam gereken andaydık.

Çünkü evin alt kısmında bulunan alışveriş merkezine inmiş, kendime kırmızı bir elbise almış ve sonra da eve gelmiştim. Duşumu almıştım. Saçlarımı yapmıştım. Makyajımı yapacaktım ama annemle konuşmalarımız biraz garipti. O yüzden güvenememiştim makyaja. Ağlayabilirdim. Olabilirdi bunlar.

Zaten son on beş dakikadır açık ekranımda annemin adıyla bakışıp duruyordum ama bir yerde aramam gerekecekti.

Babam benimle çok iletişime geçmese de ablamdan duyuyordum ve babam ocağın on ikisine kadar kalacaktı. Bu da bize on iki günlük bir süre veriyordu nişan için. Araz'a söylemiştim. O da ailesine söylemişti. Sonra her şey garipleşmesin diye ablamın numarasını vermiştik Araz'ın annesine.

Beyza Göksun ve ablam benim nişanımı planlıyorlardı birkaç gündür.

Beyza Göksun'un tüm ısrarlarına rağmen Isparta'da yapıyorduk. Araz'ın ailesi için kalacak yerler bulunmuş, Isparta'da bir otelden yerler ayırtılmıştı. Ama malum Araz'ın üç amcası bir de teyzesi vardı ve hepsinin çocukları da vardı.

Aile boyu otelde kalacaklardı biraz.

Çünkü ablamların evi yeteri kadar gergin olacaktı annem ve babam yüzünden.

Bu yüzden de annemi aramam gerekiyordu. Daha günü belirlememiştik Isparta için. Ablam bir yerle konuşmaya çalışıyordu ama Beyza Göksun da küçük olacağını söylemişti. Ufak bir yer ayarlamamız yeterliydi yani.

Ablam okuldan arta zamanı kaldığında sürekli bununla uğraşıyordu. Ben daha kendime nişanda giyecek elbise bile almamıştım.

Derin bir nefes alırken bakıp durduğum ve sinirimi bozmaya başlayan isme tıkladım. Telefonu da kulağıma dayadım ve annemin açmasını bekledim. Üçüncü çalışta açtı.

"Efendim?"

"Selam. Müsait misin anne?"

"Evet. Olmasam açmam zaten." dedi. Doğruydu. Derin bir nefes aldım.

"Sana bir şey söyleyeceğim."

"Tamam Saye, konuş hadi." dedi direkt. Birkaç saniye duraksadım. Babamda olduğu kadar telaşlanmamıştım. O yüzden hızlıca "Araz evlenme teklifi etti. Ocak ayının ilk on günü içinde nişan olacak. Ablam nişanı ayarlamakla uğraşıyor ondan ben aradım seni. Isparta'da olacak." dedim.

HANÇER (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin