HANÇER (TAMAMLANDI)

18.BÖLÜM:TANIDIK SAHNE

'Bütün bu tanınmışlıklar altında kendini daha çok güvende hissediyor musun?

Hissetme.'

-H.

*

Buse Çivi.

Tanıdık gelmesi garip değildi bu ismin bana. Çünkü bundan aylar öncesinde hala evden çalışan ve aldığı kilolar yüzünden kafayı yemiş bir kızken sosyal medyada sağlıklı öğünler paylaşan bir kızın tariflerini kaydetmiştim.

Diyetisyen. Buse bir diyetisyendi ve sosyal medyada ünlü bir diyetisyendi. İçerik üreten, son zamanların en kolay kazanç sağlayan işlerinden biri olan Influencer furyasından biriydi.

Tariflerini kaydettiğim, deneyip beğenmediğim yulaflı tarifleri yine de kaydedilenlerimden kaldırmadığım o kızdı.

"Niye sessizsin?" dedi birden Araz. Hemen yan tarafımda oturuyordu. İkimiz de eve geldikten sonra üstümüzü çıkartmıştık ve salondaki koltuğa geçmiştik. Ben telefonumla uğraşırken o da aynısını yapıyordu.

Beni öpmüştü. Sonra ben gidip sosyal medyada takılmıştım ve bu durumda canım sıkılmıştı. Eve geldiğimizden beri de aynısını yapıyordum.

"Sen niye sessizsin?" dedim bir cevap bulamadığım için.

"Ben mail cevaplıyorum. Sen partiden beri sessizsin." dedi.

"Bilmem. Öylesine oturuyorum işte. Bir durum yok." dedim. Sadece kafasını salladı. Ben de bir şey demedim. Sessizce oturmaya devam ettik biraz daha. En sonunda Buse'nin profilinden çıkıp tekrar Twitter'a döndüm. Artık aramama gerek yoktu. Direkt ana sayfamda çıkıyordu haberler. Beni içeren haberler.

Ben partiden çıkarken çekilmiş bir fotoğrafımıza bakarken birden ablamdan bir mesaj düştü ekrana. Kaşlarımı kaldırırken mesaja tıkladım.

Ablam: Bu gece çok güzel olmuşsun.

Hafifçe gülümsedim.

Saye: Magazin sayfalarında mı yatıyorsun öğretmen hanım bu saatte?

Ablam: Aman yarın dersim yok. Tarık uyudu ben de sıkıldım.

Ablam: Döndün mü eve?

Saye: Döndük.

Ablam: Arayayım mı bir seni?

Saye: Olur. Ne oldu?

Ablam: Hiç.

"Ben ablamla konuşacağım. Sonra da yatarım. İyi geceler." dedim hızlıca.

"Tamam. İyi geceler" dedi Araz. Yerimden kalkıp kaldığım odaya giderken yolda aradı ablam.

"Alo?" dedim telefonu kulağıma yaslarken.

"Naber Araz Göksun'un manitası?" dedi direkt. Zoraki bir şekilde gülerken kapıyı kapatıp kilitledim sessizce. Sonra da yatağa oturdum.

"İyi. Sen?"

"İyi valla. Noldu yattı mı seninki de?"

"Yok. Mail falan cevaplıyordu. Ben odadayım."

"Anladım." dedi. Sırtımı yatak başlığına yasladım.

"Keyifsiz gibisin?"

"Yoruldum biraz."

"İnandım Saye." dedi. Birkaç saniye boyunca sessiz kaldım. Sonra da "Buse Çivi'yi tanıyor musun?" dedim merakla. Birkaç saniye sustu. Sonra da "Sanırım senin yakın arkadaşınmış." dedi.