1.BÖLÜM:GÖZ

190 21 10
                                    

'Yanlış kişi almış gözümü.

Yanlışlara sahip olmuş,

Üstüne bir de katlamış hepsini.'

-H.

*

"Biraz iç şundan." diyen sesle kaldırdım kafamı. Selim bana bir bardak su uzatmıştı. Ellerim hala titriyordu.

Kendi evimdeydim. Kendi yatak odamda. Çünkü mutfağım polis doluydu ve oturma odasında da duramamıştım.

Suya uzandım. Selim bıraktı bardağı. Ağırdı bardak ama ona tek kelime edemedim. Biraz içtim.

"Bu akşamlık kalabileceğin biri var mı buralarda?" dedi Selim. Selim polisti. Eniştemin uzaktan akrabasıydı. Onu oradan tanıyordum. İlk anda aradığım kişi de o olmuştu.

"Hayır." dedim kısık bir sesle.

"Bak yüksek ihtimalle yanlış olmuş. Aileni ve tüm çevreni aradık. Ölen ya da zarar gören kimse yok. Sana gelmemesi gereken bir mektup." dedi. Yutkundum.

Ufak poşet geldi aklıma. Sonra bir de ne olduğunu anladığım an gerçek olduğu bir saat önce tescillenmiş artık cansız olan o göz bebeği.

Gözlerimi kaparken yutkundum.

"Otele git istersen." dedi Selim.

"Hallederim." dedim sadece. Kafasını salladı.

"Notta ne yazıyormuş?" dedim birden.

"Önemli bir şey değil."

"Selim."

"Bunu seninle paylaşmam yasak Saye. Üzgünüm." dedi ve kapadı konuyu. Derin bir nefes aldım. O kadar korkmuştum ki nota bakamamıştım. Sesim de çıkmadı Selim'e o yüzden.

Merak etmiş olmam bile kendi içimde suçlu hissettiriyordu bana. Ama bir zarfla göz yollayan biri yanına ne gibi bir not yazabilirdi ki?

"İstersen seni bir otele götüreyim." dedi Selim tekrar bana bakıp. Sanırım epey bitik gözüküyordum.

"Ev?" dedim etrafa bakıp. Polisler vardı her yerde.

"Anahtarı bana verirsin." dedi. Birkaç saniye düşündüm bunu. Ama işin sonunda adam hem polisti hem de eniştemin tanıdığıydı. Ona güvenebilirdim.

"Tamam." dedim ve ayağa kalktım. Bir adım geriledi Selim de.

"Yanıma birkaç şey alayım." dedim.

"Tamam ben haber vereyim." dedi ve çıktı odadan. O gidince dolaptan spor çantasını alıp içini doldurdum. O arada güncel bakiyeme baktım bankanın uygulamasından. Ki çok iç açıcı değildi durum.

Neyse ki bugün eylülün yirmi dokuzuydu. İki gün sonra yatacak bir maaşım vardı.

Alacağım her şeyi aldıktan sonra çıktım odamdan. Sonra mutfağın girişinde sanırım kendinden bir tık üst konumda bir polisle konuşan Selim'i gördüm. Beni gördü o da. Konuşmalarını bitirip yanıma geldi.

"Gel." dedi yavaşça ilerlerken. Peşinden gittim. Evden çıktıktan sonra anahtarı ona uzattım.

"Başım belada değil, değil mi?" dedim arabaya bindiğimizde.

"Hayır. Sadece sana gelen zarf yanlış. Seninle alakası bile yok."

"Kim yapmış bulabilecekler mi ki?" dedim merakla.

HANÇER (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin