27.BÖLÜM:ÖLÜM ÇİÇEĞİ

92 18 2
                                    

'Tebrik için biraz geç kaldım sanırım.

Neyse.

Böylesi daha eğlenceliydi.'

-H.

*

Üşüyordum.

Donduracak kadar büyük bir üşüme değildi. Yaz gecelerinde hafiften esen rüzgarla ürperme gibi bir üşümeydi. Üstümdeki yorgunluk bütün bu üşüme halini umursamamı da engelliyordu zaten.

Sonra alarm çaldı.

Boğuk bir sesle çalan alarmımı duyarken gözlerimi kırpıştırdım birkaç kere. Aynı anda belimdeki eli, bacaklarımın üstündeki bir diğer bacağı ve hemen başımın üstünde, saçlarıma çarpan Araz'ın nefesini fark ettim.

Mırıldandığını duydum.

Kendime geldiğim için açtım gözlerimi. Derin bir nefes alıp biraz dikeldiğim sırada Araz'ın da gözlerini kırpıştırdığını ve uyanmaya çalıştığını fark ettim.

Aslında tam olarak yatmamıştık. Yaptığı şeyin üstüne zaten yorgun olan bedenim rahatlamanın da getirisiyle uykuya çok dayanamamıştı ve Araz da zaten çekilip kendini yanıma atmış ve uyumuştu.

"Saat kaç?" dediğini duydum ama ona cevap vermedim. Yataktan kalkıp yerdeki çantaya uzandım ve telefonumu çıkarttım. Alarmı kapatırken gözüm saate gitti.

"Altı."

"Ah..." dedi sadece. Sonra o da dikeldi. Işığı da kapatmamıştık. Sabah saatlerinde olsak da güneş henüz doğmamıştı.

"İş." dedim. Birkaç saniye bakıştık. Sonra Araz'ın gözleri vücuduma kayınca yorganı çekip kapattım kendimi. Derin bir nefes aldı.

"Ben giyineyim." dedim. Çıkması içindi.

"Tamam. Ben de giyineyim." derken kalktı yataktan. Altında sadece iç çamaşırı vardı. Yerdeki bütün kıyafetlerin arasından kendi pantolonuyla gömleğini aldığı sırada öylece duruyordum yatakta.

Tekrar dikeldiğinde odadan çıkacağını sandım ama bana doğru geldi. Eğildiğinde yutkundum. Dudaklarını hafifçe dudaklarıma bastırdığında ise karşılık da veremedim.

Tamam. Utanıyordum.

"Günaydın." diye mırıldandı biraz çekilince.

"Günaydın." dedim sessizce ben de. Araz bir daha öptü beni.

"Yarım saate kapıda ol." dedi bu sefer tamamen çekilince. Sadece kafamı salladım. Araz da çıktı odadan. Derin bir nefes aldım o odadan çıkınca.

Sonra kalktım yataktan. İlk yaptığım şey üstüme iç çamaşırlarımı geri giymek oldu. Sonra da temizlerini almak ayrıca bugün işte giyeceklerimi de almak için onun odasına gitmek için odadan çıkmak.

Merdivenleri çıkıp odanın kapısında durdum. Aralıktı kapısı aslında ama yine de tıkladım.

"Gelebilirsin Saye." diye mırıldandı kapının arkasından. Üstümde yatağımda hep duran pijamalarım olduğundan içeri girdim hızlıca.

"Kıyafet alacağım."

"Anladım." dedi. Ona bakmadan giyinme odasına geçtim ve hızlıca dolabı açtım. Kumaş bir pantolonla krem renkli boğazlı kazağımı alırken aynı anda temiz iç çamaşırı da aldım ve çıktım giyinme odasından. Tekrar odama dönüp üstümü giyindim ve saçlarımı topladım. Banyo yapacak kadar zamanım yoktu ve açık bırakırsam korkunç gözükeceğini biliyordum saçlarımın.

HANÇER (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin