❝ Onu gerçekten öldürmek istiyor musun, Taehyung? Eğer istediğin buysa yapacağım. Senin için her şeyi yaparım. Sen sadece oldu bil.❞
Vkook fanfic 🎨
Yayım Tarihi: 23.06.22
Bitiş Tarihi: 12.09.24
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
'Hayır.' dedim içimden. Hayır. Bu olamaz, böyle bir şey mümkün değil. Yaşadığım bu şey, duyduğum bu ses sadece benim hayal ürünümdü. Öyle olmalıydı. Daha önce de olmuştu.
Ölü biri ancak hayal alemimde benimle konuşabilirdi.
Bedenim seri hareketlerle sürüklenirken sesim çıkmıyordu. Nereye gidiyordum bilmiyordum. Gözlerim görmüyordu, kulaklarım hiçbir sesi işitmiyordu. Zihnimde tek bir cümle hakimdi sadece, 'tekrar buluştuk Jeongguk.'
Tekrar buluştuk Jeongguk.
Ansızın kollarım bir kıskaç gibi saran ellerden kurtuldu. Ellerim karanlıktan dolayı göremediğim bedenin boynuna sımsıkı sarıldığında tüm gücümle sıktım. Hissiz bedenim sadece öfkeyle doldu. Öfke beni yönetti, kontrolü eline aldı.
Kulaklarımı dolduran kesik nefes sesleri ardına başka birisi beni çekiştirdi. Tuttuğum bedenin boğazını sıkmaya devam ettim. Sanki daha önce öldürmemişim gibi bir daha öldürmeye çalıştım.
Güçlü kollar zar zor beni tutup uzaklaştırdığında dizimin arkasına bir tekme yedim. Dizlerim kaygan zeminle buluştuğunda yeniden hissizliğime büründüm. Sürüklenmeye devam ettim.
"Her zaman zorluk çıkarmak zorundasın, değil mi?"
Yeniden duyduğum sesiyle beynimin içinde şimşekler çaktı. Çıkış kapısından çıkıp bir arabaya bindiğimiz anda müzenin elektrikleri yeniden geldi.
Dudaklarım istemsizce kıvrıldı. Daha fazla kendime hakim olamayıp gülmeye ardından da kahkahalar atmaya başladım. Öyle ki bir süre sonra karnıma ağrılar girmişti.
"Ne kadar da kardeşine düşkün bir abi..." Bakışlarım şoför koltuğundaki Namjoon'a kaydı. Tanıdık koku ona aitti.
"Onun için her şeyi yapmaya hazır. Ölümden bile kurtardı!" Sesim sonlara doğru yükseldiğinde bağlanmış ellerimi hareket ettirdim.
Onun suratına bakamadım. Eminim ki korku filminden çıkmış gibi görünüyordu.
"Kes sesini Jeongguk." Namjoon'un sakin çıkan sesine karşılık konuşmaya devam ettim.
"Şimdi ne yapacaksınız, benden intikam mı alacaksınız?" Alaycı bir gülüşle hemen karşımda oturan kadının ellerine baktım. Damarları belirginleşmiş, stresle parmaklarını ovuşturuyordu.
"Elbette bunun bir karşılığı olacak." dedi. Yüzüne bakmıyordum fakat o sinir bozucu gülümsemesini zihnimde canlandırabiliyordum. O, her zamanki Yubin'di.
Sarsılarak duran arabanın kapısı gürültüyle açıldı. Yüzleri görünmeyen birkaç maskeli adam sanki hiç ağırlığım yokmuşçasına beni aldılar. Ayaklarım birbirine dolanırken yeniden sürüklenmeye başladım. En son kapkara duvarların hüküm sürdüğü geniş bir odada, kendimi yerde buldum. Üzerine düştüğüm sağ kolum ağrımaya başlarken bedenimi yerden kaldırmak istedim fakat aniden yüzüme yediğim yumruk beni yerle buluşturdu.