2.2

37 9 1
                                    


Les Discrets- Song for Mountains
..

Les Discrets- Song for Mountains

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Taehyung'un Bakış Açısı

Jeongguk'um, benim güzelim. Eşsiz sevgilim, varoluşu ile mutlu olduğum.

O ve ben birbirimize aittik. Benim doğumumdan ölümüme kadar sahip olmak istediğim eksik parçam oydu. O hayatıma girdiğinden beri içimde bir şeyler düzelmişti. O, yaşamımı en iyi hâle getirmişti. Benim güzel sanatçım...

Onun mutluluğu benim mutluluğumdu, üzüntüsü benim üzüntüm, öfkesi benim öfkemdi. O benim ışık kaynağımdı, ruh eşim.

En derinlerimde ona beslediğim şefkatim vardı. Beraber uyuduğumuz gecelerin sabahı küçülmüş bedeniyle kollarım arasında yatardı. Her defasında sıkıca sarardım onu. Öperdim, tertemiz kokusunu içime çekerdim.

Bu hayatta en sevdiğim şey sorulsa Jeongguk'la resim yaptığımız anlar derdim. Çünkü o onları hiçbir şeye değişmem.

Soğuk ve yağmurlu havadan kaçarcasına müzenin içine girdik. Onun uzun saçları hafiften ıslaktı.
Aklıma koymuştum. Onun bir portresini çizecektim.

Stresli bir şekilde olduğu yerde salınıyordu. Keskin bakışları etrafta dolanıyor, insanları inceliyordu. Onun ellerine kıyasla iri olan ellerimi eline sardım. Parmakları soğuktu. Bakışları ellerimizi bulduğunda gülümsediğini gördüm.

"Sakin ol Jeongguk. Hadi gel."

Beraber içkilerin olduğu masaya doğru ilerledik. Gözlerim sırasıyla tüm içeceklerde gezindi. Bakışlarım böğürtlenli martinide durdu. Bir bardak alıp yudumlamaya başladım.

"O ne öyle?" Jeongguk'un etrafta gezinen bakışları bana döndüğünde içtiğim şeye merakla bakıyordu.

Kürdana saplanmış bögürtlenlerden birini ağzıma attım. Keskin bakışları şimdi dudaklarımdaydı. Onu burada dudakları şişene kadar öpmek istedim.

"Martini. Denemek ister misin?" dediğimde büzülen dudakları bana yardımcı olmuyordu. Elimdeki bardaktan bir yudum aldı ve hafifçe yüzünü buruşturdu. Ardından hoşuna gitmiş gibi ağzını şapırdattı.

"Güzelmiş." Zevkimi beğenmesi hoşuma gitmişti. Gülümsedim ve bir bardak da ona verdim. Memnun bir şekilde elimden aldı. Yavaş adımlarla etrafı gezmeye başlamıştık. Elim hâla elinin içindeydi. Hafif ve güzel bir keman melodisi kulaklarımızdaydı.

Etrafta gezinen bakışlarımız bize ait tabloyu buldu. O dakikadan sonra çizdiğimiz şeyden gözlerimi alamadım.

Sonsuzluk ve Dönüşüm, bizim tablomuz. Bize ait diğer bir tabloydu Sonsuzluk ve Dönüşüm. Jeongguk'la ona bu adı vermiştik. Toprağın altında bir tohum vardı ve içerisinde sarı, uzun saçlarıyla bir insan duruyordu. Cenin şeklindeydi, büzülmüş bir şekilde oturuyordu ve ayaklarından çıkan kökler toprağın içinde dağılmış bir haldeydi. Gökyüzü maviydi, yıldızlıydı. Yıldızlara dikkatli bakıldığında ise görünen tek şey gözlerdi.

Consider It Done | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin