1.7

100 12 55
                                        

CADMIUM- Not Your Baby

..

[Hassas içerik uyarısı! 💦]

Kedi- fare oyununa dönen intikam oyunları bu hayatta en sevdiğim şeylerden biriydi.

Bu durumun sorumlusu ben değildim. Sadece biri vardı ki her şeye burnunu sokmayı çok seviyordu. Yubin ne yaptığının farkında değildi. Arı kovanına sürekli çomak sokuyordu ve bunun sonuçları ona zarar vermeye devam ediyordu.

Kiminle oynadığından habersizdi. O da benim gibi sürekli bir intikam peşindeydi ve bu asla son bulmuyordu. Bu kedi- fare oyununun bir kazananı yoktu ve artık olmak zorundaydı.

"Neyden bahsediyorsunuz?" Taehyung'un meraklı çıkan ses tonu ortamda duyulduğunda kimse onu takmadan telefon ekranına bakmaya devam etti.

En sonunda kendi telefonunun bildirim sesi duyulunca hızla cebinden çıkardı. Benimse yaptığım tek şey yüz ifadelerini izlemekti. Göreceği şeyler ona nasıl hissettirecekti? Üzülecek miydi, kızacak, öfkelenecek miydi?

Bunların hepsi muhtemeldi. Fakat o beklenmedik bir şekilde hiç incelemeden fotoğrafları kaydırıyor, sanki bir dergi kataloğu inceliyormuş gibi bakıp geçiyordu.

"Ne oldu Taehyung?" İfadeleri öyle beklenmedikti ki gerçekten ne düşündüğünü anlayamıyordum. Bu yüzden onu harekete geçirecek bir soru sordum.

Bana dönen bakışları hafifçe kaşlarını çatmasına sebep olduğunda derin bir nefes aldı ve "Yubin," diyerek seslice verdi.

Aniden açılan atölyenin kapısıyla herkesin bakışları oraya döndüğünde beklediğim beden sonunda içeri girdi. Yine kurbanı oynama vaktiydi.

"Jeongguk!"

Üzerime doğru gelen ve kızgın bir boğayı andıran bedeni daha atak yapamadan Taehyung tarafından engellendi.

"Bence kendini daha fazla rezil etme ve dışarı çık."

Yubin hemen onu tutan Taehyung'un sözlerini görmezden gelerek bir kere daha üstüme atlamaya çalıştığında gülmemek için kendimi zor tutuyordum.

"Sen- sen yaptın, yine! O fotoğrafları sen yaydın. Benden intikam almaya çalışıyorsun." Tüm sınıf ve ben onu şaşkınca dinlerken gerçekten gülmemek çok zordu.

"Neyden bahsediyorsun anlamıyorum."

"Şerefsiz!"

Şaşkınlığımı koruyan bakışlarımla onu izlerken Taehyung, hocanın ikazıyla Yubin'i kolundan tutarak dışarı sürüklemeye başladı.

"Bunun bedelini ödeyeceksin. Duydun mu beni, ödeyeceksin!"

Eğer böyle bir şey olacaksa dahi, buna kimse şahit olamayacaktı.

...

İnsanlar konuşurdu. Sürekli, sürekli ve sürekli. Bir ay önce olan bir olayı bir yıl sonrasında bile duymak insanların dünyasında mümkündü.

İlerlediğim koridorlarda kulağıma o kadar çok sözcük gelmişti ki kendimi çıldırmak üzere gibi hissediyordum, başım ağrıyordu.

Göz göze geldiğim her insanın dudaklarından aynı cümleler çıkıp duruyordu. Ya üç gün önce sergide olan olaydan konuşuyorlardı ya da bu sabah, Yubin'in gizli aşkıyla olan müstehcen görüntülerinden.

İnsanların gerçekten başka derdi yoktu.

"Hey, Jeongguk!" Seri adımlarım çıkış kapısının önünde durduğunda bana seslenen bedene döndüm.

Consider It Done | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin