2

2.7K 116 6
                                    


Gecenin bir köründe döndüğüm konakta odamın eşyalarının yok edilip başka bir şey için kullanıldığını görmüştüm. Abimin odasına yere benim için döşek sermiş. Seval hanımağam sırıtarak abimi uyandırmadan balkonun sürgülü kapısını açıp kapattım. Sigara kokusunu sevmez abim ellerimi saçlarıma geçirip evin önünde ki arabama baktım umarım çökmez bavulları tüm eşyalarımı yıktım üstüne sadece küçük bir çantaya şu üç gün içinde giyeceğim kıyafetlerimi ve iç çamaşırlarımı yerleştirdim. Uyku tutmadığı için sabaha doğru paketimi yarılamıştım. Güneşin ilk ışınları ile beraber kuşların sesleri de çoğalmaya başlamıştı. Yatağa geçip gözlerimi kapattım. Saat dokuz gibi abim beni uyandırmış anam ve aslanbey gelinleri Şadiye hanım erkenden gitmiş çeyiz ve yatak odasını halletmek için. Bize sadece kıyafetler ve takılar kalacaktı. Beren ve abimin şimdi çıkacağını. Baran'ın şirkette ki toplantısı bitince beni almaya geleceğini öğrenmiştim. Evde ki son kişi olan babamda çıkınca ufak bir duş alıp abimin bakım eşyalarını kullanmış malum benimkiler arabada tıklım tıklım. Beyaz bir gömlek ve bej belt kemer detayı olan pantolon giyip gece  uyumadan önce çıkardığım saat ve sabit olarak kullandığım tek halka küpe takarak abimin bakım dolabını tekrar açtım güneş kremi benim kullandığım güneş kremi olunca içimden "aslan aslan ya" diyerek sürdüm ellerime de nemlendirici sürüp saçlarımı kendi kuruluğuna bırakıp ellerimle sıkarak şekil verdim. Aşağı inip hem hazırlık yapıp hemde benim kahvaltı tabağı hazırlayan çalışanlara baktım. Bugün akşamı abimler bereni isteyecekler. Yarın öğlen ise beni istemeye gelip konakta bazı düğüne gelecek olan akrabalar için odalar hazırlanacak bunlardan biride benim arkadaşlarım. Yarım paket sigaramı cüzdanımı alıp ayakkabımı giyip dışarı çıktım bahçede sandalye oturup sigaramı yaktım. Yarısına gelince araba gelip düdük çalmıştı sigarayı arabanın kapısına varana kadar içmiş yere atıp ayağımla ezdikten sonra içeri girmiştim. Baş selamı verip karşılık beklemeden önüme döndüm. Bizimkilerin yanına gidene  kadar kafamı cama yaslayıp yolu izledim.

Arabanın kapısını kapatıp. Abim ve beren gelene kadar içmek için bir sigara daha yaktım. Derince içime çekerken baran ağamın gözleri küpem takılı kalmıştı. Ağır altın küpelerden takacak ise diğer kulağımı da deldirir gelirdim valla. Gözlerini çekmediği için gerilmiş ve rahatsızlık hissi ile kıpırdanmıştım. Beren el işareti yapınca sigarayı atmış. Onlarla beraber kuyumcuya girmiştik. Cümle cemaat burada ha. Gözlerimi altınlar da gezdirince göz bebeğim içinde para işareti çıkmıştır. Altın takmayı sevmezdim ama hoşuma gidiyorlardı. Kaynanam olacak olan kaynanacığımım yanına gitmiştim berenle altın kemerleri bilezikleri berenin bilezikleri. Bana ve barana genellikle tam altın takılacaktı. Kemerler çok kalın ve koca karı işi gibiydi bu yüzden yüzümü buruşturdum. Giymeyi düşündüğüm damatlık uymazdı. Bereni gelinlik içinde şişman gösterir lan bu. Kaynanam beğenmediğimi anlamış oldu ki. "Beğenmedin oğul."  Oğul...
" Yok aslında güzeller ama fazla kalın sanki hem benim damatlık için güzel durmaz hemde bereni gelinlik içinde şişman gösterir." Dedim kafasını salladı. Kollarımı anamın ve kaynanamın sırtlarına koydum. "Sizler yoruldunuz. Yan tarafa size kahve ısmarlıyım hem dinlenin sabahtan beri ayaktasınız." Gelinlere kafa işareti yapıp dışarı çıktıklarında berene göz kırptım. Oda beğenmemişti. Kahveleri söylemeye giderken. Gelinlerden Zeliha mıydı neydi lafını işittim. "Ana gördün beğenmedi. Nesi vardı sanki burnu dikik bunun ha baran ağa kafasını bulandırır zamanla bu çocuk."  Gülümseyerek kahvelerin gideceği masayı gösterip geri döndüm. "Öncelikle düğün bizim düğün üzerimizde duracak olan takıları seçmek gayette hakkımız. Hem Şadiye anne açıklama yaptım ben bir şey dedi. Demedi o zaman laf sana değil evlenecek olanlara düşer hemi."
Sinirimi saklayarak söylediklerim ile yeniden laf edecekken bir teyze yaklaştı Şadiye hanım kalkarak öpüştüler. "Kız Şadiye kızı da oğlanı da everirsen."
"Öyle öyle iki kısmet bir araya geldi." Dedi. Kadın baba dönerek. "Gelin nasılsın." Etrafa baktım ben mi gelin? Lan! Masada gülecek gibi oldular. "Senin işinde zor valla deli olduğu söylenen bir adama gidiyorsun." Şadiye hanımın sıkıntılı nefesini duydum. Baran'ın psikolojik sorunlarını biliyordum. Küçükken konakların yanından geçerken duyardım sesini. Akşamları da kâbus gördüğü için bağırdı. Ama kanıtlayan bir belge olmadan kimse konuşamazdı. Her psikolog görüşen deli mi olur be? Evlenecek birine bu söylenir mi  bunak! Her ne kadar berdel olarak gitmiş olsam da bir saygınlık vardı. "Nine birincisi ben gelin değil damadım hemi. Hem elinde rapor var mıdır bakam deli deli diye orta mahalle de gezen dedikodulara ağız arası verirsen. Hem koskoca olmuşsun büyüksün diye laf söyleyemeyiz diye laf edersin utanmıyor musun sen evlenmeye iki gün kalmış birine bu lafları etmeye. Hadi etraftan utanmıyorsun. Yaşından utan be yaşın gelmiş bir ayağın toprakta mahalle dedikodusu taşırsın yazık, yazık."  Arkamı dönüp kuyumcuya geçtim. Bu dediklerimi Baran'ın duyduğunu bilmeden. Çalışana seslenip bu kemerlerin yeni şekillerini ve mümkünse ince olanlarını isteyip. Üçlüye döndüm. "Söz yüzüklerini seçtiniz. " Seçtiklerini gösterip bizim olana baktım. Normal yüzük zamanla ben bunun üzerine şekil verdirirdim. Berenin parmaklarına denediği tek taş yüzüklerine bakıp barana döndüm seçmemişti sanırım. "Sen seçersin onu ." Dedi bir an da " tek taşı pek takacağımı düşünmüyorum."  "Seçmek zorundasın ana başımın etini yer sonra." Kafamı sallayıp rastgele elime yüzük aldım parmağıma olunca diğerlerinin yanına koydum. Berene dönüp kemerlere bakmaya başladık. Baran ve abim takı merasiminde birbirimize takacaklarımızı seçiyordu. Beren işlemeli iki parmak kalınlığında kemer seçmişti gülümsedim. Kendime ise uzun bir parmak kalınlığında belime iki defa dolayarak takacağım bir kemer seçmiştim bu damatlığıma uyacaktı. Sonra berene takacağım iki çift kalın bir burma, ince detaylı altın kolye küpe seti aldım. Abime de çeyrek çıkarttım. Abim bana baktığında ne der gibi suratına baktım beren alttan alttan gülerken barana döndüm. "Sana takmak için bunlardan ayrı bir şey almam lazım."
"Kolye alabilirsin."  Elimizi ikimizde aynı kolyeye atınca birbirimize döndük elimi çekip onun almasını bekledim. "Fazla boyunda sarkan takmayı sevmem."
"Onu istediğiniz gibi kısaltabiliriz efendim." Gülümseyerek boynuma yapışık  olacak şekilde halledilmişti. Diğerleri birşeyler yemek için ayrılırken baranla ben damatlık seçip Hakan'ın arkadaşının galerisine bakacaktım. Bunu bizimkilere söyleyip otobüse binip galerinin durumuna baktım. Akşama kadar arabamda olan çoğu eşyayı aslanbey konağına gidip bizim için dekorasyon edilen odaya yerleştirmekle uğraşmıştım. Eve dönüp üzerimi değiştirip arabaya binip bizimkilerin binmesi ile konağa sürmüştüm. Ölüm sessizliği bu olsa gerek bu araba ilk defa böyle bir sessizlik içinde diyerek arkadaşlarımla olan hızlı günler için güldüm. Konağa girip çiçek çikolata ağırlama filan derken kahveler pişmiş abim hem acı kahveyi hemde tuzlu suyu içmiş. Sanırım pişman oldu ben mutfak kapısından kıkır kıkır gülerken baranla göz göze geldim. Gülüşüm anında solmuş ve onun gibi bakmaya başlamıştım yaydığı atmosfer insanı somurturdu. Yaşı büyük olsada. Yaşlılara bağlamasına gerek yoktu. Gülmek her insana iyi gelirdi. İsteme gündemi bitmiş eve dönmüş bolkanda sigaramı içerken bizimkilere bugün neler yaptığımızı anlatmış farklı olaylarla daha doğrusu yaşanması mümkün bilene olmayan durumlar katmıştım içine. Teyzemle görüşmüş. Günün yorgunluğu olan kıyafetlerden kurtulmuş üzerime şortumu çekip döşekime atlamıştım. Yarın hayatımın tam değişeceği ve kaderime kilit vurulacağı birimizden biri ölmediği sürece asla bozulamayacak bir berdele, yola, davaya girecek ve o yüzük parmağımdan istisnalar dışında çıkmayacaktı. Yoksa ölümdü. Hoş buda bir ölüm sayılıyordu bedenen değil ama ruha kilit vuran bir yüzük vardı. Hak tanımaz töre konuşma hakkı vermezdi. Vermediler. Kabul etmesem orada vuracaklardı ailem neyse beren bilmeden etmişti. Abimi ise geçmiş güzel günlere bağışlamıştım. Gözlerimi kapattım yarına tutsak edileceğim ama herkes tarafından şahlanmış bir evlilik için adım atacaktım.






              Yasef.

Berdel'mi BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin