Selam canlar nasılsınız?
Nedense kurgu hindistan ve Türk dizileri gibi gidiyor bdhxnsb.
Şimdi elimizde üç ilişki var.
Numan ve Haceri saymıyorum.
Halit için zaten biri gelecek demiştik. Bu üç ilişkiden birini tamamen koparacağım. Kimler olacak daha belirlemedim. Yani sürpriz olacak. Eğer kafamda ki olayları yapabilirsem gayet güzel olacak gibi sıkılır mısınız bilmiyorum kendim sıkılırsam kısa geçeceğim. Zaten çoğu kişi bazı olaylar açıklanmadan kurguyu okumuyor açıklama yapsam tadı tuzu kalmaz bebisler. Neyse sağlık olsun. Hadi başlayalım.Hayat bazen size adil davranmaya bilir. Bu genç adama davranmadığı gibi. Geçmişte yaşananlar bu zamanlarda ondan hesap soruluyordu. Kendisine ait olan kara günler dün gibi hatrında kalsa da aşmak için çabalıyordu. Gerçi yüreğine batıp nefes aldırmayan acı bir türlü kapanmıyor üstelik bir de sevda acısı yer edinmişti. O an herşey tuzla buz olup yok olsa eski günlere dönse.
Konaktan kaçtığı gün ki mutluluğu, ilk aldığı sıcak poğaçası, soyadını değiştirecek yaşa geldiği, üniversite yılları, ilk işi maaşı, alınan araba, ev.... Ve daha nicesi.
Rutubetli evi soğukluğu tir tir titretirken yakacak kömür bulamadığı ama aile sıcaklığını hissedip ısındığı o rutubetli ev. Sadece o kalmıştı dimi... Elinde, olsun dedi genç adam kafasını yana yatırıp sabah olsada kar yağacak kadar kararan hava bakarak. Olsun dedi tekrar dudakları titrer iken.
İki gece zihnini terk etmeyen zehirli cümleler ile sabahın ilk ışığında. Kokusu sarmış bütün eşyalarını toparlayıp bu kurak alana getirmiş idi.
Dudakları titredi. Tenini yalayıp buz tutturan soğukluktan değil. Hayatın ona yaşattığı acılardan ve o cümlelerden. Yanan kor alevin göz bebeklerine yansıdığı gibi içi de öyleydi.
"Sen kimsin ki?" Diyerek araladı dudaklarını.
"Sen kimsin ki lan! Kimsin de beni böyle yakıyorsun. Böyle darma duman ederek ne elde ediyorsun. Ben mi istedim lan!? Beni mi?"
"Alın yazım bu mu gerçekten hep ayağa kalktığımda vurup düşürecek misin beni? Ulan felek kahpe misin değil misin bilmem ama benden yana değilsin. "
"Benim içim nasıl soğuyacak?"
"Soğur oğlum."
"Soğumaz! Teyze soğumaz benim içim soğumaz. Nefret ediyorum onlardan. İğreniyorum, tiksiniyorum, nefret, nefret ediyorum işte. Cenazelerine giderim inşallah-"
"Sus sus oğul. Tövbe de iki büklüm olurda çökersin yere. İçin içini yerde konuşup kelime bilene edemezsin boğazın düğümlenir. Dilin böyle derde için öyle demez. Sus sus çıkmasın o laf ağzından."
Elleri gözlerinden hücum eden gözyaşlarına gitti sert silişleri soğukluk ile acıtıyor ve sulandırıyordu gözlerini.
"Benim içim nasıl soğuyacak baran?"
İçine çektiği dumanı dışa üfleyip filtresine gelen sigarasını kül olup sönmekte olan ateşe attı. Yanında getirdiği beş kiloluk suyu devirdi siyahlığa gömülen yere. Ayağıyla karıştırıp iyice söndüğüne emin olduktan sonra geldiği yolu gerisin geriye yürümeye başladı bir sigara daha ateşlerken.
"İçimi nasıl soğutup. Bu nefretimi nasıl söndüreceksin baran bilmiyorum ama sönmeyecek her gün alev alev yanacak ve biteceksin beraberinde ben de bitecek olsam bilene.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Berdel'mi BxB
Teen FictionAsaf yeşim küçüklüğünde kovulduğu konaktan abisinin ölüme gitmemesi için geri dönmüştü.